• Pazarlamasyon TV
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Trend Raporları
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Geçmişten Günümüze Logonun Hikayesi

Begüm Canbaz / 02 Eylül 2020
facebook twitter

Logo tasarımı olarak düşündüğümüz şey, bireysel markaları temsil eden basit, ikonik resimler olarak genellikle modern bir fenomen olarak kabul ediliyor. Ancak logo o kadar da modern bir kavram değil. Çünkü insanlar, yüzlerce hatta binlerce yıldır amblemler ve imza işaretler kullanarak kendilerini tanımlıyor ve farklılaştırmaya çalışıyorlar. Aslında tarih boyunca sembolik tasarım çalışmalarının çoğu da kimliği veya bir olguyu görsel olarak iletmekle ilgilidir.Günümüzde daha güçlü ve etkili bir marka yaratmak için logo tasarlamayı düşünen herkese logo tarihi yazımız umarız ki rehberlik edebilir.

Logonun Antik Temelleri

MÖ 70.000 ile MÖ 7000 yılları arasında dünyanın her yerinden ilkel insanlar mağaralara hayvanlar çizerek, çizdiklerini boyayarak grafik sanatlarının temellerini atmışlardır. Tarihin bu uzak, ilkel alanlarında bile insanlar ve kültürler kendilerini ve fikirlerini semboller ve resimlerle temsil etmişlerdir. MÖ 8000 civarında Asur, Mısır, İran ve Sümer’deki insanlar estetik, etik, kültürel, sosyo-politik ve dini bilgileri ileten çömlekler yaratmışlardır. Hatta Mısırlılar, imgelerin sözcükleri veya sesleri temsil ettiği resmi bir yazı sistemi olan hiyeroglifleri geliştirmişlerdir. Hiyeroglifler resimleri ve heykelleri, belirli anlamlar taşıyan belirli sembolik imgeler ve renkler içermiştir.



Eski Mısırlılar, bugün birçok logo tasarımcısının yaptığı gibi tasarımlarında ızgara sistemi kullanmışlardır.

MÖ 2125 ile 1991 yılları arasında Mısır tasarımlarında ızgaralar ortaya çıkmıştır. Bu gelişme logo tasarımı için çok önemlidir çünkü sanatçıların oranlarını etkili bir şekilde korumasını sağlamıştır. Ayrıca ızgaralar aynı tasarımın tek tip bir yeniden üretimini garanti ettiği için de oldukça kullanışlı olmuştur.

Aynı zaman diliminde, Çin’de karakter biçimindeki hat sanatının kökleri gelişmiştir. Burada her kelimenin veya fikrin kendi sembolü oluşmuş ve bu temel daha sonra daha az görsel olan bütün dilleri bile, etkilemeyi başarmıştır.

Logo ve Ortaçağ Hanedanları

Zamanda ileriye doğru giderken Orta Çağ Avrupa’sına baktığımızda, iki farklı görsel dilin ortaya çıktığını görmekteyiz; hanedan armaları ve sembolik işaretler.




15. yüzyıl Alman arması

Hanedanlık armaları, tasarım öğelerine toplumsal anlam ve statü atama görevi görmekteydi. Belirli bir renk ve şekil kümesi, belirli bir soylu aileyi temsil ediyordu. Bu görüntüler, benzersiz bir arma oluşturmak için birleştirilirdi.

Başlangıçta amaç savaş sırasında dost ve düşman ordusunu tanımlamak olan bu semboller git gide hanedanlığı temsil eder olmuştu.

Aristokrasinin dışında, nüfusun çoğu okuma yazma bilmiyordu. Orta Çağ’da (MS 900 – 1300), nüfus büyümeye başladı ve giderek daha fazla insan şehirlere taşınmaya başladı. Toplum, kendi kendine yeten tarımsal yaşam tarzlarından daha uzmanlaşmış ve çeşitlendirilmiş ticarete geçiş yaptı. Bu, insanların ihtiyaç duydukları her şeyi yapamadıkları için daha fazla metalaşma anlamına geliyordu. Mağazalar, eczaneleri temsil eden ”+” işareti gibi hangi mal veya hizmetleri sağladıklarını belirlemek için tabelalar asmaya başladı.

1389’da, İngiltere Kralı II. Richard, bira imal eden kuruluşların bir tabela asmasını gerektiren bir yasayı kabul etti. Bu, işletmelerin işaretlerine hanedan imgeleri ekleyerek kendilerini farklılaştırmasına yol açtı. Barlar The Green Dragon, Two Cocks gibi isimler aldı ve bu isimler görüntülere dönüştü. Ayrıca bu yasa aynı zamanda müşterilerin favori bira üreticilerine bir marka sadakati geliştirmesine izin verdi.

Kağıt ve Tekstil Teknolojisinin Gelişimi

15.yüzyıldan matbaacıların markaları

Orta Çağdan çok önce MS 105 yılına gelindiğinde Çin’de kağıt yapım endüstrisi başlamış yaklaşık MS 610 yılına kadar da Japonya’ya yayılmıştı. Ancak kağıdın Avrupa ile tanışması bir hayli geç oldu. Kağıt ilk olarak Arap tüccarlar tarafından Avrupa’ya ithal edildikten sonra İtalya’da ilk kez MS 1276’da yapılmaya ve sonunda da İngiltere’de yaklaşık MS 1495’te yapılmaya başlandı.

Johannes Gutenberg 1440 yılında matbaayı icat ettiğinde basılı materyallerin, kitapların üretiminin çok daha yaygın hale gelmesini sağladı. Aynı zamanda kitapların matbaacıları çalışmalarının mülkiyetini talep etmeye çalışması modern logo tasarımına zemin hazırladı. 15.yüzyılın sonlarında, çeşitli matbaacılar çalışmalarını tanımlamak için logolar kullanmaya başlar oldu..

Amerikan gazete ilanı.

Baskı yapılması öğrenildikten sonra daha çok üretim yapılmaya başlandı ve 1600’lerin ortasında düzenli tirajlı ilk basılı gazete çıktı. Sonrasında gazeteler hızla popülerlik kazandı ve gazeteleri reklamlar finanse etmeye başladı. Baskı, işletmelere kendilerini rakiplerinden ayırmaları için yeni nedenler verdi; işletmeler herhangi bir eski ayakkabıcının değil ayakkabı dükkanlarının reklamını yapmaya başladılar.

Sanayileşme ve Reklamcılık ile Markalaşmanın Başlangıcı

Sanayi devrimi dendiğinde çoğu insan için akla gelen ilk şey buharlı makineler, devasa fabrikalardır. Ancak bu, 18 ve 19. yüzyıllarda gelişen tek teknoloji türü değildi. 1800’lü yıllarda, matbaanın buharla çalışır hale gelmesiyle birlikte geçirdiği yapısal değişiklikler baskı malzemelerin seri üretimini sağlandı. İlk kez toplu olarak renkli baskıya izin veren kromolitografi 1840 yılında ABD’ye geldi ve renkli baskılı etiketler, reklamlar ve posterler üretilmeye başlandı.

Ayrıca Sanayi Devrimi ile orta sınıf kavramı ortaya çıktı. İlk defa toplumun üst kademelerinde yer almayan insanlar da harcanabilir gelir elde etmeye başladı. Orta sınıfın çıkışı perakende ve şehir merkezlerinde bir artışa yol açtı ve doğal olarak, yeni kurulan işletmeler büyüdükçe markalaşmayı beraberinde getirdi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh3-1.jpg

Modern logo tasarım çağını başlatan Frank Mason Robinson, 1885 yılında Coca-Cola logosunu tasarladı. Tıpkı bugün işe gidip gelenlerin bir Starbucks logosu araması gibi, o zamanlarda insanlar işe gidip gelirken Coca-Cola logosu aramaya başladılar. Günümüzde ise o zamanlarda alışılmamış bir şey olduğu ve ilk modern logo tasarımlarından biri olduğu için Coca-Cola’nın logosu dünyanın en tanınmış markaları arasında yer almaktadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh4-1.png

1910 ile 1913 arasında, ticari logolar ABD ve Avrupa’da yaygınlaştı. 1914’te Pierre de Coubertin olimpiyat bayrağını tasarladığında logolar artık ticari pazarın ötesine geçmişti. Çoğu ticaret biçiminden önce gelen ancak kimliğe ve kültürel iletişime geri dönen logonun köklerine olan bu dönüş, logoların yalnızca ticari markalar olmayıp daha derin kültürel öneme sahip olduğu gerçeğini vurguladı. Yeni nesil tüketiciler için bu durumu, kendilerini ortak yolla logolar hakkında düşünürken buldukları ilk zamanlardan biri olarak kabul edebiliriz.

Yaratıcı ve Düşünceli Logo Tasarımı Dönemi

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh5-406x1024.jpg

1956’da Paul Rand, insan gözü ve arı içeren ikonik, resimsel IBM logosunu tasarladı. Çoğu logo tarihçisi bu logoyu tasarım tarihinde bir dönüm noktası olarak görmektedir.

İster ikonik bir görüntü isterse daha büyük bir trend olsun 1950’ler logoları çevreleyen düşüncede büyük bir değişikliğe işaret etti. Şirketler, sembollerin ne kadar etkili olabileceğini fark ettikçe, insanlar tanımlama amacıyla basit faydacı logolar oluşturmaktan uzaklaşmaya başladılar ve işletmelerini bilinçli olarak markalaştırmak için çok fazla düşünerek yeni logolar oluşturmaya başladılar.

1960’ların başlarında, Londra’da grafik tasarım ve sanat yönetmeni olan çeşitli düşünce liderleri, bu yeni ve bir anlam ifade eden logo tasarımları dalgasını sürdürmek ve geliştirmek için iş birliği yapmaya karar verdiler. 1962’de D&AD, yani Design and Art Direction’ı kurdular. Organizasyonun amacı, reklam ve tasarımda mükemmelliğin teşvik edilmesi olduğu belirtildi. Ayrıca 1962 ile 1964 arasında Charles Csuri ve A.Michael Noll, logo tasarımında yaklaşan değişikliklerin sinyalini veren ilk bilgisayar tabanlı tasarımları yarattı.

1977 yılında Milton Glaser’ın New York Eyalet Ticaret Bakanlığı’na bir pazarlama kampanyası için şu an bir klasik haline gelen ”I heart NY” piktogramını tasarladı. Bu o dönem için devrim niteliğindeydi. Yine yıl boyunca Leo R. Schwartz tarafından, ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), isteği üzerine Asclepius çubuğuna yerleştirilmiş altı köşeli mavi yıldız Star of Life logosunu tasarlandı. Logo sonradan Amerika’da her ambulansta veya diğer acil yardım (EMS) araçlarında kullanılmaya başlandı.

20.yüzyılın son yarısına gelindiğinde logo, işletmeler için artık bir zorunluluk haline geldi. Müşterilerinin onları hatırlaması için çoğu marka benzersiz, basit ve temiz logolar çıkarttı.

Dijitalleşme İle Daha Uyarlanabilir ve Stilize Edilebilir Logolar

1970’lerde, bilgisayarla üretilen görüntü (CGI) ve bilgisayar destekli çizim (CAD) teknolojileri geliştirildi. 1990’lara gelindiğinde ise kişisel bilgisayarın yaygınlaştı. 2000’li yılların başında Adobe, InDesign ve Photoshop gibi programlar çıkara sofistike dijital grafik tasarım yapabilmenin önü açıldı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh8.jpg

Toplum dijital çağla değişmeye başladı; İnsanlar ekrana kitlenmeye ve medyayı gittikçe daha fazla tüketmeye başladı. Tasarımcılar ve markalar logolarıyla yaratıcı işler çıkartmaya başladı. Örneğin 1980’lerde MTV ortaya çıktı ve temel bir logo belirleyerek onu sürekli bulunduğu on yıla ayak uydurarak geliştirdi. Markayı tanımlayan da aslında bu dinamizmiydi. Logo canlandırıldıkça, patladıkça, parçalandıkça ve başka türlü değişmeye devam ettikçe MTV marka mesajını güçlendirdi. Dijital ekranlardan önce bu manipülasyon pek de mümkün olamazdı.

İnternetin ilk günlerinde tasarımcılar, ekrandaki şeyleri ekran dışı şeyler gibi göstererek insanların yeni teknolojiye uyum sağlamasına yardımcı olmaya çalıştı. Skeuomorphism olarak bilinen bu kullanım, degradeler, gölgeler ve derinlik getirmek için suni ahşap ve metalik dokularda kendini gösterdi.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh9.png

2000’lerin başında Web 2.0’ın yükselişiyle beraberinde birçok şey değişti. Bu terim, genel olarak web sitelerinin nasıl geliştirildiği ve kullandıkları teknolojilerdeki bir değişikliği ifade ederken, aynı zamanda görsel bir hareket haline geldi. Web 2.0 logosu her yerde belirir oldu.

Dünya dijital teknolojilerle daha da rahat hale geldikçe, 2D bir dünyada 3D bir alanı taklit etmek artık gerekli değildi. Minimalizm ve düz tasarım moda olmaya başladı. İlk bakışta tasarımda geriye doğru bir adım gibi görülse de bu stil çok tutuldu. Çünkü minimalist logoların ve düz logo tasarımının gerçekten başardığı şey, daha net, daha temiz, daha modern bir his ve iletilen şeyin özüne minimum dikkat dağıtmak olduğu ortaya çıktı.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı logoh10.jpg

2010’lara geldiğimizde ise logonun tarihi geçmişinin bize öğrettiği en önemli şey, markaların logolarında uyarlanabilirliği benimsemeleri gerektiğidir. Artık bir logonun bir versiyonunun 20-30 yıl yaşadığı günler geride kalmıştır. Büyük markalar bile güncel kalmak için logolarını düzenli olarak güncellemeleri gerektiği gerçeğini benimsemiştir. Markalar düzenli aralıklarla logolarını daha modern ve güncel hale getirmeye başlamışlardır. Ancak bu tam bir revizyon yapmak değildir, daha ziyade logoyu güncel tutmak için ince stil değişiklikleri yapmak anlamına gelir.

Spotify Artık Daha Kişiselleştirilmiş Bir Deneyim Sunacak
Spotify Artık Daha Kişiselleştirilmiş Bir Deneyim Sunacak

Spotify, gezinmeyi basitleştirmek ve abonelerine daha kişiselleştirilmiş hizmet sunabilmek için platformunun ana sayfasını yeniledi. Güncel uygulamada ilk fark edeceğiniz şey, Spotify’ın sizi günün saatine göre selamlaması olacak. Artık Spotify ana […]

comment 0
share
Etiketler
#logo featured logo tasarımı Markalaşma Tasarım

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Dev Markanın Logolarına Dair İlginç Detaylar

Serdar Altan / 09 Kasım 2020
facebook twitter
6 Dev Markanın Logolarına Dair İlginç Detaylar Birçok büyük şirket, ilk kurulduğunda sahip olduğu logosunu daha sonradan çok daha çekici ve iddialı olanlarıyla değiştirmiştir. Starbucks ve Google gibi dünya devi olan birçok marka da bu stratejiyi izleyen şirketler arasında yer alıyor. Ancak bu dev şirketlerin ilk logolarını gördüğünüzde, gerçek olduklarına inanmakta güçlük çekebilirsiniz. Format adlı dergi, internet sitesinde Starbucks, Google, Nike ve Pepsi gibi dev markaların logolarının geçirdiği evrimi gözler önüne seren bir yazı paylaştı. Yazıda markaların eski logoları ve bu logolara dair ilginç detaylar yer alıyor.

Starbucks

Starbucks’ın ilk logosundaki denizkızının üstsüz olduğunu biliyor muydunuz? Şirket, 1971 yılında kurulduğunda  kahverengi renkli, üstsüz ve iki kuyruklu bir denizkızı içeren bir logoya sahipti. 1987 yılında Howard Schultz şirketi satın aldıktan sonra ise logo değiştirilerek denizkızının üstü kapatıldı ve logonun genel rengi de şu anda da kullanılan yeşil renk olarak belirlendi.

Google

Google, 1996 yılında BackRub ismiyle biliniyordu. Backrub, “sırt masajı” anlamına geliyor ve şirketin o zamanki logosunda da sırt masajı yapan bir el yer alıyordu. Çok yaratıcı, değil mi? Şirketin isminin neden Backrub olduğunu düşünenler olabilir. Backrub, backlink takibinin altında yatan teknolojiye verilen isim ve o zamanlar şirket, bu işle uğraştığı için şirkete bu isim verilmiş. 1997 yılında ise şirketin ismi Google olarak değiştirildi.

Nike

1971 yılında Nike’ın kurucularından biri olan Phil Knight, grafik tasarım öğrencisi olan Carolyn Davidson ile marka için bir logo tasarlaması için anlaştı. Davidson, saati 2 dolara çalışıyordu ve logo tamamlandığında aldığı toplam ücret 35 dolardı. Davidson’ın o zaman tasarladığı logo, bugünkü Nike logosunun temelini oluşturuyordu.

Pepsi

Pepsi, 1940’ta kıvrımlı yazı karakteri ve dairesel logosundan vazgeçerek daha az kıvrımlı bir yazı karakteri ve dikdörtgensel bir logoya geçiş yaptı. Bununla birlikte şirket, İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’ye olan desteğini göstermek için şişe kapağının rengini kırmızı, beyaz ve mavi olarak değiştirdi.

KFC

1930 yılında kurulan ünlü fast food markası KFC’nin logosu, o zamandan bu zamana kadar sadece 5 kez değişime uğradı. 1952’deki logo değişiminden itibaren ise şirketin kurucusu olan Harland David Sanders, logoda hep yer aldı.

Toyota

Toyota’nın şu anda kullandığı logosu, 1989 yılında şirketin 50. yılına özel olarak tasarlandı. Tasarımı beş yıl süren meşhur Toyota logosundaki birbirine kenetlenmiş üç halka, üç kalbi temsil ediyor: Müşterinin kalbi, ürünün kalbi ve teknolojideki gelişimin kalbi.
Pepsi, 30 Sene Sonra İlk Kez 2 Litrelik Şişesinin Tasarımını Değiştirdi
Pepsi, 30 Sene Sonra İlk Kez 2 Litrelik Şişesinin Tasarımını Değiştirdi

İki içecek devi PepsiCo ve Coca Cola, bilmeyeniniz yoktur. Pepsi’nin en büyük rakibi Coca-Cola’nın 2 litrelik şişeleri, on yıldan fazla bir süredir konforlu ve el kavrayış şekline uygun bir tasarıma […]

comment 0
share
Etiketler
#logo featured logo tasarımı Markalaşma Tasarım

IKEA 72 Yıllık Kataloglarını Yeniden Yayınladı

Begüm Canbaz / 08 Eylül 2020
facebook twitter
IKEA 72 Yıllık Kataloglarını Yeniden Yayınladı

Bildiğiniz üzere IKEA her sene ürün kataloğu çıkartıyor ve her bir katalog o senenin yaşantısından, tasarımlarından ve hatta sosyo-ekonomik, kültürel değerlerinden etkileniyor. Bu ikonik katologlarına gönderme olarak da birçok farklı kampanya yapıyor.

Örneğin IKEA koronavirus salgınının ilk zamanlarında evde kalan çocukların sıkılmaması için, içerisinde boyamadan bulmacalara kadar çeşitli aktivitelerin yer aldığı özel bir katalog hazırlamıştı. Son olarak da 2021 yılındaki kataloğunun tanıtımını yapmak için Animal Crossing oyunundaki ana karakterleri ve oyun içi öğeleri kullanarak ikonik kataloğu yeniden oluşturmuştu. Kataloğun bir dizi sayfasını yeniden oluşturularak resmi Facebook sayfasında yayınlanmıştı.

https://pazarlamasyon.com/ikea-evde-sikilanlar-icin-yeni-bir-katalog-hazirladi/

Bu sefer de IKEA, 1950'lerden 2021'e kadar yıllık kataloglarının taramalarını, kullanıcıların yıllar boyunca İskandinav tasarım trendlerine göz atmaları için online müzesi olan IKEA Museum'da yayınladı. Retro grafiklerden modern minimalist çizgilere kadar, web sitesi reklamcılık ve tasarım trendlerinin 72 yılda nasıl gelişip değiştiğini gözler önüne seriyor.

IKEA Müzesi, bir zamanlar IKEA'nın İsveç'teki ilk büyük mağazası olan yerde Haziran 2016'da açıldı. Müze o zamandan bu yana, İsveç şirketinin temellerini ve geçmişini göstermek için kalıcı ve geçici sergiler düzenliyor. Sergi görenleri zaman ve mekânda farklı bir yolculuğa çıkartarak IKEA kataloğu hakkında yeni bakış açıları sunuyor.

https://pazarlamasyon.com/ikea-animal-crossing-ile-2021-yili-katalogunu-yeniden-yaratiyor/

Fakat şu anda pandeminin ortasında İsveç'e seyahat edip müzeyi görmek iyi bir seçenek olmadığı için, IKEA müzesini sanal ortama taşıyarak son 72 yıldaki geçmişini internet sitesinde yayınladı. Dilerseniz IKEA Museum'a girerek tasarım ve trendleri bu kataloglar aracılığıyla deneyimleyebilirsiniz.

2 Metre Uzaktan Okunarak Sosyal Mesafenin Önemine Vurgu Yapan Gazete
2 Metre Uzaktan Okunarak Sosyal Mesafenin Önemine Vurgu Yapan Gazete

Finlandiyalı perakende zinciri HOK-Elanto, Finlilere sosyal mesafenin önemini zekice hazırlanan bir gazete ilanıyla analatıyor. Her ne kadar Finliler sosyal mesafeye kültürel olarak alışkın olsalar da insanların rehavete kapılmalarını istemeyen TBWA\Helsinki […]

comment 0
share
Etiketler
#logo featured logo tasarımı Markalaşma Tasarım

İklim Krizine Dikkat Çekmek İçin Eriyen Buzulları Temsil Eden Yazı Tipi

Begüm Canbaz / 18 Ocak 2021
facebook twitter
İklim Krizine Dikkat Çekmek İçin Eriyen Buzulları Temsil Eden Yazı Tipi

Geçen sene sizlerle Finlandiya'nın en büyük gazetesi Helsingin Sanomat'ta yayınlanan ve sosyal mesafenin önemine dikkat çeken bir basın ilanını paylaşmıştık. Sadece 2 metre uzaklığa erişilince okunan yazı oldukça ses getirmişti. Helsingin Sanomat gazetesi bu kez de TBWA Helsinki ile bir araya gelerek iklim krizine dikkat çeken bir yazı tipi geliştirdi. The Climate Crisis isimli yazı tipinde harflerin kalınlığı yıllar ilerledikçe azalıyor.

https://pazarlamasyon.com/2-metre-uzaktan-okunarak-sosyal-mesafenin-onemine-vurgu-yapan-gazete/

Yazı tipi tasarımcıları Eino Korkala ve Daniel Coull ile birlikte geliştirilen yazı tipinde, 1979'dan 2019'a kadar yıllar ilerledikçe yazı tipi kayboluyor. Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi'nden (NSIDC) elde edilen verilere bağlı olarak değişen yazı tipinin kalınlığı, kullanıcıların iklim krizini daha çok fark etmesi amaçlanıyor. Helsingin Sanomat, yazı tipinin yok olması senaryosunu 2050'ye kadar devam ettirmeyi planlıyor.

Helsingin Sanomat'ın sanat direktörü Tuomas Jääskeläinen, iklim değişikliği konusundaki konuşmaları ve karmaşıklığı daha anlaşılır hale getirmek ve somut bir şekilde desteklemek için bu adımı attıklarını söylüyor. Bu tür yeni öykü anlatma yöntemleri ile yapılan habercilik ve veri haberciliği ile daha çok insana ulaşmak istediklerini ve insanların farkındalıklarının artmasını sağlamak istediklerini dile getiriyor.

https://www.youtube.com/watch?v=cYwasaFRS0M

Ayrıca Helsingin Sanomat yazı tipini, iklim krizini ele alan gelecekteki makalelerde kullanmayı ve aynı konuyu ele alan herkesi yazı tipini indirmeye ve onu kullanmaya teşvik etmeyi amaçlıyor.

Web sitelerinde ücretsiz bir şekilde indirilebilecek olan The Climate Crisis isimli yazı tipi onu kullanan herkese o anda hem küresel ısınmanın etkilerini hem de iklim krizinin geleceğin değil günümüzün bir problemi olduğunu göstermiş olacak.

New Balance Üç Katlı Yeni Maskesini Tanıttı
New Balance Üç Katlı Yeni Maskesini Tanıttı

Salgının sona ermemesi, hatta bazı yerlerde yeniden vaka sayılarının yükselmesi nedeniyle maskesiz sokağa çıkmak hala çok tehlikeli. Bu yüzden Adidas gibi bazı giyim markaları da kendi markalarını taşıyan maskeler satışa […]

comment 0
share
Etiketler
#logo featured logo tasarımı Markalaşma Tasarım
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön