Galaksilerarası Bir İşbirliği: Vans-Nasa Koleksiyonu Yolda

Astronotlara daha havalı bir görünüm kazandıracak yeni bir koleksiyon yolda! Vans- Nasa işbirliğinden çıkan bu taptaze sneakerlar uzay giysilerinin yanı sıra jeanlerin altında da harika duracağa benziyor.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi son zamanlarda 3 kişinin 2sinde gördüğümüz klasikleşmiş Vans Old Skool ve Sk8-High modelleri ile beraber, yeni bir çanta koleksiyonu içinde Vans ile muhteşem bir işbirliğine imza atmış.
Her iki taraftan da resmi bir açıklama olmasa da Instragram kullanıcısı @dirtymoney823 sayfasında yayınladığı görseller ile işbirliğini doğruladı. Görsellerden görebildiğimiz kadarıyla ayakkabının ön kısmında uzay temasına uygun “shuttle” ve “mission” yazan detaylar, arka kısmında ise çıkarılabilir bir Amerikan bayrağı detayı bulunuyor.
Koleksiyonun geri kalanında ise uzay temalı slip-on ayakkabılarla beraber, aşina olduğumuz Nasa logosunu gördüğümüz sneakerların yanı sıra koleksiyonda uzay giysilerini andıran bir sırt çantası ve turuncu bir spor çantası da bulunuyor.
Ne zaman lansmanı yapılacağına dair net bir bilgi olmayan bu özel koleksiyon konuşulanlara göre 1 Ekim’de görücüye çıkıyor.
Kaykay tarihi ile tanıdığımız ama son zamanlarda neredeyse herkesin ayağında gördüğümüz Vans, Nasa işbirliği galaksiler arası bir üne kavuşacak gibi görünüyor.
Hotels.com, Super Bowl’u Kazanan Takımın Taraftarlarına Bebek Yapmaları İçin Oda Verecek

Hotels.com, 53. Super Bowl’u kazanan takımın 53 taraftarına bebek yapmaları için ücretsiz otel odası sunacağını açıkladı. Geçtiğimiz ekim ayında, yani başka bir deyişle Philadelphia Eagles’in Super Bowl zaferinden tam dokuz […]
Marketing Meetup "Fast Forward" 21.04.2020
Reader Interactions
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Sokak Modası Kitlesel Üretim Problemlerine Kayıtsız Kalıyor

Moda her zaman farklı kültürlerden farklı fikirlerden ve farklı hikayelerden beslenmeyi sever. Modanın bilinci yeniliklere ve başkaldırıya açıktır. Genel olarak modaya yön veren özellikler 10 yıllık zaman dilimleri ile ölçülür. Son 10 yıla baktığımızda, sokak modasının ağırlıklı olarak sektörü etkilediğini söyleyebiliriz.

Sokak modası, isminin hakkını verir biçimde, mikro ve makro ölçekli toplumsal sorunlara duyarlı, ifade özgürlüğüne dayalı, duyarlılığını ifade etmek için sıra dışı ve bazen yasa dışı yolları da tercih edebilen, konu başlığına uygun olarak da kitlesel üretim ve tüketimin sonuçlarından rahatsız bir yapıya sahiptir. Duyarlılıklarını ifade etmek ve dikkat çekmek için sıra dışı tasarımları, dikiş ve tasarım inceliklerini kullanırlar.
Sokaklarda dans eden, grafitiler yapan, extreme sporlarla uğraşan, gençlikten ve enerjiden beslenen bu kültür, onu daha da somutlaştırmak için kendi ufak markalarını oluşturmaya başlayalı uzun zaman oldu.

Bir grup kaykaycı tarafından kurulan ve dışarıdan "üye" kabul etmeyen Supreme markası şu an bu ufak markaların en bilineni ve en popüleri. Bu marka birbiriyle çok yakın olan ve ihtiyaçlarını kendileri tasarlayıp üreterek karşılamak isteyen bir grup kaykaycı tarafından oluşturulmuştu.

Günümüzde ise Supreme markasının piyasa değeri 1 milyar $. Instagramda Supreme baskılı t-shirtlerden, baltalara, araba giydirmeden, valizlere kadar çeşitli ürünler görebiliyorsunuz. Kaykay kültürü ile başlayan marka hikayesi Louis Vuitton ile ortak üretilen ürünlere doğru yöneldi.

Problem sadece, Supreme örneğinde olduğu gibi, markaların kuruluş amaçlarından sapmaları değil. Bu yazıya temel olan nokta, sokak kültüründen gelen ve özünde daha iyi ve yaşanabilir bir çevre gibi duyarlılıkları olan küçük markaların, büyük ve duyarsız markalara dönüşmeye başlamalarıdır.
Bu markalar önceleri ifade özgürlüğüne, sosyal sorumluluğa ve çevreye dost üretim yapmaya odaklıyken şimdi sürdürülebilir karlılığın peşinde koşmaya başladılar. Küçük ve idealist markalar, büyük ve umursamaz yapılara dönüşüyorlar.

Tekstil Sektörünün Dünyaya Maliyeti
- Her yıl üretilen kıyafetlerin %73'ü satılmadan çöp oluyor.
- Her saniyede 1 kamyon dolusu tekstil ürünü çöpe gidiyor.
- Satılamayan bu ürünlerin yaklaşık değeri 200 Milyar $
- Son 20 yılda dünya tekstil ürünü üretimi 2 katına çıktı.
- 8 milyarlık dünyamızda her yıl 25 milyar sneaker ayakkabı satılıyor.
- 2030 yılında tekstil ve sneaker sektörünün %81 büyümesi hedefleniyor.
- Giyim sektöründe 350 farklı ürün üretiliyor.
Ortaya çıkan rakamlar ve tablo ürkütücü. Hem büyümenin öngörülmesi hem de üretimin dörtte üçünün çöpe gitmesi ise çevreye büyük zarar. İşte bu noktada sokağın ve sokağın sesi olan sokak modasının köklerine dönmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum. Butik olan ve para kazanmanın dışında farklı amaçlarla ortaya çıkan bu markalar, "ana akım" moda olmanın getirdiği avantajı kullanarak sorunlara çözüm üretebilirler:
Ürünü üretirken fark yaratabilirler.
Dayanıklı, organik ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen ürünler çevreye hak ettiğini geri verebilir. Ürünler sadece tasarımları ve kesimleri ile değil aynı zamanda üretim materyalleri nedeniyle de tercih edilebilir duruma getirilebilir.
Üretimde nicelik değil, nitelik ön plana çıkarılmalı.
Aşırı üretimin aşırı tüketimi tetiklemesi çevre için önemli sorunların oluşmasını tetikliyor. Bu aşamada markalar, dünyaya ve çevreye daha duyarlı olmalı. Aynı zamanda markalar, kuruluş amaçlarını ve hikayelerini tüketicilere tekrar anlatabilmeli.
Birlikte yaşamanın ve birlikte hareket etmenin etkisi hatırlanmalı.
Günümüzde bireyi öne çıkaran ve hedefleyen sistemler, onu birlikte yaşamanın getirdiği sorumluluklardan uzaklaştırabiliyor ve bencilliğe giden yolun önünü açabiliyor. Markalar, taşıdıkları değerlere tekrar sarılarak bireyi tekrar birlikte yaşamaya duyarlı ve çevreye hak ettiği değeri vermeye davet edecek yapıya ulaştırabilirler. Bu güç onların özünde var.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
McDonald’s Yeni Ürünü İçin Moda Markası Kurdu

McDonald’s yeni nesil modasını yansıtan bir marka ile yeni çıkardığı acılı tavuk parçalarını tanıttı. ‘Spicy Chicken McNuggets’ ismindeki acılı tavuk parçaları için kurulan markanın ismi ise “Schnuggs”. İlgili yazı: Papa […]
Türkiye Güneş Gözlüğü Sektöründe Genel Görünüm

Yaz ayını geri bıraktığımız, ilk ve orta öğretimin başladığı Eylül ayının ikinci yarısında bulunuyoruz. Güneşli günleri yavaş yavaş geride bırakırken dilerseniz Türkiye'nin güneş gözlüğü sektörünü ve sektördeki değişimleri inceleyelim.
Rakamlarla Sektör
Bir önceki yıla göre %16 büyüyen güneş gözlüğü sektöründe yıl sonuna kadar yaklaşık 2.7 milyar TL'lik bir satış hacmine ulaşılacağı öngörülüyor.
Çin menşeli ürünlere getirilen ek vergi yükümlülükleri, güneş gözlüğü üretimi yapan markaların üretimlerinin bir bölümünü Türkiye'ye kaydırmalarına neden oldu. Bu da markaların perakende satışlarına yansıyarak tüketici lehine bir durum meydana getirdi.
Çin menşeli güneş gözlüklerine getirilen vergi nedeniyle oluşan durumdan ''lüks'' kategoride bulunan markalar ve güneş gözlüğü modellerinin çok etkilenmediği söylenebilir. Öyle ki sektörde önemli bir ağırlığı bulunan Luxottica Gözlük, Ray-Ban, Armani, Burberry ve Prada markaların ürünlerinden iyi satış rakamları yakaladı.
Fiziki Mağazaların Satışları, İnternet Mağazalarının Çok Üstünde
Türkiye'de optik mağazalarının sayısı ve mağazalar zinciri olarak faaliyet gösteren markaların sayısı yüksek. Bu mağazalar Türkiye'de ekonominin daraldığı 2019 yılı içinde fonksiyonel özellikleri yüksek ve uygun fiyatlı ürünleri tüketicilerine sunmayı tercih ettiler. Tüketicilere sunulan hizmet ve ürün çeşitliliği bu sektörde önemli ölçüde tercih edilme sebebi oluşturuyor. İnternet mağazalarının satışları artma yönünde olsa da henüz fiziki mağazalar kadar başarılı değiller. Buna rağmen, internette sunulan cazip fiyatlar tüketicilerin satın alım yapmadan önce ürünü internette aramasına neden olabiliyor.
Tüketiciler 2019 Yılında Güneş Gözlüklerinde Üst Modellere Geçtiler
2019 yılında dünya genelinde sokak modasının ana akım moda olmasından güneş gözlüğü sektörü de etkilendi. İnce çerçeveli, aynalı ve renkli camlara sahip, 1990'lı yılları çağrıştıran gözlük modelleri daha çok tercih edildi. Türk tüketicisi, güneş gözlüğünü lüks bir ürün olarak değerlendirdiği için güneş gözlüğü harcamalarında daha cömert davranıyor.

Tüketicide Anlık Satın Alma Davranışı Yüksek Seviyede
İngilizce literatüründe ''compulsive buying'' olarak geçen anlık satın alma davranışı bu sektörde oldukça yüksek. Özellikle kadın tüketicilerin ihtiyaçlarından fazla güneş gözlüğü satın aldığı ve bu ürünleri değerlendirirken ani davrandığı tespit edilmiş. Dolayısıyla güneş gözlüğü satın alan tüketicilerin hedonik duygularını tatmin etmeye yönelik tercihler yaptıkları söylenebilir.

Koton, H&M ve Mango gibi mağazalarda yeni sezon ürünlerle kombine etmek amacı ile güneş gözlüğü satın alımında anlık satın alma davranışının etkili olduğu ortaya konuyor. Kasaya yakın bölgelere yerleştirilen güneş gözlüklerinin satın alma niyetini artırdığı ve tüketicilerin anlık dürtülerle bu gözlükleri satın aldıkları tahmin ediliyor.

Sonuç olarak, moda sektöründeki trendlerin eskiye göre daha hızlı değişmesi güneş gözlüğü sektörünü doğrudan etkiliyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Cosmetica, Watsons ve Gratis’in Ortasına Açtığı Mağazasıyla Kozmetik Devlerine Kibarca Meydan Okudu

Bir tarafta Türkiye’de 600 mağazası bulunan Gratis, Bir tarafta Türkiye’de 300’den fazla mağazası olan Watsons… Cosmetica‘nın ise kendi sitesinde 10 adet mağazasının adresi var. Ancak bu durum Cosmetica’nın bu iki […]
Rekabette Çıtayı Yükselten 7 Reklam Kampanyası

- 3M şirketi, güvenlik camlarının dayanıklılığına güvendiğini göstermek için kurşun geçirmez camdan yapılmış bir reklam panosunun içine tomarlarca para yerleştirdi ve insanları bu camın dayanıklılığını test etmeye davet etti.
- Coca-Cola, izleyicilerin Shazam uygulaması aracılığıyla telefonlarının ekranlarında görünen bardağa kola doldurabildikleri ve bu şekilde ücretsiz Coca-Cola Zero alma hakkı kazanabildikleri bir reklam filmi yayımladı.
- Bosh isimli yemek kitabının tanıtımı için Londra'da bulunan bir otobüs durağına çikolata kokan bir reklam afişi asıldı.
- KitKat, Brezilya'nın Sao Paulo şehrindeki Congonhas Havalimanı'na, uçuşu rötar yapan yolculara KitKat veren bir makine yerleştirdi.
- İlgili Yazı: Bugüne Dek Yayımlanmış En Ürpertici 9 Reklam
Her gün gördüğümüz sayısız reklamın amacı, önce bizim dikkatimizi çekmek ve daha sonrasında ise bizi herhangi bir aksiyona yönlendirmek. Ancak gün içerisinde o kadar çok reklamla karşılaşıyoruz ki, birçoğunu hatırlamıyoruz bile. Bu da markaları daha ilgi çekici, farklı ve yaratıcı reklam kampanyaları yapmaya teşvik ediyor. Bright Side isimli internet sitesinin bir araya getirdiği bu tarz dikkat çekici reklam kampanyalarından bazılarını aşağıda sizlerle paylaştık.
3M - İçi Para Dolu Camekan Reklam Panosu

Bir markanın ürününe sonuna kadar güvendiğini göstermesi, o markanın rakiplerinin arasından sıyrılmasını sağlayabilecek en önemli faktörlerin başında gelir. 3M şirketi de güvenlik camlarının dayanıklılığına ne kadar güvendiğini gözler önüne sermek için kurşun geçirmez camdan yapılmış bir bölme şeklinde bir reklam panosu tasarlayarak bu reklam panosunun içerisine tomarlarca para yerleştirdi ve insanları bu camın dayanıklılığını test etmeye davet etti. Aşağıda yer verdiğimiz fotoğraftan da görebileceğiniz üzere camı kırmayı deneyenler oldu, ancak hiç kimse bunda başarılı olamadı.

The Terror - İçinde İnsan Varmış Gibi Görünen Buz Kalıpları
2015 yılının nisan ayında, The Terror isimli korku temalı dizinin Birleşik Krallık'ta yayına girmesinden hemen önce, dizinin tanıtımı için dikkat çekici bir reklam çalışması hayata geçirildi. Kreatif halkla ilişkiler ajansı Unity ve reklamlar, büyük ölçekli etkinlikler ve projeler için sipariş üzerine buzdan heykeller yapan Hamilton Ice Sculptors isimli işletme ile iş birliği yaparak içinde insan görünümlerinin yer aldığı buzdan bir yerleştirme hazırladı ve bu yerleştirmeyi dizinin Birleşik Krallık'ta yayına girmesinden kısa bir süre önce, Londra'nın Greenwich bölgesinde yer alan Old Royal Naval College isimli tarihi yapının önündeki açık alanda bu buzdan yerleştirmeyi sergiledi.
The Lost Dogs' Home - Sanal Bir Köpek ile Yakalama Oyunu Oynamak
Avustralya'da bulunan, hayvan hakları için mücadele eden ve hayvanlar yararına çalışmalar yapan The Lost Dogs' Home isimli kar amacı gütmeyen organizasyon, 2016 yılında kreatif ajans GPY&R Melbourne ve açık hava reklamcılık şirketi JCDecaux ile iş birliği yaparak sosyal sorumluluk odaklı şahane reklam çalışmasını hayata geçirdi. GPY&R Melbourne ve JCDecaux Avustralya, insanların sanal bir köpek ile yakalama oyunu oynamalarına imkan tanıyan interaktif bir reklam panosu geliştirdi ve bu reklam panosu, Avustralya'nın Melbourne şehrinin en yoğun tren istasyonuna yerleştirildi.
Bu interaktif reklam panosunun içerisinde bulunan dahili sensör, fırlatma hareketlerini takip ediyor ve buna göre dijital topun atılışını tetikliyordu. Ekranda bulunan köpek topu yakalayıp geri getirdikten sonra da üzerinde "Yeni arkadaşın, The Lost Dogs' Home'da bugün sahiplenilmeyi bekliyor." yazan gerçek bir top, reklam panosundan yere doğru bırakılıyordu.
Coca-Cola - İçilebilir Reklam Kampanyası
Daha fazla insanın Coca-Cola Zero tadını deneyimlemesini amaçlayan Coca-Cola, 2015 yılında Coca-Cola Zero odaklı şahane bir reklam kampanyasını hayata geçirdi. Dünyanın en büyük içecek üreticilerinin başında gelen şirket, "İçilebilir Reklam" isimli bu reklam kampanyası kapsamında Shazam ile iş birliği yaptı ve onların teknolojisini farklı ve yaratıcı bir şekilde kullandı. Bu kampanyaya özel olarak hazırlanan Coca-Cola Zero reklamı ekrana geldiğinde, izleyiciler Shazam uygulaması aracılığıyla telefonlarının ekranlarında görünen bardağa kola doldurabiliyorlar ve bu şekilde ücretsiz Coca-Cola Zero alma hakkı kazanabiliyorlardı.
Üstelik Shazam uygulaması aracılığıyla sadece Coca-Cola'nın akıllara kazınmış olan kola sesiyle de telefon ekranındaki bardağa kola doldurulabiliyordu. Ayrıca #drinkabletweet (içilebilir tweet) etiketiyle tweet atan kişiler de bedava Coca-Cola Zero alma hakkı elde ediyorlardı. Daha sonrasında ise bu kampanyaya katılan kişiler, ABD genelindeki büyük perakende mağazalarına giderek telefonlarına gönderilen QR kod aracılığıyla ücretsiz Coca-Cola Zero'larını alabiliyorlardı.
Coca-Cola'nın bu kampanya kapsamında yaptıkları ise bu kadarla sınırlı değildi. Şirket dergilere verdikleri reklamlarla birlikte tek kullanımlık bardaklar hediye etti, pipet olarak kullanılabilen el ilanları dağıttı ve Shazam uygulaması aracılığıyla telefonların birer dijital pipet gibi kullanılmasına olanak tanıyan etkileşimli dijital reklam afişleri yayımladı. Daha da önemlisi, içecek makinesi olarak işlev gören ve "içilebilir reklam panosu" adını verdiği dev bir reklam panosunu kullanıma sundu ve bu reklam panosu aracılığıyla çok sayıda kişi Coca-Cola Zero'yu deneme fırsatı buldu.
Walkers - Harf Şekillerini Yapmak İçin Vücutlarını Şekilden Şekle Sokan İnsanlar
PepsiCo şirketinin bünyesinde bulunan atıştırmalık gıda üreticisi Walkers büyük bir reklam kampanyası kapsamında, 2016 yılında, İngiltere'nin Manchester şehrinde insanları vücutlarıyla harf şekilleri yapmaya teşvik eden interaktif bir reklam panosunu kullanıma sunmuştu. Vücutlarıyla harf şekilleri oluşturarak belirli tatil yörelerinin isimlerini meydana getirmeyi başaran kişiler, 20 bin tatilden birini kazanma hakkı elde ediyorlardı.
Londra merkezli kreatif ajans AMV BBDO ve dijital üretim şirketi Grand Visual tarafından hayata geçirilen kampanyada kullanılan interaktif reklam panosu, herhangi bir harfi temsil eden duruşları tanımlamak için dokunmatik ekran, gerçek zamanlı jest tanıma ve makine öğrenimini bir araya getiren özel bir teknoloji kullanıyordu. Kampanyaya katılan kişiler, eğlenceli ve mizahi teşvik mesajları ile bu süreç boyunca yönlendiriliyorlardı.
Bosh - Çikolata Kokan Reklam Afişi
Geçtiğimiz nisan ayında Bosh isimli yemek kitabının tanıtımı için son derece dikkat çekici bir açık hava reklamı hayata geçirildi. Londra'da bulunan bir otobüs durağına bu yemek kitabı için bir reklam afişi asıldı, ancak işin ilginç yanı bu reklam afişinin çikolata kokmasıydı. Bu reklam kampanyasını meydana getiren ekibin içerisinde yer alan tasarımcı Haya Junaid, zamanında kişisel twitter hesabından otobüs durağında yer alan bu reklam afişinin yer aldığı fotoğrafları paylaştığı ve şu şekilde bir açıklamaya yer verdiği bir tweet atmıştı:
"Goodge Caddesi İstasyonu'nun yakınındaysanız ve çikolata kokusu alıyorsanız, benim yaptığım bu reklam yüzünden. (Evet, otobüs durağı gerçekten çikolata gibi kokuyor.)"
KitKat - Uçuşu Rötar Yapan Yolculara Çikolata Veren Makine
Pazarlama iletişimi şirketi J. Walter Thompson Brezilya, KitKat için bir "rötarlı uçuş makinesi" meydana getirdi ve bu makine, 1 Mayıs İşçi Bayramı sırasında, Brezilya'nın Sao Paulo şehrinde yer alan Congonhas Havalimanı'na yerleştirildi. Bu tarih, çok sayıda rötarlı uçuşun olduğu ve bu nedenle havalimanının kalabalık olduğu bir zamandı. Rötarlı uçuşlarının biletlerini KitKat'ın rötarlı uçuş makinesine taratan yolcular, ücretsiz olarak KitKat çikolata alabiliyorlar ve "1058 numaralı uçuşun yolcusu, lezzetli uçuşlar!" gibi mesajları dinleyebiliyorlardı.
Bonus: Dünyanın En Büyük Şirketlerinden Bazılarının Garajda Kurulduğuna Dikkat Çeken Şirket
Garaj inşa eden bir şirket tarafından verilen bu reklam, son derece isabetli ve esprili bir çıkış noktasına sahip. Reklamda Apple, Google, Amazon, Harley-Davidson, Disney ve Mattel gibi dünyanın en büyük şirketlerinin bazılarının temellerinin bir garajda atıldığına vurgu yapılıyor ve tam olarak şu ifadelere yer veriliyor:
"İşte garajı olan bir eve ihtiyacınız olduğuna dair bir kanıt. Birine sahip değil misiniz? Size bir tane yapabilirim. Beni arayın."

İstenmeyen Aramaları ve Mesajları Sonsuza Dek Engelleyen Servis: Uncall

“Uncall” adlı servis, cihaz başına tek sefere mahsus olmak üzere ödenen 10 ya da 15 dolarlık ücret karşılığında, telefonla pazarlama yapan şirketlerin ve dolandırıcıların aramalarını ve mesajlarını engelliyor. Uncall, telefon […]