Fil'm Hafızası'ndan "Yılın En İyileri"

Fil'm Hafızası bu yıl da, Pazarlamason okuruları için yıl boyunca beyaz perdede izleyicileri büyüleyen ve sinema dünyasında iz bırakan 2024'ün en iyi filmlerini derledi.

2024 yılı, sinemada sadece teknik açıdan değil, yaratıcı yönetmenlik, etkileyici oyunculuk performansları ve derinlemesine işlenmiş senaryolarla da adından söz ettirdi. Bu yıl, sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim sunan, farklı türdeki yapımlar yalnızca sinemanın sanatını kutlamakla kalmadı, aynı zamanda izleyicilerin duygusal dünyasında derin izler bırakmayı başardı. Her yıl olduğu gibi Film Hafızası bu yıl da, Pazarlamasyon okurları için yıl boyunca beyaz perdeye izleyicileri büyüleyen ve sinema dünyasında iz bırakan 2024’ün en iyi filmlerini derledi. İşte yaratıcı yönetmenlik, etkileyici oyunculuk performansları ve derinlemesine işlenmiş senaryolarla öne çıkan ve izleyicilere unutulmaz bir sinema deneyimi yaşatan 2024’ün zirveye çıkan filmleri…

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (2024)

Kervan Yolda Düzülür

Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri, sinemamızın kendini aşırı ciddiye alan filmlerinin yanında yer yer absürd, yer yer kara mizaha yer veren, yer yer de belgeselvari yanıyla gösterildiği tüm festivallerde hem seyircinin hem de jürinin kalbini kazandı. Murat Fıratoğlu’nun hem yazıp hem oynayıp hem de yönettiği bu ilk film; işçi sınıfı, tarım işçilerinin yaşadığı zorluklar gibi oldukça toplumsal konularla birlikte insanın gizil hırsları, bireyin kendi iç çatışması gibi bireysel mevzularla da seyirciyi hemhal ediyor. Tüm bu meselelere kafa yorulmasına da vesile olacak başlama ve bitiş sahneleriyle seyircinin yüzünde defalarca yakaladığı tebessümü perçimleyecek film, sadece yılın değil son yılların en iyi yapımlarından biridir.

                                                                                                                               Tuba Büdüş

Anora (2024)

Bir Peri Masalının Dayanılmaz Yıkıcılığı

Bağımsız Amerikan sinemasının en önemli isimlerinden Sean Baker’in Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanan filmi Anora, yılın en iyilerinden. Baker; yine toplum tarafından dışlanmış, ötekileştirilmiş bir kadının külkedisi masalına odaklanıyor. Ani isimli genç kadın, tanıştığı Rus bir oligarkın oğlu olan İvan ile kısa süreli bir sınıf atlama deneyimi yaşıyor. Film; ikinci yarıdan sonra ise süresini Ani’nin asla bir Sindirella olamayacağını seyircinin yüzüne tokat gibi çarpmak için kullanıyor. Seks sahnelerine rağmen asla pornografik olmayan, bitmek bilmez şiddet anlarının aksine acıyı yüceltmeyen, konumlandığı eril dünyanın ortasında kadına bakışı tek bir an bile güvensiz bir noktaya sarkmayan Anora, oldukça vasat olan 2024 yılının medarı iftiharı.

                                                                                                                               Tuba Büdüş

My Favourite Cake (2024)

Yalnızlık ve Bir Gün

Yalnız yaşayan Mahin ile hayatta görünmez hisseden ve tek başına ölmekten korkan Faramarz’ın tesadüfen karşılaştıktan sonra birlikte geçirdikleri bir günü konu edinen My Favourite Cake, yılın en içten ve dokunaklı anlatımlarından biriyle karşımıza çıkıyor. Sohbetin, müziğin, dansın, gülümsemenin, birlikte yeme ve içmenin eşliğinde kâh sıradan gündelik konuların, kâh en derin korkuların paylaşıldığı bu zaman kesitinde insanın sosyal paylaşıma olan ihtiyacı, kolayca içine alan bir tonda ekrana seriliyor. Tanıdık engellerin ve toplumsal kodların yaşamlarını çevrelediği yaş almış bir kadın ile erkeğin arzularının ve hayallerinin kesiştiği noktada yaşadıkları bu bir gün, geri kalan hepsinden daha farklı bir akışa tanık olma fırsatı sunuyor.

                                                                                                                              Selin Tanyeri

Ölü Mevsim (2024)

Kendi Yaşamına Ait Olamamak

Akraba evliliği sonucu dünyaya gelen üç kız kardeşten biri olan Nimet, hayattan ve arzularına ulaşamamış olmaktan bıkkın bir kadındır. Tüm çabalarına rağmen çocuk sahibi olamaz, eşi Halil ile kız kardeşi Öznur’dan oluşan çekirdek ailesi ve sınırlı olanakların bulunduğu yaşantısı içinde sıkışıp kalır. Toplumsal cinsiyet rolleri ve Türkiye’de kadın olmaya dair değişken perspektiflerden bakan çok katmanlı bir anlatım sunan Ölü Mevsim, beraberinde aile dinamikleri, ev içi şiddet, göçmenlik ve mültecilik gibi pek çok kavramı harmanlayarak sakin bir tonda beyazperdeye taşıyor. 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde prömiyerini yapan film, 35. Ankara Film Festivali dâhil katıldığı pek çok yarışmadan ödüllerle dönmeyi sürdürüyor.

                                                                                                                              Selin Tanyeri

Crossing (2024)

Kaybolmanın Büyüsü 

Levan Akin’in 2024 yılına damga vuran filmi Crossing, Batum’dan İstanbul’a uzanan bir yol hikâyesi olarak çatısını kurmaktadır. İki ayrı ülke, iki ayrı şehir ve iki ayrı hayat iç içe geçerek bir bütünü oluşturur. Emekli öğretmen Lia ve genç yol arkadaşı Achi kilometrelerce yolu birlikte rotasını umuda kurarak arşınlar. Lia, yıllar önce Batum’dan kaçan trans yeğeni Tekla’yı bulmak için İstanbul’un altını üstüne getirir; Beyoğlu’nun arka sokaklarını dolaşır. Çünkü kardeşine Tekla’yı evine getirme sözü vermiştir. Kolektif bir mücadeleyle queerlerin arasında yeğeninin izini sürer. Filmde İstanbul, ortadan kaybolmak isteyenlerin geldiği bir yer olarak resmedilse de Lia ve Achi kendilerini bularak ve daha iyi tanıyarak yollarına devam eder. 

  İrem Yavuzer

Hayat (2024)

Kadın, Yaşam, Özgürlük ama Hangi Kadın?

Türkiye’nin Oscar adayı olan Hayat, kadın sorunlarını ve toksik gelenekçi aile yapısını merkeze alır. Rıza ile zorla evlendirilmek istenen Hicran, baba otoritesine karşı çıkarak evi terk eder. Klasik Türk Sineması anlatılarında olduğu gibi tabiri caizse kötü yola düşer. Hayatına seks işçisi olarak İstanbul’da devam eder. Hicran ile yüzleşmek isteyen Rıza, genç kadının peşine düşer. Hicran ise maalesef kendi yolunu çizebilecekken yine eril sisteme boyun eğmek zorunda kalır. Ayrıldığı eve tüm pişmanlıklarıyla bir öteki olarak geri döner. Ancak eril toplum, Hicran’ı ve Hicran gibi olan tüm kadınları asla kabul etmeyecektir. Ahlak kalıplarını eleştirel bir üslupla ele alan Zeki Demirkubuz, Hayat ile toplumsal sorunları perdeye taşır.

    İrem Yavuzer

The Substance (2024)

Kendinizin En İyi Versiyonu

Feminist beden korkusuna güçlü bir katkı sağlayan The Substance, mükemmel bir versiyonunu yaratmayı vaat eden, gizemli bir ürünle karşılaşan Elisabeth Sparkle isimli bir kadına odaklanıyor. Eski bir televizyon yıldızı olan Elisabeth, ataerkil toplumun dayatmaları yüzünden kendini eskisi kadar güzel ve yeterli bulmadığı için "Substance" isimli bu "daha iyi benlik" yaratma sürecine dâhil oluyor. Fakat bu deneyim, zamanla bir kâbusa dönüşüyor. Coralie Fargeat; yaşlanma, beden algısı ve toplumun kadına yönelik baskılarını, korku ve kara mizah ile işleyerek beden korkusu türünün geleneksel anlatımı tersyüz ederek sıradışı bir deneyim sunuyor. Dünya çapında büyük festivallerde gösterilen TheSubstance, bu senenin parlayan yıldızlarından biri.

Günsu Akçatepe

Yurt (2024)

Çarkların Arasından Sıyrılabilmek

1990’ların sonlarında, Türkiye’nin siyasi kutuplaşmasının yoğun yaşandığı bir dönemde geçen Yurt, on dört yaşındaki lise öğrencisi Ahmet’in hikâyesini anlatıyor. Ahmet, babasının isteğiyle bir tarikat yurduna yerleştirilir. Ancak, sevgi dolu aile ortamından koparılan Ahmet, burada yalnızlık ve çaresizlikle yüzleşir. Yurt ortamının katı kuralları ve üzerindeki baskı, onu kendisiyle yüzleşmeye iter. Bu süreçte, yurdun deneyimli öğrencilerinden Hakan ile kurduğu bağ; Ahmet’e özgürlük ve cesaretin kapılarını aralar. Hakan'la Ahmet, birbirlerinden aldıkları bu cesaret ile ilk kez kendi seçimlerini yaptıkları bir yol çizmeye niyetlenirler. Türkiye’nin siyasi kutuplaşmasını kör göze parmak sokmadan işleyen Nehir Tuna, iki çocuğun gözünden seyircisine tanıdık bir hikâye sunuyor.

Günsu Akçatepe

Dargeçit (2024)

Faili Meçhulün İzinde Bir Belgesel 

Yönetmenliğini Berke Baş’ın, yapımcılığını ise Enis Köstepen’in üstlendiği, çekimleri 2018-2022 yılları arasında gerçekleşen Dargeçit; Mardin’in Dargeçit ilçesinde 1995 yılında zorla kaybedilen yedi kişinin yakınlarının, avukatları Erdal Kuzu ve İHD’nin mücadelesi sonucunda açılan Dargeçit JİTEM Davası’nın mahkeme sürecini takip ediyor. Dargeçit, Türkiye’deki cezasızlık politikası, geçmişle yüzleşme, adalet ve hakikat arayışı ve çatışma çözümü gibi konular üzerine birçok tartışmaya bir pencere açıyor ve seyircisini bu konular üzerine düşünmeye çağırıyor. Doksanlı yıllarda insan hakları ihlallerine ilişkin davaların zamanaşımı tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bu dönemde belgesel cezasızlığa karşı ses yükseltmenin bir yolunu buluyor. 

Ekin Taneri

Marcello Mio (2024)

Karşınızda Marcello Mio

Efsanevi bir baba... Dünyaca ünlü bir anne... Ve Chiara... Bir sinema soyadının yükü altında büyüyen Chiara, babasının gölgesinden çıkıp kendi yıldızını parlatmak istiyor. Bu film, Chiara'nın kimlik arayışını ve ailesiyle olan karmaşık ilişkisini anlatıyor. Film, komedi ve dramayı ustaca harmanlayarak izleyiciyi etkileyici bir kendini keşif yolculuğuna çıkarıyor. Film, zengin oyuncu kadrosu ve güçlü oyunculuk performanslarıyla, aile mirasına eğlenceli bir bakış açısı sunuyor. Akıcı bir hikâyeye sahip olan bu büyüleyici komedi, senaryo matematiğiyle izleyiciyi kendine çekiyor. Cinsiyet rollerini eğlenceli bir şekilde yıkan film, toplumsal normlara karşı muzip bir tavır sergiliyor. Cannes’da dünya prömiyerini yapan Marcello Mio, sıradışı bir sahte komedi-belgeseli. 

Ekin Taneri

                                          

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir