Ev hanımları

FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula: "Ev hanımlarının bugüne kadar tüm varlıklarıyla sahiplendikleri ve adeta kutsallaştırdıkları ev, artık ekonomik paradigmaların etkisiyle bütün ağır enerjisini üzerinde taşımak zorunda olduğu bir yer, bir kutu. Ev hanımlarına yönelik çalışan markaların stratejilerini ve içgörülerini gözden geçirmeleri gerekecek."

Türkiye temsili 18 yaş ve üzeri toplamda 1.500 kişi ile görüştüğümüz araştırmanın, ev hanımları kısmını bu makalemde anlatmak isterim.

Türkiye enflasyon kıskacında. Fiyatlar sürekli artıyor. Ev hanımları korkunç stres altında.

Türkiye’nin yüzde 69’u geçtiğimiz bir yılda kaybettiği alım gücünü karşılayan gelir artışının 2024 yılında olmayacağını söylüyor. 

Tüketiciler, bu şartlarda tüketim alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmek zorunda.

Yeni şartlar, markalarda senenin geri kalanında olağanüstü zamanlara işaret ediyor. 

Ev hanımları durumlarını ayaklarının altındaki halının çekilmesi gibi bir metafor ile özetliyorlar. Çünkü son dönemdeki krizin en çok etkilediği kitlelerden biri de onlar. 

Ekonomik belirsizliklerin ev ekonomisine olası etkilerini kara kara düşünüyorlar. 

Eşlerinin olası iş kaybı endişesini derinden yaşayan ev hanımları, kendilerini sosyal açıdan da kısıtlanmış ve yalnız hissediyorlar.

Eşinin işini kaybetme korkusu ev hanımlarının yüzde 58’nde var ve bu oran artıyor.

Ev ekonomisini idare etme noktasında geçmişe kıyasla daha çok zorlanıyorum diyen ev hanımlarının oranı yüzde 60’a ulaştı bile.

Ev hanımlarının her ikisinden biri kendisini sosyal açıdan yalnız ve kısıtlanmış hissettiğini söylüyor.

Bu sosyal kısıtlanma, evini artık kalesi olarak değil hapishanesi olarak görmesine sebep oluyor. 

Evinden çıkamıyor.

Ev artık onlar için eski evleri değil. 

Evin anlamını geri dönüştürülmesi zor bir biçimde değişiyor. 

Ev hanımlarının bugüne kadar tüm varlıklarıyla sahiplendikleri ve adeta kutsallaştırdıkları ev, artık ekonomik paradigmaların etkisiyle bütün ağır enerjisini üzerinde taşımak zorunda olduğu bir yer, bir kutu. 

Dolayısıyla ev yine kendilerinin yeniden inşa etmeleri gereken bir yer olarak konumlanıyor. 

Ekonomik kriz sonrasında evi tekrar yuva yapması gerekiyor. 

Yüzde 66’sı "Ev içindeki özel zamanlarımı tekrar kazanmayı istiyorum" diyor.

Yüzde 50’si "Arkadaş/Komşu/Akraba ziyaretlerini daha sık yapmak istiyorum" diyor.

Yüzde 50’si ekonomik kriz bitsin "Ev düzeninde köklü değişiklikler yapacağım" diyor.

Ev hanımlarına yönelik çalışan markaların stratejilerini ve içgörülerini gözden geçirmeleri gerekecek.

Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]