Elon Musk, 2017’de Tesla’yı Apple’a Satmak İstemiş

Elon Musk, dün yaptığı açıklamada, Tesla’yı Model 3’ün “en karanlık günlerinde” şu anki piyasa değerinin onda biri fiyatına Apple’a satmak istediğini, ancak Apple CEO’su Tim Cook’un bununla ilgili bir toplantıya katılmayı reddettiğini söyledi.
Elon Musk, Apple’ın elektrikli bir otonom araç üreteceği haberi hakkındaki bir tweet’e yanıt olarak, 2017’de Apple’ı Tesla’ya satmak istediğini söyledi. Bu yılki astronomik hisse senedi fiyatıyla dünyanın en değerli otomobil üreticisi konumuna gelen Tesla, 2017’de kan kaybediyordu ve henüz yüksek hacimli bir elektrikli araç üretmemişti.
During the darkest days of the Model 3 program, I reached out to Tim Cook to discuss the possibility of Apple acquiring Tesla (for 1/10 of our current value). He refused to take the meeting.
— Elon Musk (@elonmusk) December 22, 2020
Musk daha önce Tesla’nın, şirketin tüm kaynaklarını Model 3’ün üretimini artırmaya yönlendirdiği için 2017’de çöküşten “tek haneli haftalar” kadar uzakta olduğunu söylemişti. Tesla nihayetinde hayatta kaldı ve o zamandan beri Model Y SUV’yi piyasaya sürdü ve Cybertruck gibi yeni araçları tanıttı.
Apple’ın şimdiye kadar diğer otomobil şirketlerine satılabilecek yazılımları ve çeşitli teknolojileri geliştirmeye odaklandığı düşünülüyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde Reuters, teknoloji devinin genel tüketiciler için elektrikli ve otonom bir araba üretmeye odaklandığını bildirdi.
Reuters’e göre Apple, otomobil için potansiyel enerji yoğunluğunu artırırken ağırlığı azaltan bir lityum demir fosfat pil geliştiriyor. Musk ise attığı tweet’te Tesla’nın Çin’de ürettiği bazı arabalarda zaten demir fosfat piller kullandığını belirtti. Apple konu hakkında henüz yorum yapmadı.
KFC, KFConsole Adında Bir Oyun Konsolu Çıkardı

KFC, KFConsole adlı bir oyun konsolu üretti. Bilgisayar donanım üreticisi Cooler Master ile ortaklaşa oluşturulan KFConsole’ın tamamlanmış hali, KFC’nin dün attığı tweet ile ortaya çıktı. Bir fast food zincirinin oyun […]
Reader Interactions
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Toyota, Bir “Mobilite” Şirketine Dönüşüyor

Otomotiv sektöründe gerçekleştirdiği ilklerle “öncü ve lider” konumunu sürdüren Toyota, şimdi de tarihi bir “değişim ve dönüşüm” sürecini başlatıyor. 7’den 77’ye herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya gerçekleştirmek amacıyla yola çıkan Toyota, bir otomobil şirketi olmanın yanı sıra insanlık için ileri teknoloji ürünü her türlü çözümü üreten bir “mobilite” şirketine dönüşüyor.
Dünyanın geleceğine yön verecek olan ve toplumun en önemli ihtiyaçlarından biri olan “mobilite” çözümleriyle insanların özgürce hareket etmelerini ve hayatlarını kolaylaştırmayı hedefleyen Toyota, bu çerçevede tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de “Start Your Impossible” hareketini başlattığını duyurdu.
Pandemi önlemleri nedeniyle dijital olarak gerçekleştirilen tanıtım toplantısında ilan edilen “Start Your Impossible” hareketi ile; engellilerin, hastalıklarından dolayı hareketleri kısıtlı kişilerin, yaşlıların, en küçüğünden en büyüğüne tüm bireylerin dünya üzerinde özgür, rahatça ve keyif alarak hareket etmelerini sağlayacak yüksek teknolojiye sahip ürünlerin toplumun hizmetine sunulması hedefleniyor. Bu amaçla devreye alınan mobilsenozgursun.com mikro sitesinde Toyota’nın tüm mobilite çalışmaları ve yeni vizyonu aktarılıyor.
Bozkurt: “Toyota Çığır Açıyor”
“Start Your Impossible” hareketinin detaylarının açıklandığı dijital tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, Toyota’nın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “büyük bir değişim ve dönüşümün” başlangıcını yaptığını belirterek, ”Toyota olarak hedefimiz herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya gerçekleştirmektir. 7’den 77’ye herkesin özgürce hareket etme hakkı ve ihtiyacı vardır. Başkanımız Akio Toyoda’nın da belirtmiş olduğu gibi, Toyota artık yalnızca bir otomobil firması değil, bir mobilite firması olacaktır. Markamız “herkes için mobilite” anlayışıyla, kişilerin ihtiyaçlarına göre mobilite teknolojilerini ve hizmetlerini geliştirecektir.” dedi.
Bozkurt, başlatılan Start Your Impossible hareketi ile birlikte; “Mobilsen Özgürsün” yaklaşımı çerçevesinde tüm bireylerin hayatını kolaylaştıracak teknolojik ürünler ile hizmetlerin geliştirilip sunulacağını belirterek şunları söyledi:
“İnsansı robot teknolojisinden otonom araçlara, yapay zeka uygulamalarından araç kiralama hizmetlerine ve bireysel kullanımlara kadar insanların günlük hayatlarında fayda sağlayacak mobilite çözümleriyle yeni bir dönemin başlangıcını yapıyoruz. Toyota otomotiv ürünleriyle birlikte insana dokunan ve tüm toplumlara fayda sağlayacak yenilikleri sunmak için 85 yıldır aralıksız çalışıyor. Yarım yüzyıl önce hiçbir markanın aklına dahi gelmeyen hibrit teknolojisini ve sonrasında hidrojen yakıt hücreli araçlar başta olmak üzere birçok teknolojiyi geliştirip sektöre sunduk.
Toyota, bugün de toplumları 100 yıl sonrasına hazırlamak adına altyapı çalışmalarına şimdiden başlıyor. Engellilerin, yaşlıların, hareket zorluğu yaşayan hastaların ve günümüzde daha fazla kişisel hareket özgürlüğü isteyenlerin de bu isteklerini karşılarken, aynı zamanda geleceğin şehirlerini de tasarlıyoruz. Toyota bu amaçla yeni mobilite teknolojilerini toplum yararına sunmak için AR-GE’ye yıllık 10 milyar dolardan fazla bir bütçe ayırıyor.”
Olimpiyatlar’da Podyuma Çıkacak
Bozkurt, Toyota’nın global olarak başlattığı “Start Your Impossible” hareketi kapsamında geliştirdiği ürünlerden ilk örnekleri resmi partneri olduğu Tokyo Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları'nda tüm dünyaya tanıtmayı planladığını da söyleyerek, “Ancak bu yıl yapılacak olan olimpiyatlar pandemi nedeniyle gelecek yıla ertelendi. 2021’de düzenlenecek Tokyo Olimpiyatları'nda Toyota toplamda 3.700 mobilite ürünüyle yer alacak. Tokyo’da otonom araçlardan, yakıt hücreli otobüslere, robotlardan, hibrit taksilere ve elektrikli yürüme araçlarına kadar birçok aracı kapsayan bu ürünler, sporcuların ve seyircilerin kullanımına sunulacak.” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki Çalışmalar da Başladı
Bozkurt, Toyota’nın bir mobilite şirketine dönüşmesinin yeni bir dönemin başlangıcını yapacak radikal bir karar olduğunu da sözlerine ekleyerek şöyle konuştu:
“İnsanlara özgürce hareket edebilecekleri otonom araçları ve robotik teknolojiyi sunmayı amaçlıyoruz. Toyota, otonom sürüşten geleceğin mobilite şehirlerine, sağlık hizmetlerinin hızlı ve kolay olmasını sağlayacak araçlardan afet bölgelerine yardım için koşan gelişmiş robotlara, arkadaşlık eden insansı robotlardan kişisel mobilite çözümlerine kadar toplumları oluşturan tüm bireylerin hayatlarını kolaylaştırmayı hedefliyor. Bundan sonraki süreçte geliştirilen mobilite araçlarını kendi pazarımızda da sunacak şekilde stratejiler geliştireceğiz. Böylelikle insanların yaşamlarından keyif almaları sağlanacak ve “kendi imkansızını başlat” düşüncesiyle “imkansız” olarak gördükleri hedeflerine mobilite çözümleriyle ulaşacaklar.
Türkiye’de de mobilite çalışmaları kapsamında engelliler için çalışmalarımıza başladık. Duyma engelliler için call-center, web sitemizin görme engellilere uygun hale getirilmesi gibi birçok şeyi hayata geçireceğiz. Bunun yanında bayilerimizde de engellilere yönelik iyileştirmeler yapılmaya devam ediyor. Engelsiz plazalar için çözümler üzerinde çalışıyoruz.”
Maraton Hayalini Gerçekleştirdi
17 yaşında geçirdiği talihsiz bir kaza sonucunda tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda kalan Okan Aracagök’ün 42 kilometrelik maraton koşma hayali de Toyota’nın desteği ile gerçekleşti. Antrenörü Mert Onaran ile birlikte uzun süren hazırlık aşamalarından sonra müthiş bir başarıya imza atarak zorlu maratonu tamamlayan Okan Aracagök, Toyota’nın “Start Your Impossible” hareketine güzel bir örnek oluşturdu. Bu inanılmaz başarı öyküsü için 42 dakikalık bir belgesel de çekildi. Türkiye’den örnek gösterilecek bir başarı hikayesiyle başlayan ve Toyota’nın desteğiyle çekilen belgesel, mobilsenozgursun.com adresinden izlenebilecek.
Mobilite Neler Getirecek?
Toyota, bu yeni dönem ile birlikte geliştirdiği teknolojilerin kısa zamanda hayatın içine dahil olması adına tüm imkanlarını kullanacak. Bu amaçla Toyota, otonom sürüş konusunda yaptığı çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Gelişmiş otonom araçlarıyla test sürüşlerine Avrupa yollarında başlayan marka; daha güvenli, daha verimli ve daha eğlenceli bir mobilite geleceğinin oluşma sürecini hızlandırıyor.
Geleceğin Şehri “Woven City”
Toyota, “herkes için mobilite” anlayışından hareketle Japonya’da Fuji Dağı’nın eteklerinde geleceğin şehirlerine öncülük edecek Woven City isimli şehri de kuruyor. Sıfır emisyonlu hidrojen yakıt hücrelerinden güç alan; tamamen bağlantılı bir ekosisteme sahip olacak Woven City, yaşayanlar için günlük yaşamı kolaylaştıracak en son teknolojilerle donatılacak. İlk etapta 2 bin kişinin yaşaması için dizayn edilen geleceğin şehrinde yaşam 2021 yılında başlayacak.

Otonom Araçlarla Sağlık Hizmetleri
Toyota’nın geliştirdiği asistan robotlar ve yürüme araçlarının yanı sıra, e-Care Konsept Aracı, sağlık hizmetlerini hızlandırıp ileri bir boyuta taşıyacak. Bu otonom araç hastaların sorunsuz ve hızlı bir şekilde istenen yere taşınmasını sağlanacak. Yoldayken doktor ile iletişim kurma imkanı veren teknoloji, hastanın tıbbi muayenesinin uzaktan yapılabilmesine imkan tanıyacak.

Afet Bölgeleri İçin İnsansı Robot
Toyota, mobilite çerçevesinde yapay zekaya sahip insansı robot olan T-HR3’ün üçüncü neslini de üretti. Önceki jenerasyon insansı robotların evrimleşmiş hali olan T-HR3, hassas şekilde yerleştirilmiş eklemleri ve önceden programlanan hareketleriyle ev, sağlık tesisleri, inşaat alanları ve felaket bölgelerinde insanlara güvenli biçimde yardımcı olabilecek. Giyilebilir teknolojiyle yönetilen insansı robot T-HR3; doktorlara, hasta bakıcılara, hastalara, yaşlılara ve engellilere yeni mobilite çözümleri ile destek verecek.
Hindistan Hükümeti, TikTok da Dahil 59 Uygulamayı Yasakladı

Hindistan hükümeti, Çin ile yaşadıkları gerilim devam ederken ekonomik boykot için ilk adımı attı. Hindistan hükümeti nüfusun büyük bir çoğunluğu tarafından kullanılan Çin menşeili mobil uygulamaları güvenlik ihlali gerekçesiyle ülkede […]
Huawei, Kendi Kredi Kartını Çıkartıyor

Teknoloji devi Apple, geçtiğimiz yıl ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs ile iş birliği yaparak kendi kredi kartını çıkartmıştı. Apple'ın ödeme sistemi Apple Pay'i kullanan bu kredi kartı, kullanıcıların yaptıkları alışverişlerden puan yerine para kazanmalarını sağlamasının yanı sıra, özel kampanyalar gibi bazı avantajlar da sunuyor.
Şimdi de benzer bir kredi kartını Çinli teknoloji devi Huawei çıkarttı. Teknoloji odaklı haber sitesi Engadget'ın paylaştığı habere göre, Huawei Tüketici İş Grubu CEO'su Richard Yu, şirketin dün gerçekleştirdiği P40 lansman etkinliği sırasında, "Huawei Card" adı verilen bu kredi kartını tanıttı.
Haberde belirtilene göre, Huawei'nin kredi kartıyla ilgili tüm ayrıntılar bilinmese de, bu kredi kartı, Apple Card'ın en iyi özelliklerinden bazılarına sahip. Örneğin bu kart da Apple Card gibi hem fiziksel hem de sanal bir kart olma özelliği taşıyor. Bununla birlikte Çin'in en büyük kart ödeme kuruluşu UnionPay'in ödeme sistemini kullanacak olan Huawei Card, temassız ödeme için NFC teknolojisini de bünyesinde barındırıyor.
Bu kredi kartı, birtakım seyahat avantajlarıyla birlikte geliyor. Kullanıcılar belli bir miktar para harcadıktan sonra, tren istasyonlarında ve havaalanlarında lounge erişimi elde edebiliyorlar. Ayrıca Huawei, özel uygulama içi promosyonlar sunmayı planlıyor. Bununla birlikte Huawei Pay kullanarak alışveriş yapmak için ödeme yapan kullanıcılar, yaptıkları ödemenin bir kısmını iade almaya da hak kazanacaklar.
Bunların yanı sıra Huawei Card kullanıcılarından ilk yıl için yıllık kart ücreti alınmayacak. Hatta ilk yıl içerisinde Huawei Pay aracılığıyla belirli bir miktar harcayan kullanıcılardan ikinci yıl da herhangi bir ücret tahsil edilmeyecek. Son olarak bu kredi kartının çıkış tarihiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığını da belirtelim.
Dijitalde Corona Virüs Etkisi

Son günlerde corona virüsü sebebiyle tüketicilerin dijital tüketimi arttı. Alınan sosyal izolasyon önlemlerinin etkisinde ekonomide bir durağanlık gözlemleneceği öngörülürken, dijital veriler ise bize sağlık, haber, e-ticaret ve video içeriklerinde ciddi […]
Microsoft, Nokia’yı Satın Alabilir

CCS Insight'a göre, İskandinav telekomünikasyon şirketi Nokia, önümüzdeki yıl büyük bir ABD'li teknoloji şirketi tarafından satın alınacak. Muhtemel alıcıların arasında Microsoft'un ve Intel'in isimleri geçiyor.
Microsoft ve Nokia'nın hepimizin bildiği bir geçmişi var. 2013 yılında Microsoft, iOS'a ve Android'e üçüncü bir alternatif olarak Windows işletim sistemli telefonlar üretmek için Nokia'ya yaklaşık 7 milyar dolar ödeme yapmıştı. Ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı.
Nokia o zamandan beri cep telefonu işine yeniden girmiş olsa da, potansiyel alıcılar için cazip olan iş kolu cep telefonları değil. CCS'ye göre ABD hükümeti, telekom sağlayıcılarının Huawei gibi Çinli tedarikçilerin ekipmanlarını kullanmasını yasakladığı için Amerikan devlerinin ilgisini çekecek olan Nokia'nın ağ bölümü olacak.
CCS Insight’ın tüketici ve bağlantı direktörü Kester Mann, "Çinli tedarikçilere karşı tepki, İskandinav firmasının satın alınmasını Microsoft ve diğer ABD firmaları için daha çekici hale getirecektir. ABD'nin Huawei'ye alternatif arayışında olduğu açık, bununla ilgili çok fazla endişe var. Potansiyel olarak Nokia, buna elverişli olabilir," açıklamasında bulundu.
Nokia, geçtiğimiz hafta İngiltere'nin en büyük telekom sağlayıcısı BT'nin bir numaralı ekipman tedarikçisi olmak için anlaşma imzaladı. Mann'a göre bu anlaşma, Atlantik'in diğer tarafında da dikkat çekecek.
Microsoft, Siber Güvenlik İçin Şifresiz Bir Gelecek Öngörüyor

Dünya Ekonomik Forumu, siber güvenlik hatalarının en az %80’inin kullanıcıların şifrelerine yönelik doğrudan saldırıları içerdiği konusunda uyarıyor. Microsoft’a göre çözüm, şifresiz bir gelecekte olabilir. Adresler, finansal bilgiler ve oldukça özel […]