Son aylarda hem geleneksel medyada hem de dijital medyada e-ticaret sitelerinin reklamlarına sıklıkla rastlıyoruz. Türkiye'deki neredeyse tüm şehirlerde trafikte teslimat araçlarına ve motorlarına rastlıyoruz. Aynı zamanda tüketiciler olarak hem hızlı tüketim mallarında hem de dayanıklı mallara olan talebimiz için araştırma yaparken e-ticaret sitelerini kullanıyoruz. Fiziki mağazalardan sanal mağazalara evrilen bu süreci incelerken iki gelişme öne çıkıyor. Birincisi, pandemi öncesinde e-ticaret kanalının büyümeye başlaması ve kullanımın yaş gruplarına yayılması. İkincisi, pandemi koşullarında e-ticaret kanalına olan talebin ivmelenerek yükselmesi ve talebin kalıcı hale gelerek sektörün olgunlaşma sürecine girecek olması.
Euromonitor'un Nisan 2021'de yayınladığı raporda Covid-19'un talebe yüksek ivme kazandırdığı, 2020 yılı içinde yüzde 165 sektörel büyüme yaşandığı belirtiliyor. Raporun 2025 yılı tahmini ise sektör büyüklüğünün 345 milyar Türk Lirasına yükseleceği yönünde. Raporda e-ticaret kanalında yapılan alışverişlerin büyük bölümünün kıyafet ve ayakkabı ihtiyaçlarını gidermek üzerinde yapıldığı belirtiliyor. 2020'de 25 milyar TL'nin sadece kıyafet ve ayakkabı alışverişine ödendiği paylaşılıyor.
Raporda aşılama oranının yükselmesine paralel olarak yapılan ön değerlendirmede, özellikle 30 yaş ve üstünde bulunan nüfusun e-ticaret kanalını kullanma oranını devam ettirdiği belirtiliyor. AVM ve fiziki mağazaların tekrar açılmasına rağmen e-ticaret kanalından yapılan alışverişin azalmadığı ifade ediliyor. Talebe bağlı olarak akıllı telefon uygulaması geliştiren, internet sitelerini güvenli satışa uygun hale getiren yerel ve ulusal işletme sayısında önemli artış göze çarpıyor. Türkiye'de akıllı telefon kullanma oranı ise yüzde 90 olarak veriliyor. Bu da Türkiye'de yaklaşık 75 milyon akıllı telefon kullanıcısına ve potansiyel müşteriye işaret ediyor.
Getir'in başarısına dikkat çekiliyor
2020'de pandemi etkisi özellikle gıda alışverişine yönelik yüksek bir talebi meydana getirdi. Talep bir önceki yılın 3 katı olarak paylaşılıyor. Bu durum fiziki mağazalara sahip marketlere, deposundan doğrudan gönderim yapan marketleri meydana getirdi. Raporda özellikle Getir markasına vurgu yapılırken, markanın Türkiye'nin 2. Unicorn'u olduğu ifade ediliyor. 2015 yılında kurulan Getir'in günümüzde 1500 farklı ürün sattığı, her ay milyonlarca paket teslimi yaptığı ve teslimat ortalamasının 10 dakika olduğu rapora yansıyor. Markanın 1 milyar USD olan marka değerinin neredeyse üç kat artarak 2.6 milyar USD'ye ulaştığı paylaşılıyor.
e-ticaret ile birlikte önemi artan birimler incelendiğinde özellikle lojistik ve bilgi-işlemin önce çıktığı vurgulanıyor. Depo hacmi, lojistik ağ genişliği ve bilgi-işlem altyapısının sektörde yer alan tüm işletmeler geliştirilmesi en değerli parçalar olduğu belirtiliyor. Bu sektörü büyütecek önemli gelişmelerden birinin bankalar ve diğer kuruluşların sağlayacağı kolay ödeme sistemlerinden geçtiği açıklanıyor. Temassız ödeme, telefonla ödeme, akıllı saat ile ödeme ve diğer hızlı ödeme seçeneklerinin harcamaları artırabileceği belirtiliyor. İnternet hızının artması ve 5G teknolojisinin yaygınlaşmasının da harcamaları artıracağı tahmin ediliyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.