E-Posta Pazarlaması Başarınızı Artırmanın 3 Yolu

Pazarlama, özellikle de dijital pazarlama yöntemlerinde her gün başka bir yenilikle karşılaşsak da e-posta pazarlaması doğru bir stratejiyle uygulandığında hem markaların pazarlama ekipleri hem de ajanslar için hâlâ etkili bir yöntem. Fakat her pazarlama taktiğindeki gibi e-posta pazarlaması konusuna getirdiğiniz yaklaşımı iyileştirmek için büyük bütçelerle çok şey yapmak isterken küçük ama önemli noktaları ihmal etmeniz yine de mümkün. Peki, e-posta üzerine kurulu verimli bir pazarlama çalışması yapmak zor mu? Bu üç ipucunu stratejinize eklerseniz, işlerin sizin için kolaylaşacağını göreceksiniz.

Pop-up Reklamlarda Ziyaretçinin Adını Da İsteyin

İçerik pazarlaması e-kitap, rapor içerikler, şablonlar ve iletişim bilgisi toplamak isteyen markaların sunduğu diğer içeriklere dayanır. Bu bilgiyi almak için de dijital ortamda yer alan bir form, arama sonuç sayfası (landing page) veya internet sitesinde açılan pop-up içerikleri kullanırlar.

Fakat bu noktada formların diğer ikisine oranla daha az verimli olduğunu da söylemeliyiz. Çünkü çoğu ziyaretçi, özellikle istenen bilgilerin miktarı yüksekse bu formları doldurmakla zaman kaybetmek istemez.

Pop-up içerikler ile karşılama sayfalarını (landing page) karşılaştırdığımızda ise hem pazarlamacıları memnun etmede hem de internet sitesi ziyaretçilerinin dikkatini çekmede pop-up reklamların daha iyi performans gösterdiğini belirtmeliyiz. Çünkü harekete geçirici mesajı iyi bir şekilde yansıtan pop-up, karşılama sayfasına yönlendirmede de önemli bir köprü görevi üstlenir.

Bu tip içerikler sınırlı bir alana sahip olduğundan ve ziyaretçinin etkisini anlık olarak çektiğinden, kısa süreliğine çektiği ilgiyi en verimli şekilde kullanmak zorundadır. Hâliyle pop-up yöntemini kullanan markalar da ziyaretçinin e-posta adresini almaya odaklı olmalıdır ve bununla yetinmelidir. Nitekim ziyaretçinin e-posta adresini yazacağı tek satır boşluk, sonraki pazarlama çalışmaları için ihtiyacınız olan en önemli bilgidir.

Burada tek olumsuz taraf, elde sadece e-posta adresi olduğundan, gönderilecek e-postaların kişiye özel bir içerikle sunulamayacağı gerçeğidir. Campaign Monitor’ün bu konu üzerine aktardığı istatistiklere bakıldığında, kişiselleştirilmiş e-posta mesajlarının tıklama oranlarını ortalama yüzde 14, özelleştirilmiş e-posta başlıklarının ise açılma oranını yüzde 26 artırdığı görülüyor.

İnternet sitesi ziyaretçileri adlarını markalarla paylaşmaya eğilimlidir ve bu durum, pazarlama otomasyonu için hazırlanmış e-posta şablonlarının kişiye özel olmasını kolaylaştırır. Böylece markalar, pazarlama amaçlı gönderdiğiniz e-postaların konu başlığı, kullanıcıya hitap etme ve e-postanın gövde metninde bulunan özelleşmiş bir ifade kullanması mümkün hâle gelir.

Ziyaretçilerin İçerikleri E-posta Üzerinden İndirmesini İsteyin

Ziyaretçilerinize, tıklamaların ardından göstereceğiniz teşekkür sayfaları üzerinden indirilebilir içerikler önerin. Bunu yaparken tercih edebileceğiniz en iyi yol e-posta pazarlaması olacaktır.

[caption id="attachment_74101" align="alignnone" width="800"] E-posta pazarlaması, doğru bir strateji hazırlanması hâlinde markalar ve ajanslar için hâlâ etkili bir yöntem.[/caption]

Bunun en olumlu tarafı, sahte e-posta adreslerini önlemesidir. Açıkçası, aradığı içeriğe ulaşmak isteyen ama içeriği oluşturan yayıncıyı takip etmek istemeyen birçok kullanıcının sahte e-mail adresleri yazdığı günümüzde, bu oldukça da önemli bir etkidir. İçeriğin e-posta adresine gönderileceğini gören ziyaretçiler, mecburen gerçek e-posta adresleri yazacaktır. Bu adresler, kullanıcıların birincil e-posta adresleri olmayabilir ama yine de e-posta pazarlaması konusunda doğru yönde ilerlemek isteyen markalar için büyük bir adımdır. Markalar bir landing page üzerinden, internet sitesi ziyaretçilerine sundukları e-kitap, rapor vb. yayınları gönderileceği e-posta adresini bu yolla talep edebilir.

İşin ikinci önemli tarafı ise gelen kutusu güvenilirliğinin artmasıdır. Çünkü e-posta pazarlama sürecinin başarısı, markaların gelen kutusundaki güvenilirliğine bağlıdır. Unutulmamalıdır ki çok sayıda e-posta adresi toplamak yetmez, önemli olan nokta son kullanıcının bu e-postalarla ne kadar etkileşime (tıklama, sayfa açma, e-postadan tıklayarak siteye gelenlerin kalma oranı vb.) geçtiğidir.

[caption id="attachment_74102" align="alignnone" width="800"] Kullanıcıların gelen kutusunda güvenilir listeye giremeyen markaları spam tehlikesi bekliyor.[/caption]

Bunu başaramayan pazarlama ekiplerini bekleyen en büyük tehlike, şüphesiz ki spam klasörüne düşmek olarak karşımıza çıkar. Gelen kutusunda güvenilir bir gönderen olamazsanız, e-posta servis sağlayıcıları tarafından uzay boşluğuna fırlatılmanız kadar doğal bir durum olmasa gerek, değil mi?

Bir E-posta Gelecekteki Tüm E-posta İletişiminizin Önünü Açar

İnternet sitesi analizi yapan Kissmetrics, gelen kutularında beyaz listede olmak isteyen markaların bunu e-posta aracılığıyla yapabileceğinn altını çiziyor. Kissmetrics’e göre markalar, kullanıcılara gönderilen ilk e-postada “İçeriklerimizi beğendiyseniz, daha fazlasını size gönderebilmemiz için bizi güvenilir gönderici olarak işaretleyin.” demekten çekinmemeli. Tersine, ilk e-posta bunu başarmada ve kullanıcıyı içerikle tavlayıp beyaz listeye girmede oldukça etkili bir yöntem olarak öneriliyor.

İşte böyle. Sizin de gördüğünüz üzere, e-posta pazarlaması yer yer karışık bir süreç gibi görünse de aslında birkaç ipucunu göz önüne aldığınızda, amacınız ve seslenmek istediğiniz kitleye göre doğru yöntemi tercih ettiğinizde; markanızı büyütmede bugün de işe yarayan bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Peki, siz markanızı ön plana çıkarırken e-posta pazarlamasında hangi noktalara dikkat ediyorsunuz?

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir