Dünyanın En Büyük Markaları Programatik Reklamcılığa Yatırım Yapıyor

Dünya Reklamverenler Federasyonu (WFA) üyesi olan markalar, 2016 yılında %16 olan dijital medya bütçelerinin 2020 yılı itibarıyla %41'ini programatik kanallara yönlendirmeye başladılar.

eMarketer'a göre gelecekte markaların toplam görüntülü reklam harcamalarının %84,5'ini programatiğin oluşturacağı tahmin ediliyor. WFA üyesi markaların bir çoğu şimdilik otomasyon ve hedefleme kombinasyonuna tipik olarak katkıda bulunmayan, büyük ölçüde video ve marka farkındalığı kampanyalarına para harcıyorlar. Ancak bu çok yakında değişmek üzere.

https://pazarlamasyon.com/programatik-reklam-harcamalari-yil-basindan-beri-9-azaldi/

WFA'nın Iponweb ile ortaklaşa yürüttüğü çalışmada, toplam pazarlama bütçesi yaklaşık 76 milyar dolar olan 37 küresel marka araştırıldı. Çalışmaya dahil olan markalar belirtilmedi ancak WFA; Diageo, Ikea, General Mills ve Procter & Gamble gibi markaları üye olarak saymakta. Anket, koronavirüs pandemisinden önce 2019 ve 2020'nin ilk ayında yapıldı.

Google, çevrimiçi hedefli reklamcılığın bel kemiği olan üçüncü taraf çerezlerini 2022'de Chrome'dan kaldırıyor. Benzer bir şekilde Apple, kullanıcılarına iOS 14 piyasaya çıktığı zaman reklamları izlemeyi tercih etme seçeneği sunacak. Bu da reklam endüstrisinin muhtemelen elinde daha az veriye sahip olacağı anlamına geliyor.

Reklamverenler ayrıca 2020 yılında yürürlüğe giren tüketicinin gizlilik haklarının korumasını ve geliştirilmesini amaçlayan Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası (California Consumer Privacy Act) hakkında hayli kaygılı durumdalar. Bundan sonra elde edilecek olan verilerin reklamcılık amacıyla nasıl kullanıldığına ve ne gibi sınırlar getirildiği gelecek için tam bir muamma.

https://pazarlamasyon.com/amazon-dijital-reklamciligi-nasil-bastan-asagi-degistirecek/

Bu nedenle WFA'da dahil olmak üzere ticari kuruluşlar , reklam ajansları ve bazıları WFA üyesi olan markalardan oluşan bir koalisyon, bu engelleri ele almak için Sorumlu Adreslenebilir Medya Ortaklığı (The Partnership for Responsible Addressable Media)'nı kısa süre önce oluşturdu.

Iponweb'in küresel çözümlerden sorumlu yöneticisi Joe Meehan, programatik ekosistemin sürekli olarak yeniden ölçülmesi gerektiğini söyledi. Özellikle, sektörde şeffaf tedarik zincirleri sağlama yönünde artan bir baskı olacağını ve veri sahipliği ile alım-satım tarafları arasındaki ilişkiler, marka veri stratejilerini etkinleştirmenin anahtarı olacağını dile getirdi.

Meehan'a göre programatik; pazarlama mesajları için baskın dağıtım kanalı haline gelmek üzere küresel genişlemesine devam ederken, yukarda sayılan faktörler bir reklam verenin üstün sonuçlar sağlamasında, marka avantajı oluşturmasında ve yatırım getirisi sağlama becerisinde her zamankinden daha büyük bir rol oynayacaktır.

https://pazarlamasyon.com/turkiye-dijital-reklam-yatirimlarinda-en-yuksek-buyume-gosteren-ulkeler-arasinda/

Programatik, kitleleri geniş ölçekte hedefleyebildiği için reklamverenler için caziptir. Ancak çerezler ve tanımlayıcılar ortadan kalktıkça bunu yapmak giderek daha zor hale gelmekte. Bununla birlikte, ankete katılan markaların %58'i, Google ve Facebook gibi platformlardaki şeffaf olmanın bir sorun olduğunu ve %42'si de platformlar arasında veri paylaşımının bir engel oluşturduğunu düşünmektedir.

Buradan yola çıkarak reklam teknolojisi şirketleri, internette hedeflemeyi ve ilişkilendirmeyi kolaylaştıracak üçüncü taraf çerezlerinin yerini almaya başladığını söyleyebiliriz. Bu da reklam teknoloji şirketleri sayesinde markaların hedef kitlelere ulaşmak için internetteki platformlara bağımlı kalmayacağı anlamına gelmekte.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir