Dove: Her 5 kızdan 1’i, fotoğrafları üzerinde oynadığında kendini beğeniyor [Araştırma]

Güzellik ve kişisel bakım markası Dove, yeni kampanyası ile ebeveynlere seslendi ve sosyal medyada özellikle kız çocuklarının yaşadıkları güzellik baskısına dikkat çekti.

Dove,  Aslı Kızmaz moderatörlüğünde gerçekleşen, Unilever Güzellik ve Kişisel Bakımdan Sorumlu Marka Müdürü Özge Acarbay, Eğitim Bilimci, Akademisyen ve Yazar Dr. Özgür Bolat ve Oyuncu Pelin Akil’in katıldığı online basın toplantısı ile Sosyal Medyadaki Güzellik Baskısı Araştırması’nın öne çıkan verilerini, yeni reklam kampanyasını ve lise çağındaki gençler için 2015’ten beri Türkiye genelinde yürüttüğü Dove Özgüven Projesi’nin beş yıllık sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

https://www.youtube.com/watch?v=2aEmHIiD0Ps

Dove, yeni reklam kampanyasıyla sosyal medyadaki güzellik baskısına dikkat çekti. Sosyal medyadaki edit, filtre, rötuş araçları ve uygulamalarının etkisiyle özellikle kız çocuklarının fiziksel özgüvenlerinin zarar gördüğü gerçeğinden yola çıkan Dove, yeni kampanyasında sosyal medyanın dayattığı ideal güzellik kalıplarına uyma çabası yerine bir kez daha özgüven vurgusu yaptı. Marka bu kampanya ile ebeveynleri, 2015 yılından beri Türkiye’de gençleri özgüven eğitimleriyle buluşturan Dove Özgüven Projesi’nin bir parçası olmaya davet ederek, daha sorumlu bir sosyal medya kullanımı için ipuçları ve tavsiyeler içeren özgüven kitine yönlendirdi.

Unilever Güzellik ve Kişisel Bakımdan Sorumlu Marka Müdürü Özge Acarbay Dove’un yeni kampanyasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “İdeal güzellik kalıpları artık sadece profesyonel mecralar tarafından üretilmiyor. Sosyal medyadaki filtre ve rötuş gibi manipülasyon araçlarıyla ideal güzellik kalıpları sürekli olarak tekrar ediliyor. Tam da bu yüzden yeni reklam filmimizde sosyal medyayı ele aldık ve Sosyal Medyadaki Güzellik Baskısı adlı bir araştırma yaparak 10-17 yaş aralığındaki kızlarda bu baskının boyutlarını ele aldık. Araştırma sonuçlarına göre, 10-15 yaş arasındaki kızların yüzde 80’i, sosyal medyada filtre kullanarak görünümlerini en az bir kez değiştirdiklerini söylüyor. Yüzde 69’u, sosyal medyada fotoğrafını paylaşmadan önce filtre veya uygulama kullanarak dış görünümünü değiştiriyor. Her 5 kızdan 1’i, yalnızca fotoğrafları üzerinde oynadığında kendi görünümünü beğeniyor. Bu verilerden yola çıkarak, yeni kampanyamızda, sosyal medyada özellikle genç kızların maruz kaldıkları güzellik baskısına dikkat çekmek için ebeveynlere sesleniyoruz ve güzelliğe bakışımızı değiştirelim diyoruz.”

Türkiye’de Dove Özgüven Projesi’ne liderlik eden Eğitim Bilimci, Akademisyen ve Yazar Dr. Özgür Bolat özgüven eğitimlerinin içeriğini şöyle anlattı: “Dove Özgüven Projesi kapsamındaki özgüven eğitimleri ile bugün benimsenen ideal güzellik anlayışının zamana göre nasıl değişim gösterdiğini tarihsel bir akış içinde anlatıp, aslında her birinin kendi döneminin dayatılan görünüm kalıpları olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu ideal görünümleri başta ebeveynlerimiz olmak üzere dizilerden, filmlerden, dergilerden ve günümüzde en çok sosyal medyadan öğrendiğimizi hep birlikte keşfediyoruz. Amacımız öncelikle gençlere medya okuryazarlığı kazandırmak. İnsanın kendisini sürekli başkaları ile karşılaştırmasının ve beden odaklı konuşmanın özgüven kırılması yaratarak birer kaygı unsuruna dönüştüğünü görüyoruz. Diğer yandan sosyal medyanın üzerimizde yarattığı güzellik baskısını eğitici videolar ve sınıf içi tartışmalarla ortaya koyuyoruz. Gençlere, özgüvenlerini dış görünüş ya da güzellikten ziyade hayalleri, hedefleri, yetenekleri üzerine kurmaları gerektiğini anlatıyor ve kendilerinde var olan potansiyeli bulmaları için onlara yol gösteriyoruz”.

Oyuncu Pelin Akil ise hem bir kadın hem iki kız çocuğu annesi hem de bir oyuncu olarak sosyal medyadaki güzellik baskısına kendisinden örnekler vererek yaklaştı ve şunları söyledi: “Ergenliğimde, özellikle kilolarımla ilgili dalga geçilmeye, aşağılanmaya maruz kalan bir kızdım. ‘Şişman’ diye seslenenlerin suratları, kinleri, zorbalıkları dün gibi aklımda. Şimdi bu tür zorbalıklar sosyal medyada devam ediyor. Sanki normal gibi gösterilen tek tip bir ‘güzel’ algısının, filtre kullanımının ne kadar arttığının çok farkındayım, sosyal medya baskısını ise birebir yaşıyorum. Ancak biliyorum ki önemli olan kimse dediği için değil, kimse yaptığı için değil, sen kendini kalıplara sokmadan nasıl mutlu hissediyorsan, aynaya baktığında kendini nasıl görmek istiyorsan öyle yaşamak. Tam da bu nedenle şu anda bir kaygı yaşamıyorum. Sosyal medyada gördüğüm baskı sadece kendimle sınırlı da değil, çocuklarım konusunda öyle ilginç baskılar var ki. Kıyafetlerinin renginden, saçlarının neden tokasız, dağınık olduğuna kadar. Ben çocuklarıma hiçbir şeyi dayatmıyorum ve dayatmayacağım. Şimdi ve ileride her türlü tercihlerinde yanlarında olacağım. Özellikle kız çocuğu annesi olarak Dove'un bu kapsamda yaptığı farkındalık kampanyalarını tüm kalbimle destekliyorum. Ayrıca, Dr. Özgür Bolat liderliğinde Dove Özgüven Projesi ile gençlere böyle bir medya ve sosyal medya okuryazarlığı kazandırdıkları ve dış görünüşlerine güvenen, özgüvenli bir gençlik yaratma yolundaki hedefleri için tebrik ediyorum."

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir