Disney, Fox’u Satın Almak İçin Yeniden Kolları Sıvadı

Kasım ayının başında CNBC, yaptığı haberle dünyanın en büyük medya şirketlerinden biri olan Disney‘in, bir başka medya devi 21st Century Fox‘un büyük bir kısmını bünyesine katmak için görüşmeler yaptığını duyurmuştu. Haberde belirtilene göre bu satın alma görüşmeleri, 21st Century Fox’un film ve televizyon varlıklarının büyük kısmının Disney bünyesine geçmesini içeriyordu.
The Wall Street Journal’ın yaptığı habere göreyse Disney, 21st Century Fox’un çoğunluğunu satın almak için yeniden harekete geçti. The Wall Street Journal, yaptığı haberi olaya yakın kaynaklara dayandırıyor ve belirtilene göre bu kaynaklar görüşmelerin hız kazandığını, ancak yine de görüşmelerin bir kez daha olumsuz sonuçlanma ihtimalinin bulunduğunu belirttiler.
The Verge’ün yaptığı habere göre daha önceki satın alma söylentilerinde de belirtildiği gibi, görüşmeler 21st Century Fox’un film ve televizyon stüdyoları, uluslararası varlıkları ve de Fox News ve Fox Sports haricindeki bazı yerel televizyon kanallarını kapsıyor. Söylentilere göre 21st Century Fox’un sahibi olan Rupert Murdoch ve ailesi, bu satışı gerçekleştirip gerçekleştirmeme konusundaki kararı yıl sonunda vermeyi planlıyorlar.
Bu anlaşma gerçekleşirse Disney’in zaten halihazırda devasa bir büyüklüğe sahip olan içerik kütüphanesi ciddi anlamda genişleyecek. 21st Century Fox’un varlıkları arasında X-Men gibi bazı Marvel mülkiyetleri ve James Cameron’ın Avatar’ı yer alıyor.
Disney’in oluşturmayı planladığı yayın platformu açısından da bu satın alma büyük önem taşıyor. Kendi yayın platformunu kuracağı için Netflix’ten filmlerini çekmeyi planlayan ve bununla birlikte Netflix ile büyük bir rekabete girmeye hazırlanan Disney, bu satın almayı gerçekleştirdiği takdirde yayın platformundaki içerik miktarı açısından elini daha da güçlendirmiş olacak.
Starbucks, Ariana Grande İş Birliğiyle Yeni Bir İçecek Çıkarıyor

Starbucks, ABD’li şarkıcı Ariana Grande ile yaptığı iş birliğinin bir parçası olarak menüsüne “cloud macchiato” isimli bir içecek ekliyor. Cloud macchiato, kalıcı bir ürün olarak Starbucks menüsündeki yerini alacak. Bu […]
Marketing Meetup "Fast Forward" 21.04.2020
Reader Interactions
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Tüketici Neyi Satın Alır: Algılanan Ürün Faydası

Birçok işletme, ürettiği mal veya hizmeti satabilmek, tüketiciye bunları pazarlayabilmek için yoğun bir mesai harcıyor. Tüketici ise, bir ürün veya hizmeti satın almak üzere değerlendirirken ondan elde edeceği "faydanın" toplamına bakıyor. Bu aşamada karşımıza algılanan ürün faydası çıkıyor. Algılanan ürün faydası, ürün veya hizmetin sağladığı belirli işlevlerin veya özelliklerin kullanımı sonucunda, tüketicinin elde etmiş olduğu algılanan kazanç olarak tanımlanıyor.
Algılanan ürün faydası, 3 ana başlıkta inceleniyor: Fonksiyonel fayda, sembolik fayda ve deneyimden elde edilen fayda.
Fonksiyonel fayda; tüketicilere fonksiyonel yarar sağlayan ürün niteliklerini işaret ediyor. Ürün veya hizmet tarafından gerçekleştirilen işlev, yani üründen sağlanacak olan temel fayda, fonksiyonel fayda kavramı ile açıklanıyor.
Örneğin bir koşu ayakkabısı aldığınızda, ayakkabının dayanıklı olması, ayağınızı istediğiniz biçimde sarması, hafif olması, zemine doğru temas etmesi vb. işlevlerin çoğu tüketici tarafından fonksiyonel fayda kapsamında değerlendiriliyor. Tüketiciler bu aşamada ürünün sağladığı işlev yararına odaklanırken, ürünün markasına ve üründen kazanacağı diğer faydalara odaklanmıyor. Yani, üründen veya hizmetten sadece ekonomik bir "çıkar" elde etmek istiyor. Ürün için ödediği para ile üründen sağladığı fonksiyonel faydayı ölçerek o ürünü satın alma konusunda bir karara varabiliyor.

Sembolik fayda ise; ürün veya hizmet tüketiminin dışsal avantajlarını yansıtıyor. Tüketici sadece bir ürünün fonksiyonel özelliklerinden fayda sağlamıyor. Aynı zamanda o ürün ve hizmetin kullanılmasından ötürü de fayda sağlıyor. Sembolik faydalar ürünle ilgili olmayan özellikleri ifade ederek sosyal kabul, kişisel ifade ve özsaygı ihtiyaçları ile ilgili fayda alanını yansıtıyor. Bu aşamada tüketicilerin kendi benliklerine uygun olan bir markanın prestijine, ayrıcalığına veya modaya uygunluğuna değer verebilmesi durumu ortaya çıkabiliyor.

Sembolik faydalar özellikle "görünen" ürünlerde önem taşıyor. Örneğin; bireyin koşu ayakkabısına ihtiyacı olduğunda herhangi bir koşu ayakkabısı bu fonksiyonel faydayı sağlayabilir. Fakat sembolik fayda, markanın koşuculuk alanında bilinen, spor dalında öncü ve diğer koşucular tarafından "yüksek değerli" olarak görülen bileşenlerden meydana gelebiliyor. Yani, kişinin kimliğini değerlendiren ve yorumlayan yakın ve uzak çevredeki insanlar, kullanılan ürünü fark ederek ürün ile kullanan kişiyi değerlendirebiliyor. Bu değerlendirme olumlu ise tüketici sembolik fayda elde ediyor.
Tüketicinin ürünü veya hizmeti kullanma aşamasından ortaya çıkan deneyim faydası ise; ürün tüketiminin keyifli bir hale getirilmesine odaklanıyor. Bu noktada işletmeler sadece sattıkları ürünü değil, o ürünle ilgili tüketicide olumlu bir duygusal deneyim sunma amacı güdüyorlar. Ürünün veya hizmetin sunulduğu mağaza atmosferi, ürünü sunan personelin tutumu, tüketicinin ürünü veya hizmeti tüketirken hissettiklerinin bütünü deneyim faydasını oluşturuyor.

Deneyim faydası tüketicide duyusal, duygusal, düşünsel, davranışsal ve ilişkisel etkiler yaratıyor. Satış sonrası ürünün veya hizmetin tüketimi ile oluşturulan deneyim, tüketicinin aynı ürüne veya markaya yönelik olumlu veya olumsuz tutumlar geliştirmesini sağlayabiliyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Instagram Yeni Özelliği ile TikTok’un Yoluna Taş Koyuyor

Instagram TikTok’u kendi oyununda yenmek için uygulamaya yeni bir özellik ekledi. Facebook gibi benzer amaca yönelik yeni bir uygulama(Lasso) başlatmak yerine Instagram TikTok’un büyümesin önüne geçebilmek için hikayelere Reels adlı […]
Estetiğe Özendiren Filtreler Yasaklanıyor

Instagram’ın AR yüz filtresi özelliğinin arkasındaki şirket olan Spark AR, vücut dismorfisinin yayılmasını engellemek amacıyla, platformda plastik cerrahi ve estetik filtreleri yasaklamayı planladığını açıkladı.
Kullanıcılar dudak dolgulu veya yanak implantlı hallerini Instagram'ın filtrelerinden kolayca ekleyip görüntülenebiliyordu. Örnek verecek okursak dijital tasarımcı Teresa Fogolari’nin mükemmel vücut algısı yaratan burnu küçülten, elmacık kemiklerini yükselten Plastica filtresi şu ana kadar 200 milyondan fazla kez kullanıldı. Fix Me, Beautiful Face ve HolyBuck da bu kategoride değerlendirilebilecek filtreler arasında.
Instagram filtreleri için yapılan, Spark AR tarafından gelen resmi açıklamada şirketin kullanıcıların psikolojik sağlıklarını ön planda tuttuğu anlaşılıyor. Açıklamada, plastik cerrahi odaklı, bireylerin yüzünde önemli değişiklikler yapan filtrelerin kaldırılacağını belirtiliyor. Platform açıkça Insta-dysmorphia'ya karşı bir önlem almış olduğunu, gelen geri bildirimleri ve şikayetleri önemsediğini dile getiriyor.

Insta-dysmorphia, snapchat-dysmorphia veya selfie-dysmorphia son zamanlarda sizin de karşınıza çıkan terimler arasında mı?
Dysmorphia Yunan mitolojisinde çirkinliği temsil eden bir kelime. Dis anormal, morfo ise şekil anlamına geliyor. Dysmorphia ilk defa, 1989 yılında İtalyan bir psikiyatrist tarafından “dismorfofobi” olarak kullanılmış. O zamandan beri psikolojide terimler arasında evrilerek varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Normal veya yaklaşık olarak normal görünüme sahip olan kişiler, görüntülerinin bir kısmının çirkin olduğuna dair bir hisse kapılıp dismorfik bozukluğa yakalanabiliyorlar. Ne üzücü ki bu durum günümüz gençliğinde hiç olmadığı kadar yaygın. Gençler güzelliklerini görmeyip, boşuna bıçak altına yatıyor.
Tedavisi mümkün olan dismorfik bozukluklar, tedavi edilmezse veya erken fark edilmezse kronik bir hal alabiliyor.
Sosyal medya platformlarının isimlerini de başa alınca anlaşılan o ki, bu tanımlar (Insta-dysmorphia, snapchat-dysmorphia ve selfie-dysmorphia) bir anlamda, ilgili platformdaki güzellik kaygılarından doğan dismorfik bozuklukları temsil ediyor.

Yukarıdaki detayları neden verdik diye merak ediyor olmalısınız. İster inanın ister inanmayın ama şimdiki nesil sosyal medyadaki bazı filtreleri kullanarak oluşturdukları görsellerle bile estetik cerrahlarına başvuruyorlar. Her seferinde de karşılarına doğru yönlendirebilecek bir uzman çıkmıyor maalesef. Bu oldukça korkutucu! Öncelikle ailelere büyük iş düşerken, sosyal medyayı domine eden ilgili platformların da bu konuyla ilgili önlem almaya başlaması gerekiyor.
İşte tam bu noktada Spark AR’ın özellikle gençlere daha fazla zarar vermemesi için bazı filtreleri kaldırması oldukça mantıklı bir karar oldu.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Değerli görüşlerinizi bekleriz.
Ayrıca konu ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz, resmi web sitesinde yapılan açıklamaya buradan ulaşabilirsiniz.
Spark AR: İsteyen herkesin Instagram için kendi artırılmış gerçeklik efektlerini oluşturmasına ve bu efektleri paylaşmasına imkan tanıyan platform. Geliştiriciler bu platformu genelde mobil cihazlara artırılmış gerçeklik uygulamaları hazırlamak için kullanır.
Nereden Nereye… Tumblr, Değerinin %99.8’ini Kaybederek Satıldı

Yazıyı yazmadan önce, Tumblr ile ilgili neler yazmışız diye bir bakayım istedim. Bundan tam 6 sene önce, yani 2013’te “Tumblr Markaların Sosyal Medya Stratejisinde Ne Derece Önemli?” şeklinde bir başlık […]
Her Pazarlamacının Bilmesi Gereken 45 YouTube İstatistiği

- YouTube, internetin en çok trafik çeken ikinci internet sitesi ve en büyük ikinci arama motoru.
- YouTube, aylık 1,9 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip.
- YouTube izleme süresinin %70'inden fazlası, mobil cihazlar aracılığıyla elde ediliyor.
- 1 milyondan fazla aboneye sahip olan kanal sayısı, 2017'den bu yana %75'ten daha fazla oranda arttı.
- YouTube kullanıcılarının %68'i, bir satın alma kararı vermelerine yardımcı olması için video izledi.
- İlgili Yazı: YouTube, Niteliksiz İçeriğin Kullanıcıların Karşısına Çıkmasını Engelleyecek Yepyeni Algoritmalar Geliştiriyor
Video pazarlama, özellikle son yıllarda pazarlamanın en önemli alt dallarından biri haline geldi. Ve söz konusu video pazarlama olunca pazarlamacıların göz ardı etmemeleri gereken platformların başında YouTube geliyor. Zira Alexa verilerine göre YouTube, şu anda tüm internetin en çok trafik çeken ikinci internet sitesi konumunda bulunuyor. Aynı zamanda YouTube, internetteki en büyük ikinci arama motoru olma özelliğini taşıyor. Bu iki kategorinin ilk sırasında da tahmin edebileceğiniz üzere Google yer alıyor.
Markaların YouTube'da aktif olarak yer almarı, videoların daha fazla kişiye ulaşması ve marka görünürlüğü artırmak açısından büyük önem taşıyor. Ancak YouTube'un video pazarlama faaliyetleri için ne kadar önemli bir platform olduğunu tam olarak gözler önüne sermek için inbound pazarlama ve satışlar için yazılım ürünleri geliştiren ve pazarlayan bir şirket olan Hubspot, YouTube ile ilgili en dikkat çekici istatistikleri bir araya getirdi.
- YouTube'daki en çok izlenen video, şarkıcı Luis Fonsi'nin "Despacito" isimli şarkısının video klibidir. Videonun mevcut izlenme sayısı yaklaşık olarak 6 milyardır.
- YouTube'un aylık 1,9 milyardan fazla aktif kullanıcısı var.
- Yalnızca mobil cihazlarda YouTube, ortalama bir haftada, televizyonun en çok izlendiği zaman aralığında (prime time / akşam 8-11 arası), herhangi bir kablolu yayına göre daha fazla 18-49 yaş arası yetişkine ulaşır.
- Yetişkinlerin %75'i, YouTube’a mobil cihazlarından eriştiklerini bildirdiler.
- YouTube izleme süresinin %70'inden fazlası, mobil cihazlar aracılığıyla elde ediliyor.
- YouTube mobil reklamlarının, insanların dikkatini çekme olasılığı, televizyon reklamlarına kıyasla %84 daha fazladır.
- Son iki yılda, mobil cihazlar üzerinde 50 bin yıldan fazla ürün inceleme videosu izlendi.
- 2018 yılında, YouTube en popüler iOS uygulamasıydı.
- 18-44 yaş aralığındaki Amerikan internet kullanıcılarının %90'ından fazlası YouTube'da video izliyor.
- 75 yaş ve üstü Amerikan internet kullanıcılarının yarısından fazlası YouTube'da video izliyor.
- YouTube’un kitlesinin %50’sinden fazlası kadındır.
- Z kuşağının %59'u , geçen yıldan bu yana YouTube kullanımlarını arttırdı.
- Y kuşağının %46'sı, geçen yıldan bu yana YouTube kullanımlarını artırdı.
- Y kuşağı YouTube kullanıcılarının %70'i, yeni bir şeyin nasıl yapıldığını öğrenmek ya da ilgilendikleri bir şey hakkında bilgi edinmek için bir YouTube videosu izledi.
- YouTube kullanıcılarının %15,8'i, ABD vatandaşıdır.
- YouTube en çok ziyaretçiyi ABD, Hindistan, Japonya, Rusya ve Çin'den çekiyor.
- YouTube, 91'den fazla ülkede kullanılabiliyor.
- YouTube, 80 farklı dilde kullanılabiliyor.
- 1 milyondan fazla aboneye sahip olan kanal sayısı, 2017'den bu yana %75'ten daha fazla oranda arttı.
- Bir yılda altı basamaklı gelir elde eden YouTube yayıncılarının sayısı, 2017'den bu yana %40'tan daha fazla oranda arttı.
- Bir yılda beş basamaklı gelir elde eden YouTube yayıncılarının sayısı, 2017'den bu yana %50'den daha fazla oranda arttı.
- YouTube'un en iyi 10 yayıncısı, 2018 yılında, 2017 yılına göre %42 oranında daha fazla gelir elde etti.
- 85 milyon aboneye sahip olan PewDiePie, en popüler YouTube kanalıdır.
- LEGO'nun YouTube kanalı, bir markaya ait olan en popüler YouTube kanalıdır. 7,1 milyondan fazla aboneye sahip olan LEGO YouTube kanalı, bu zamana dek 8,7 milyardan fazla görüntülenme elde etti.
- YouTube kullanıcıları, her yıl toplam 46 bin yıldan fazla video izliyorlar.
- YouTube kullanıcılarının %68'i, bir satın alma kararı vermelerine yardımcı olması için video izledi.
- Bir satın alma kararı vermelerine yardımcı olması için video izleyen YouTube kullanıcılarının %80'i, alışveriş sürecinin başında videoyu izlediklerini söyledi.
- En popüler YouTube videolarının %95'i müzik videolarıdır.
- Talep üzerine müzik yayınının %47'si, YouTube üzerinde dinlendi.
- 2016 yılından bu yana, iki kat daha fazla sayıda YouTube'da reklam veren küçük ve orta ölçekli işletme var.
- Pek çok insan, sosyal medya platformları yerine, YouTube'da video izlemeyi dört kat daha fazla tercih ediyor.
- YouTube kullanıcıları, her gün televizyon ekranlarında yayımlanan 180 milyon saat içerikten daha fazla video izliyorlar.
- YouTube kullanıcılarının, bir ürünün talimatlarını okumak yerine, YouTube'daki bir öğretici videoyu izlemeyi tercih etme olasılıkları üç kat daha fazladır.
- “Rahatlamak” ve “eğlenmek”, insanların YouTube'u tercih etmelerinin en önemli iki nedenidir.
- Sabun kesme ve slime ile oynama gibi rahatlama videolarının izlenme süreleri, 2018 yılı içerisinde %70 oranında artış gösterdi.
- Komedi, müzik, eğlence / pop kültürü ve “nasıl yapılır”, YouTube'daki en popüler dört içerik kategorisidir.
- “YouTube.com”, 14 Şubat 2005 tarihinde aktif hale getirildi.
- Google, 9 Ekim 2006 tarihinde 1,65 milyar dolar karşılığında YouTube'u satın aldı.
- YouTube, Aralık 2007’de video içi reklamları başlattı.
- En genç YouTube yayıncısı, yılda 11 milyon dolar kazanan ve 18,2 milyon aboneye sahip olan 7 yaşındaki Ryan ToysReview'dir.
- YouTube, Los Angeles'ta, 10 binden fazla aboneye sahip olan YouTube yayıncılarının bir şeyler öğrenebilecekleri, iletişim sağlayabilecekleri ve birlikte videolar üretebilecekleri ücretsiz bir alan sağlıyor.
- Bir milyon izlenme rakamına ulaşan ilk YouTube videosu, Brezilyalı yıldız futbolcu Ronaldinho'nun rol aldığı, 2005 yılına ait bir Nike reklamıydı.
- 24 saatte en çok görüntülenme elde eden YouTube videosu, ABD'li şarkıcı Ariana Grande'nin "Thank U, Next" isimli müzik videosudur. Bu video klip, sadece 24 saat içerisinde 55,4 milyon izlenme sayısına ulaştı.
- YouTube'un en çok beğenilen videosu, -aynı zamanda en çok izlenen video olan- Luis Fonsi'nin “Despacito” isimli müzik videosudur. Bu video, bu zamana kadar yaklaşık olarak 32 milyon beğeni elde etti.
- YouTube’un en çok beğenilmeyen videosu, platformun kendi YouTube Rewind 2018 videosudur. Bu video, şimdiye dek yaklaşık olarak 16 milyon kullanıcı tarafından beğenilmedi.
Eğer siz de YouTube'da etkili bir içerik ve reklam stratejisiyle kanalınızı yönetmek istiyorsanız 23 Mart'ta gerçekleşecek YouTube İçerik ve Reklamcılığı Workshop'umuza bekliyoruz. Detaylı bilgi ve kayıt için buraya tıklayın!
Saint-Gobain’den Zekice Hazırlanmış Bir Reklam

Ürünleri tanıtmak için birbirinden yaratıcı birçok yerel reklam kampanyası düzenleyen Saint-Gobain’in son reklam kampanyasını izlediniz mi? Hazırladıkları reklam kampanyalarıyla tüketicinin ilgisini çekmeyi başaran Saint – Gobain, yine tüketicilerini şaşırtmamış ve […]