• Pazarlamasyon TV
  • Pazarlamasyon Dergi
  • Etkinlikler
  • Trend Raporları
  • Akademi
  • Kariyer
  • Prime
Created with Sketch.
  • Marketing Meetup
  • MarTech Awards
  • The Hammers Awards
  • Tech Brands 2020
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Pazarlamasyon Dergi
  • Kariyer
  • İlan Ver
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Covid-19 Sürecinde Perakendecilik Sektörü

Dora Uzkesici / 06 Mayıs 2020
facebook twitter

Araştırma şirketleri Covid-19’un sektörlere etkilerine yönelik raporlar hazırlamaya başladı. Virüsün dünya ekonomisini ağırlıkla etkilediği son 2 ayın etkilerini inceleyen raporlar sektörlerin bugününe ve geleceğine yönelik bilgiler sunuyor. Bu hafta size dünyada perakende sektöründe yaşananları ve gelecek beklentilerini özetlemeye çalışacağım.

Perakende sektöründe fiziksel mağaza odaklı perakendecilik ve mağazasız perakendecilik olarak iki boyutta inceleme yapılıyor. Virüs sürecinde mağaza odaklı perakendeciliğin olumsuz olarak etkilendiği aşikar. Virüsün getirecekleri bakımından yine en çok değişime uğrayacak olan perakendeciliğin mağaza odaklı perakendecilik olacağı vurgulanıyor.

Perakendecilik sektörünü etkileyecek en önemli gelişmenin dünya ekonomisinin 2020 yılında göstereceği performans olduğu savunuluyor. 2020 yılında dünya ekonomisinin %1.5 ila %5 oranında daralacağı öngörülüyor. Bu daralma 1961’den beri kaydedilecek olan en büyük daralma olarak tahmin ediliyor.

Covid-19 sürecinde talep ve arz farklı biçimlerde etkilendi. Tüketici talebi temel ihtiyaçlara odaklandı. Gıda harcamaları, ev tekstili, temizlik malzemeleri ve hijyen sağlayan ürünlere yönelik talepler arttı. Tatil, eğlence, seyahat talebi hızla azaldı. Tüketiciler sürecin belirsizliğinden hareketle maddi kaynaklarını çok daha dikkatli harcamaya başladılar. Arz sürecindeki en büyük problem tedarik zincirindeki aksamalar olarak gerçekleşti. Bazı üretim alanlarında fabrikalar üretime ara verdi. Talebi yüksek olan ürünlerde istifçilik gibi fırsat odaklı hamleler gözlendi.

Covid-19’un pandemi olarak dünyada tepeyi göreceği (peak) noktanın Haziran 2020 olacağı öngörülüyor. Bu süreçte hastalığın başladığı ve dünyada mal üretiminde ilk sırada olan Çin’in süreçten olumsuz etkilenmesi ürün tedariğini olumsuz etkiliyor. Özellikle elektronik, giyim ve mobilya gibi sektörlerde ithalat ve ihracat derinden etkilendi.

Sosyal mesafeyi koruma durumundan ötürü birçok işletme tüketicilere hizmet veremezken, temel ihtiyaç olmayan ürün ve hizmetler 1-2 aydır alıcı bulamıyor. Buna karşılık e-ticaret ve lojistik sektöründe yükselen bir rekabet ortamı oluştu.

Tüketiciler Covid-19 sürecinde 5 farklı alanda davranışlar oluşturdular:

Önleyici Sağlık Tedbirlerine Odaklanma

Bağışıklığı güçlendiren ürünlere talep arttı. Maske ve dezenfektan gibi ürünlerde talep patlaması yaşandı. C vitamini ve takviye edici ürünler daha çok tercih edilmeye başlandı.

Stok Amaçlı Alışveriş Yapma

Bazı temizlik malzemelerinin tedariğinde aksama olacağı düşünülerek gereğinden fazla ürün satın alındı. Kuru gıdaya ve raf ömrü uzun olan yiyeceklere, içeceklere talep yükseldi. Online satış kanalları bu amaç doğrultusunda sıklıkla kullanılmaya devam ediyor.

Zorunlu Olmayan Ürün ve Hizmetlerden Kaçınma

Yeme-içme ihtiyacının evdeki olanaklarla karşılanmasına ağırlık veriliyor. AVM’ler başta olmak üzere spor salonları, oyun alanları, sinema, tiyatro vb. alanlar kapalı durumda bulunuyor.

Evde Sosyalleşme

Evde dinlenme, sosyalleşme, spor yapma, oyun oynama gibi aktiviteler arttı. Evden online alışveriş yapma ve ürün araştırma arttı. Özellikle teknoloji göçmeni olan yaştaki nüfusun teknolojik ürünleri satın alması ve kullanması yaygınlaştı. Uzun süre ihmal edilen ev işleri aradığı ilgiyi buldu.

Yeni Normlar

Küreselleşmeye dayalı üretim ve tedarik yerine yerli veya yerel üretim ve tedarik olanaklarının önemi görüldü. Lüks tüketim ve ayrıcalıklı hizmetlere yönelik ihtiyaçlar tekrar değerlendiriliyor. Mental olarak sağlıklı kalmanın önemli olduğu görüldü. Şehir hayatının ve getirilerinin değeri sorgulanıyor. Doğaya ve çevreye yönelik hassasiyetler artıyor.

Perakende sektöründe Covid-19’un iş dünyasına yansımaları arasında yeni fikirlerin, ürünlerin ve iş türlerinin gelişebileceği öngörülüyor. İşletmelerin e-ticaret temelli bir yapılanmaya gidebileceği ifade ediliyor. İnsan üretimi yerine robotik üretimin artması ve yatırımların buraya kayması bekleniyor. Ödeme işlemlerinde de nakit ödemenin yerini önce kredi/banka kartı, ardından ise bu kartlara tanımlı olan temassız ödeme seçeneğinin alması bekleniyor. Kağıt para ile ödemenin azalacak olması kayıt dışı ekonomiye ve ticarete yeni bir yön verebilir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Not: Bu yazı Euromonitor’un Nisan 2020 raporundan derlenmiştir.

Sequoia Capital’dan Yatırım Alan İlk Türk Girişimi Insider, Seri C Yatırım Turunu Tamamladı
Sequoia Capital’dan Yatırım Alan İlk Türk Girişimi Insider, Seri C Yatırım Turunu Tamamladı

24+ ülkede ofisi olan Insider, yapay zeka destekli teknolojisi ile Singapore Airlines, Marks & Spencer, Samsung, MediaMarkt, Virgin, Uniqlo, Garanti BBVA ve Estée Lauder gibi 800’den fazla küresel markanın dijital […]

comment 0
share
Etiketler
Covid-19 featured perakende

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İsveç’in Nasıl Bu Kadar Çok Başarılı Girişimi Var?

Serdar Altan / 04 Aralık 2020
facebook twitter
İsveç’in Nasıl Bu Kadar Çok Başarılı Girişimi Var?
  • İsveç, Avrupa'nın en büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapıyor ve ülkenin başkenti olan Stockholm, kişi başına üretilen milyar dolarlık teknoloji şirketlerinin sayısı söz konusu olduğunda, Silikon Vadisi'nin ardından ikinci sırada yer alıyor.
  • İsveç hükümeti, 1990'lı yıllarda, hane halklarının bilgisayar satın almaları için para yardımı yapmıştı.
  • 1990'lı yıllarda yaşanan mali bir krizin ardından hükümet, devlet kontrolündeki kurumların egemen olduğu alanlara özel rekabeti getirmeye çalıştı. Taksiler, elektrik, telekomünikasyon, demiryolları ve yurt içi uçak seyahati hizmetleri de dahil olmak üzere, birçok kamu tekeline yönelik kısıtlamalar azaltıldı.
  • İsveçli bir grup akademisyenin yazdığı makaleye göre, son yıllarda beş yaşında ya da daha genç olan İsveçli firmalar, ülkedeki tüm işletmelerinin %55'ini oluşturuyorlar.
  • Kurum içi girişimcilik söz konusu olduğunda, İsveç önde gelen ülkelerden biri konumunda. İsveç kültüründeki güçlü güven seviyesi, ülkedeki kurum içi girişimciliğin gelişmesini sağlıyor.
  • İlgili Yazı: Başarılı Girişimcilerin 6 Ortak Özelliği

Müzik servisi Spotify, son yıllara damgasını vuran video oyunu Minecraft ve dünya çapında milyonlarca kişi tarafından oynanan Candy Crush Saga'nın ortak noktası nedir, biliyor musunuz? Bunların üçü de İsveç'den çıktı. Bunun yanı sıra sohbet uygulaması Skype'ın kurucu ortakları arasında İsveçliler de yer almaktadır ve online ses dağıtım platformu SoundCloud, Berlin'deki mevcut yerine taşınmadan önce İsveç'in başkenti Stockholm'de kuruldu. [caption id="attachment_73213" align="aligncenter" width="1600"] Müzik servisi Spotify, çok sayıdaki İsveç markalarından sadece biri.[/caption] World Economic Forum'un internet sitesinde paylaşılan yazıya göre, İsveç, Avrupa'nın en büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapıyor ve başkenti, kişi başına üretilen milyar dolarlık teknoloji şirketlerinin sayısı söz konusu olduğunda, Silikon Vadisi'nin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Peki İsveç, yeni girişimler başlatma ve bu girişimleri büyütme konusunda nasıl bu kadar başarılı oldu?

Vergilendirme Ekonomisi

Büyük devlet ve yüksek vergi harcaması olan ülkelerin daha az girişimci olma eğiliminde olduğuna işaret eden araştırmaya rağmen, İsveç’in teknoloji şirketleri, böyle bir yaklaşımın sağlayabileceği sosyal ve fiziksel altyapıdan faydalandı. Ortalama internet hızları söz konusu olduğunda, ülke sadece komşusu Norveç ve Güney Kore'nin gerisinde kalmış durumda. Ülkenin %60'ından fazlası, saniyede 100 megabit hızlı, süper hızlı, fiber optik geniş bant erişimine sahip ve İsveç hükümeti, bu rakamı 2020 yılına kadar %90'a yükseltmek istiyor. Bu fiber optik altyapının kullanıma sunulması, kırsal alanlarda direkt olarak İsveç hükümeti tarafından finanse edildi ve diğer yerlerde ise ciddi ölçüde mali destek sağlandı. [caption id="attachment_78798" align="aligncenter" width="1131"] FastMetrics'in 2017 yılının ilk çeyreğine dair paylaştığı verilere göre, İsveç, ortalama internet hızı söz konusu olduğunda, 22,5 megabit ortalamayla üçüncü sırada yer alıyor.[/caption] Bu, hükümetin kitlesel bir teknolojinin kullanıma sunulmasını finanse ettiği ilk sefer değildi. İsveç hükümeti, 1990'lı yıllarda, hane halklarının bilgisayar satın almaları için para yardımı yapmıştı. Hatta bu olaydan kısa bir süre sonra akademisyenler, neredeyse her İsveçlinin evinde bir bilgisayar olduğunu iddia etmişlerdi. Klarna isimli, 2,5 milyar dolarlık e-ticaret girişiminin kurucusu ve CEO'su olan Sebastian Siemiatkowski, hükümetin bu geleceğe yönelik politikasını, 10 yaşındayken kodlamaya başlayabilmesinin nedeni olarak gösteriyor. Bugün, İsveç nüfusunun yaklaşık olarak %95'i internet kullanıyor. Çok sayıda büyük teknoloji şirketi bulunan ABD'de ise bu oran %84. Bu durum, World Economic Forum'un "Küresel Rekabet Gücü Raporu 2017"de teknolojik olarak hazır olma durumu için ilk beş sıralamasına yansıtıldı. Aynı zamanda İsveç, raporda, makroekonomik ortamına göre en yüksek performans gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Ücretsiz sağlık hizmeti ve yüksek öğretim, %60 gibi yüksek bir orana sahip olan orta gelirliler için gelir vergileri aracılığıyla karşılanıyor. Küresel Rekabet Gücü Raporu 2017 tarafından vergi seviyesi, İsveç'te iş yaparken en çok sorun çıkartan faktör olarak gösterilirken İsveç'in girişim ve inovasyon bakanı Mikael Damberg, ülkenin sosyal güvenlik ağının, girişimcilerin risk alma konusunda daha özgür olmalarını sağlamayı amaçladığını dile getirdi.

Düzenlemelerin Azaltılması

İsveç’in teknoloji girişimleri için bir merkez olarak başarısı, 1990’lı yıllarda, bir dizi piyasa reformuyla başlatılan daha geniş bir ekonomik büyüme hikayesinin bir parçası. Mali bir krizin ardından hükümet, devlet kontrolündeki kurumların daha önce egemen olduğu alanlara özel rekabeti getirmeye çalıştı. Taksiler, elektrik, telekomünikasyon, demiryolları ve yurt içi uçak seyahati hizmetleri de dahil olmak üzere, birçok kamu tekeline yönelik kısıtlamalar azaltıldı. Yaşlı bakımı, ilk ve orta öğretim ve anaokullarını da içeren diğer kamu hizmetleri ise özel şirketlere yaptırıldı. [caption id="attachment_78796" align="aligncenter" width="970"] İsveç'in Başkenti Stockholm'den Bir Manzara[/caption] Büyük birleşmeleri ve rekabete aykırı uygulamaları engellemek için 1993 yılında bir rekabet kanunu yürürlüğe koyuldu. Ve özellikle kurumlar vergisi başta olmak üzere, vergi oranları düşmeye başladı. 1990 yılında %52 oranında olan İsveç'teki kurumlar vergisinin bugünkü oranı sadece %22. ABD'de ise kurumlar vergisi oranı %38,9. Bu durum, İsveçli bir grup akademisyenin, İsveç'in şu anda ABD'den daha girişimci olduğuna yönelik bir makale yayımlamalarına yol açtı. Bu makale, son yıllarda beş yaşında ya da daha genç olan İsveçli firmaların, ülkedeki tüm işletmelerinin %55'ini oluşturduğuna işaret ediyor. Aynı dönemde ABD'deki genç firmaların payı, yaklaşık olarak %45'ten % 40'ın altına düştü. İsveç hükümeti, teknoloji şirketlerinin, yüksek gelir vergisi düzeylerinin küresel yetenekleri çekmeyi zorlaştırdığı yönündeki kaygılarının üzerine eğilmeye çalışıyor ve girişim hisse senedi opsiyonlarında vergileri düşürerek (en iyi yetenekleri çekmek isteyen ancak maaşlar konusunda sabit şirketlerle rekabet edemeyen yeni şirketler tarafından kullanılan yaygın bir tazminat yöntemi) bunu yapıyor.

Güven

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir araştırmaya göre, kurum içi girişimcilik (genel olarak çalışanlar tarafından şirket içerisinde iş birlikçi ve yenilikçi çalışma olarak tanımlanıyor) söz konusu olduğunda, İsveç, Danimarka'nın ardından ikinci sırada yer alıyor. Kurum içi girişimcilik, hem bireysel ekonomiler hem de genel olarak toplumun içerisinde yüksek bir güven seviyesi olduğunda gelişir. Kendi rollerinde daha fazla özerklikle birlikte, işverenleri tarafından güvenildikleri zaman, çalışanların yenilikçi olma olasılıkları daha yüksektir. Aynı şekilde, çalışanların iş arkadaşlarına güvendikleri zaman, işbirlikçi olma olasılıkları da daha yüksektir. Bununla birlikte makale, daha geniş ekonomiye olan güvenin yüksek olduğu durumlarda, işverenler arasındaki güvenin de yüksek olmasının daha muhtemel olduğunu dikkat çekmektedir. İsveç kültüründe güçlü bir güven seviyesi vardır ve bu nedenle çok sayıda İsveçli, paralarını onlar için harcama konusunda hükümete güvenir. Bu da dolayısıyla, annelik va babalık izni de dahil olmak üzere, çalışanların iş yerinde kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayan güçlü bir sosyal güvenlik ağının ortamını meydana getirir. Üst düzey güven, girişimciliğe yarar sağlarken aynı zamanda büyük şirketler de iş birliği yapmak ve bilgi paylaşmak için küçük girişimlere yeterince güvenmektedirler.
Dijital Dönüşüm Yatırımları Rekor Seviyede Arttı
Dijital Dönüşüm Yatırımları Rekor Seviyede Arttı

Dijital dönüşümün hızlandığı yıl içerisinde işletmeler tüm planlarını gözden geçirmeye başlarken sadece bulut yatırımları %34 arttı, yeni yıl planlarında dijital dönüşüm ilk sırada yer aldı. Gartner araştırmasına göre, CFO’ların %74’ü […]

comment 0
share
Etiketler
Covid-19 featured perakende

Toyota İçin Zen-G’nin Yazdığı “İmkansız Yok” Şarkısının Klibi Yayında

Pazarlamasyon / 04 Aralık 2020
facebook twitter
Toyota İçin Zen-G’nin Yazdığı  “İmkansız Yok” Şarkısının Klibi Yayında

İnsana saygı temelinde herkesin özgürce hareket ettiği bir dünyada imkansızın olmadığını savunan Toyota, 3 Aralık Dünya Engeliler Günü’nde rap şarkıcısı Zen-G’nin seslendirdiği “İmkansız Yok” şarkısıyla tüm toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz günlerde tarihi bir “değişim ve dönüşüm” sürecini başlatarak 7’den 70’e herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya için ileri teknoloji ürünü her türlü çözümü üreten bir “mobilite” şirketine dönüştüğünü açıklayan Toyota, Türkiye’de bu yöndeki ilk adımlarını atıyor.

https://pazarlamasyon.com/toyota-isitme-engelliler-icin-goruntulu-iletisim-hatti-acti/

3 Aralık Dünya Engeliler Günü’nü “Engelleri Aşma Günü”ne” dönüştürmeyi hedefleyen Toyota, tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de başlattığı “Start Your Impossible” hareketi için Zen-G tarafından yazılan şarkının klibini bu amaçla gösterime sundu. Klip, Sony Music Türkiye YouTube kanalında 3 Aralık tarihinden itibaren izlenebilecek. Toyota, aynı zamanda tüm dijital platformlarda da yayında olan şarkının paylaşılarak daha çok insana ilham vermesini ve onların da imkansızı başarmak için hareket geçmesini hedefleyip engelleri aşmaları için ilham kaynağı olmak istiyor.

https://youtu.be/6Q6T_nO-8Tk

Toyota’nın katkılarıyla çekilen klipte, “Start Your Impossible” hareketinin ilk adımlarından biri olan Okan Aracagök ve Mert Onaran’ın hikayesinden kesitlere de yer veriliyor. Küçük yaşlarda bir kaza sonucu tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda kalan ve en büyük hayali maraton koşmak olan Okan Aracagök’ün yolu Mert Onaran ile kesişiyor.

İkili maratonu birlikte koşmak için çalışmalar yapıyor ve sonunda bunu başararak Toyota’nın desteğiyle “42 İmkansız Kilometre” belgeseli ortaya çıkıyor. “İmkansız olanı hep birlikte başaralım.” düşüncesinin temel alındığı ve başarı hikayelerinin yer aldığı klip, insanlara ilham vermek ve motivasyon sağlamak açısından da önemli bir görev üstleniyor.

https://pazarlamasyon.com/hidrojenle-calisan-toyota-mirainin-yeni-nesli-tanitildi/

Dünyanın geleceğine yön verecek olan ve toplumun en önemli ihtiyaçlarından biri olan mobilite ile engellilerin, hastalıklarından dolayı hareketleri kısıtlı kişilerin, yaşlıların, en küçüğünden en büyüğüne tüm bireylerin dünya üzerinde özgür, rahatça ve keyif alarak hareket etmelerini sağlayacak çözümler üretmeyi amaçlayan Toyota, “Start Your Impossible” hareketini çok daha geniş kitlelere yaymak adına çalışmalarına da ara vermeden devam ediyor.

Müşteri Deneyimi, Müşteri Hizmetleri ve Müşteri İlişkileri Arasındaki Fark
Müşteri Deneyimi, Müşteri Hizmetleri ve Müşteri İlişkileri Arasındaki Fark

Müşteri deneyimi, son dönemde iş dünyasının moda kavramı konumunda. Dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık şirketlerinden biri olan Forrester Research’ün Müşteri Deneyimi Endeksi’ne göre, müşteri deneyimine yatırım yapan şirketler daha […]

comment 0
share
Etiketler
Covid-19 featured perakende

Microsoft, Makine Öğrenimi Kullanarak Okyanusları Temizlemek İçin Bir Kuruluşa Yardım Ediyor

Ayşe Göl / 21 Ekim 2020
facebook twitter
Microsoft, Makine Öğrenimi Kullanarak Okyanusları Temizlemek İçin Bir Kuruluşa Yardım Ediyor

Boyan Slat isimli girişimci, Büyük Pasifik Çöp Alanı'nı temizlemek amacıyla 2013 yılında The Ocean Cleanup adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu. O zamandan beri proje, nehirleri temizleyerek yeni atıkların okyanusa girmesini önlemeyi amaçlıyor.

https://pazarlamasyon.com/denizler-ve-okyanuslarda-en-cok-plastik-kirliligi-yaratan-sirketler/

The Ocean Cleanup, 2018'de Microsoft ile gönüllülerin yenilikçi çözümler bulmaya çalışmak için birlikte çalıştıkları yıllık yazılım yarışmasına katıldı. Daha sonrasında Microsoft çalışanı Drew Wilkinson, teknoloji devinin kar amacı gütmeyen kuruluşa nasıl yardımcı olabileceği konusunda The Ocean Cleanup'a e-posta gönderdi.

Bunun üzerine Microsoft çalışanları, önleyicilerle nehirlerden akan plastiklerin ve diğer atıkların izini sürmek için bir makine öğrenimi modeli oluşturdu ve kar amacı gütmeyen kuruluşu dev otonom plastik toplayıcılarını nasıl ve nerede kullanacağı hakkında bilgilendirdi. Şu anda The Ocean Cleanup, finansal olarak sürdürülebilirliğini korumak için toplanan plastiği yeni ürünlere dönüştürmeye çalışıyor.

Okyanuslardaki plastik atıklar, Büyük Pasifik Çöp Alanı gibi yapılar oluşturma ve hem deniz yaşamına hem insanlara zarar verebilecek mikro plastiklere dönüşme eğilimi gösteriyor. The Ocean Cleanup'a göre, bu atığı gemiler ve ağlarla temizlemeye çalışmak pahalı, zaman alıcı ve çok büyük miktarlarda fosil yakıt gerektiriyor.

Bunun yerine proje, temizleme için "pasif bir sistem" olarak adlandırdığı bir yöntemle çalışıyor. Güneş enerjisiyle çalışan bir önleyici araç, akıntıyla birlikte hareket ederek okyanusa ulaşmadan önce nehirlerden otonom olarak plastik topluyor. The Ocean Cleanup, Jakarta ve Malezya'da halihazırda yerleştirilmiş olanlarla birlikte, 5 yıl içinde okyanuslara en çok çöp taşıyan nehirlerin 1000 tanesinde bu önleyicileri kullanmayı planlıyor. Jakarta ve Malezya'dan sonra sırada Vietnam ve Dominik Cumhuriyeti var.

https://pazarlamasyon.com/microsoft-calisanlarin-kalici-olarak-evden-calismalarina-izin-verdi/

Her bir önleyici yaklaşık 50 ton ağırlığında ve 65 metreküp atık kapasitesi var. The Ocean Cleanup, büyük boyutuna rağmen önleyicinin ölçeklenebilir olduğunu çünkü seri üretim için tasarlandığını, dünyanın kirletici nehirlerinin birçoğunda çalışabileceğini ve atıklarla minimum insan teması gerektirdiğini söylüyor. Hava durumuna, akıntıya ve diğer faktörlere bağlı olarak, bir önleme aracı günde 5 tondan fazla moloz toplayabiliyor. Dolduğunda ise yerel bir tesiste ayrıştırılmak üzere atıkları kıyıya getiriyor.

Warren Buffett Bir Günde 800 Milyon Dolar Kazandı
Warren Buffett Bir Günde 800 Milyon Dolar Kazandı

Dünyanın en zengin ve en hayırsever insanlarından biri olan Warren Buffett şüphesiz ki Borsa, yatırım ve başarılı iş yönetimi söz konusu olduğunda akla ilk gelen isim. Buffett, Amerika’nın Omaha kentinde […]

comment 0
share
Etiketler
Covid-19 featured perakende
Bültenimize Kaydolun
Prime Dünyasını Keşfet
Üye ol, Ayrıcalıklardan Yararlan
KEŞFET
Size haftada 2 kez en değerli gelişmeleri ücretsiz göndermek istiyoruz.
Haftalık bültenimize ücretsiz üye olun.

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

facebook twitter instagram linked-in
  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
Ücretsiz Abonelik
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön