Corona Virüs Salgını, Küresel Bir "Gıda Kıtlığı"na Neden Olur mu?

Corona virüs salgını, dünya genelinde günlük hayatın büyük ölçüde sekteye uğramasına neden oldu. Tabii bu durum, doğal olarak küresel ekonomiyi de olumsuz bir şekilde etkiledi. Çoğu sektörün maddi açıdan kayıp yaşaması ve binlerce kişinin işten çıkarılması gibi durumlar, önümüzdeki dönemde küresel bir krizin kapımızda belirmesine davet çıkarıyor gibi görünse de, şu anda ciddiye almamız gereken daha önemli bir konu var gibi görünüyor: "gıda kıtlığı".

Gıda sektörü, hiç şüphesiz bizler için en hayati sektörlerin başında geliyor. Ancak salgın nedeniyle tarım sektöründe yaşanan aksaklıklar ve ülkelerin getirdikleri ihracat kısıtlamaları, önümüzdeki aylarda özellikle gıda ihtiyacını ağırlıklı olarak ithalat yaparak karşılayan ülkeleri sıkıntıya sokabilir. Bu durumla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler'den ve sektörün içerisinde yer alan yetkililerden önemli uyarılar geldi.

Birleşmiş Milletler'in Küresel Gıda Kıtlığı Konusunda Uyarısı

Birleşmiş Milletler’in gıda örgütü, corona virüs salgını nedeniyle ulusal hükümetler tarafından alınan korumacı önlemlerin dünya çapında gıda kıtlığına neden olabileceği konusunda uyardı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Baş Ekonomisti Maximo Torero, İngiliz haber kuruluşu Guardian’a verdiği demeçte, hasatların iyi geçtiğini, ancak mevsimlik işçi açığı ve ihracat kısıtlamaları gibi sorunlar nedeniyle önümüzdeki haftalarda gıda stokları konusunda sıkıntıların ortaya çıkabileceğini ifade etti.

Torero, bu süreçte hükümetlerin ihracatı sınırlandırarak kendi gıda stoklarını korumaya yönelik çağrılara kulak asmamaları gerektiğini dile getiriyor. Ancak ne yazık ki, daha şimdiden bazı ülkeler bunun tam tersini yapıyor gibi görünüyorlar. Örneğin Bloomberg'in haberine göre, dünyanın en büyük buğday unu ihracatçılarından biri olan Kazakistan, buğday unu ihracatını yasakladı. Bununla birlikte ülkede karabuğday ve soğan, havuç ve patates gibi sebzelerin ihracatına da kısıtlamalar getirildi. Dünyanın en büyük üçüncü pirinç ihracatçısı olan Vietnam ise pirinç ihracat anlaşmalarını geçici olarak askıya aldı. Dünyanın en büyük buğday ihracatçısı olan Rusya da daha önce yaptığı gibi ihracatı kısıtlayabilir.

Torero’nun belirttiğine göre, Birleşik Krallık gibi para birimi değer kaybeden ve yüksek düzeyde ithalat yapan ülkelerde, hükümet bir aksiyon almadığı ya da perakendeciler maliyetlerin bir kısmını karşılamadığı sürece gıda fiyatlarının yükselmesi son derece olası bir durum. Torero, bu olası gıda krizi konusunun hassasiyetini şu şekilde ifade ediyor:

“Tüccarlar gerginleşmeye başlarlarsa, koşullar zorlaşır. -Temel gıda ürünleri tedariğinin bozulması- sadece büyük bir tüccarın vereceği karara bağlıdır ve bu, her yeri etkiler.”

Avrupa'daki Gıda Stoğu Sıkıntıya Girebilir

Tedarikçiler, taze meyve ve sebzelerin Avrupa'da giderek daha az bulunacağı konusunda uyarıyor, çünkü corona virüs salgını mahsullerin ve ekinleri toplamak için gereken insanların küresel hareketini engelliyor. Avrupa hükümetleri ise taze ürünlerin AB sınırları içinde hızlı bir şekilde hareket etmesine izin vermek için “yeşil şeritler” ve göçmen işçiler için seyahat kurallarını gevşetmek gibi birtakım önlemleri tartışıyorlar.

Avrupa'daki süpermarketler, hala fazlasıyla mahsul aldıklarını söyleseler de, taze gıdaların ana tedarikçilerinden biri olan Afrika’da ve Avrupa içerisinde tedarik baskıları artıyor. Avrupa'nın büyük bir taze fasulye ve bezelye tedarikçisi olan Kenya'da, sektördeki işçilerin yarısı, Avrupalı perakendecilerin talebinin artmasına rağmen, endüstrinin siparişleri gönderememesi nedeniyle zorunlu izne çıkarıldı.

200’den fazla yetiştiriciyi ve ihracatçıyı bir araya getiren Kenya Taze Ürün Konsorsiyumu CEO'su Okisegere Ojepat, Avrupa’nın stoklarının gün geçtikçe azaldığını belirtti. 117 yetiştiriciyi ve ihracatçıyı temsil eden Kenya Taze Ürün İhracatçıları Birliği Başkanı Hosea Machuki, komisyoncuların mart ayının son iki haftasında kilo başına ürün fiyatını üç katına (3 dolar) çıkardıklarını söyledi.

Başka bir önemli tedarikçi olan Güney Afrika'dan Avrupa’ya gönderilen sevkiyatlar, ülkenin bu ayın başında 21 günlük karantina uygulaması başlatması nedeniyle sıkıntıya girdi. İngiltere'ye meyve ve sebze ihraç eden Güney Afrika merkezli Fruits Unlimited şirketinin genel müdürü Hans Muylaert-Gelein, mart ayının sonunda, her geçen gün daha fazla uçuşun iptal edilmesi nedeniyle meyve-sebze ihracatında büyük aksaklıkların yaşanacağını tahmin ettiğini belirtmişti.

Nakliye lojistiği işletmecileri, kamyon şoförlerinin yetersizliği ve denizcilere getirilen kısıtlamalar gibi sorunlar nedeniyle sevkiyatların düzgün işlemediğini ve buna bağlı olarak da batıdaki gıda tedarik zincirlerinin çökme başladığını ifade ettiler. Muylaert-Gelein, normalde deniz yoluyla taşınan narenciye gibi daha uzun ömürlü ürünlerin nakliyesinin bile, Çin'den yeterince konteyner tedarik edilememesi nedeniyle sıkıntıya girebileceğini söyledi.

Virüsün yayılmasını engellemek için getirilen sınır kısıtlamaları, bazı sınır noktalarında 18 saate varan trafik sıkışıklıklarına neden olduğu için AB içerisindeki ürün sevkiyatlarını da kesintiye uğratıyor. Bu doğrultuda Avrupa Komisyonu, 27 AB ülkesini, 15 dakikadan fazla sürmeyen sınır geçişleriyle, “yeşil şerit” boyunca serbest nakliye akışını sağlamak için önlemler almaya zorladı.

Avrupa Parlamentosu Tarım Komitesi Başkanı Norbert Lins, yeşil şerit uygulamasının yem, gübre ve bitki koruma ürünleri gibi tarım ve hayvancılık açısından son derece önemli olan ürünlerin sevkiyatları için de geçerli olması gerektiğini söyledi. Bununla birlikte Lins, seyahat kısıtlamaları hala yürürlükte olsa bile, AB'nin yürütücü ve üye ülkelerine, hasat mevsimi boyunca mevsimlik işçilere özel bir tür sınır ötesi harekete izin vermek için çeşitli yollar bulmaları konusunda çağrıda bulundu.

https://pazarlamasyon.com/panik-satin-alimi-nasil-onlenebilir/

Avrupalı gıda perakendecileri ise gidişatı yakından takip ediyorlar. Süpermarket zinciri Aldi Nord’dan bir yetkili, Almanya'daki meyve ve sebze stoklarının sağlam olduğunu ve tedarik zincirlerinin çalıştığını söyledi. Ancak buna rağmen güncel gelişmeleri takip ettiklerini ve durumu günbegün değerlendirdiklerini ifade etti. Birleşik Krallık merkezli gıda perakendecisi Tesco’dan bir sözcü de spesifik olarak meyve ve sebze stokları konusunda yorum yapamayacağını, ancak genel olarak talepte bir artış olduğunu ve bunun bir sonucu olarak da bazı market raflarının boş olduğunu söyledi.

Tarımsal gıda sektörüne yönelik veriler sağlayan Birleşik Krallık hükümeti destekli teknoloji şirketi Agrimetrics de İngiltere gıda sistemindeki riskleri ve faydaları araştırmak ve anlamak için verileri analiz etti. Agrimetrics kurucu ortağı Profesör Richard Tiffin’e göre, Birleşik Krallık’ın gıda sistemi inanılmaz derecede bağımsız, ama aynı zamanda inanılmaz derecede de kopuk. Ve Tiffin, gıda sistemindeki bu kopukluğun corona virüs salgını sırasında bir gıda kıtlığına yol açabileceğine işaret ediyor.

Mevsimlik Tarım İşçisi Krizi

Gıda tedariği konusundaki tek sıkıntı, gıda malzemelerinin sevkiyatıyla ilgili değil. Salgın nedeniyle ülkelere giriş-çıkışların kısıtlanmasından ötürü, tarımsal gıdaların hasadında görev yapacak olan mevsimlik işçilerin de çalışacakları ülkeye yapacakları seyahatler sıkıntıya girdiği için özellikle her yıl tarımda binlerce göçmen işçi çalıştıran Avrupa ülkelerinde mevsimlik işçi açığı oluşabilir. Ve bu göçmen işçi açığı, AB'deki en büyük meyve ve sebze ihracatçısı olan İspanya da dahil olmak üzere en önemli Avrupalı tarımsal gıda tedarikçilerinin üretiminin aksamasına neden olabilir.

Bu durumdan ilk muzdarip olan Avrupa ülkesi ise İspanya oldu. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yaklaşık 16.000 Faslı mevsimlik işçinin iki ülke arasında imzalanan bir anlaşma kapsamında, çilekleri ve diğer kırmızı meyveleri toplamak için İspanya'nın Huelva bölgesine gelmesi bekleniyordu. Fas iş geliştirme ajansı ANAPEC’in başkanı Abdelmounaïm Madani’nin belirttiğine göre, Fas'ın yolcu trafiğine sınırlarını kapatması nedeniyle, 12 Mart itibarıyla bu işçilerin yarısından azı İspanya’ya gitmeyi başardı. Fas’taki karantina 20 Nisan’a kadar devam edecek.

Tüm bunlara rağmen İspanya'daki çiftçiler ve sendikalar, olağanüstü halin insanların çiftliklere ve paketleme alanlarına erişimini kısıtlamasına rağmen, meyve ve sebzelerin üretimi, işlenmesi ve ihracatının hala sorunsuz devam ettiğini söylediler. Bununla birlikte tarım işçileri sendikasının temsilcisi olan Monica Vega, mart ayı sonu itibarıyla işe gidemeyen işçilerin oranının %50'ye kadar yükseldiğini belirtti.

Avrupa'nın taze ürün endüstrisini temsil eden Freshfel Avrupa Genel Temsilcisi Philippe Binard, asıl sorunun özellikle çilek ve kuşkonmaz gibi yoğun emek isteyen mahsullerin hasadında çalışacak mevsimlik işçilerin eksikliği olduğunu ifade etti. Binard, işçilerin sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde kaldıkları yerlerden çiftliklere ulaştırılmasının da ayrı bir problem olduğunu dile getirdi.

Tarımsal gıda sektöründe her yıl yaklaşık olarak 286.000 mevsimlik işçinin görev yaptığı Almanya’nın tarım bakanı, enfekte olmadıklarını kanıtlamaları halinde, mevsimlik işçilerin ulaşımını sağlayıp sağlayamacaklarını öğrenmek için Alman hava yolu şirketi Lufthansa ile görüştü. Hasat döneminde yaklaşık 200.000 işçi açığı olacağı tahmin edilen Fransa’da ise devlet, yeni işten çıkarılan işçilerden meyve ve sebze toplama konusunda yardımda bulunmalarını talep etti.

Birleşik Krallık’ta bulunan bazı çiftlik sahipleri ise her yıl çalışmak için ülkeye gelen 60.000 mevsimlik işçinin ülkeye girişlerinin engellenmesi ve bazı İngiliz işçilerin hastalanması durumunda, bir tahmine göre işçi açığının 80.000’i bulabileceğini söylediler. Bu nedenle hem varlıklı toprak sahiplerini hem de tarım işçilerini temsil eden örgütler, hükümete bu konuya müdahale etmesi için baskı yaptılar.

Ülkedeki 1.000'den fazla küçük ve orta büyüklükteki çiftçiyi ve arazi işçisini temsil eden The Landworkers’ Alliance, maliye bakanına, meyve ve sebze üretimini artırmak için çalıştırılacak işçi ordusuna ödeme yapmak için 9,3 milyon sterlinlik bir destek paketi istediklerini belirten bir mektup yazdı. Bununla birlikte Birleşik Krallık’taki 30.000'den fazla toprak sahibini ve kırsal firmayı temsil eden The Country Land and Business Association (CLA) dalı dernek de, hükümetin karantina nedeniyle işten atılan insanların çiftliklerde mevsimlik iş bulmalarını kolaylaştırması için mart ayında benzer bir çağrıda bulundu.

Bu Süreçte Tüketiciler Ne Yapmalılar?

Gıda ve tarım hakkında veri sağlayan Global Open Data for Agriculture and Nutrition (GODAN) adlı girişimin genel müdürü olan Andre Laperriere, marketlerdeki boş rafların endişe yaratmaması gerektiğini, zira bu durumun bir tedarik sorunu değil, lojistik sorunu olduğunu dile getirdi ve herkes sakin kalıp stok yapmayı bıraktığı sürece herkese yetecek kadar gıda stoğu bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda Andre Laperriere, gıda stoğu yapmanın israfı artıracağını ve tedarik zinciri üzerinde bir baskı yaratması nedeniyle yapay olarak gıda fiyatlarını artıracağını söyledi.

Yani sonuç olarak tüketicilerin bu süreçte sakin kalmaları ve panik satın alımı yapmamaları son derece hayati bir önem taşıyor. Zira geçtiğimiz haftalarda yaşanan bu panik satın alımları, tedarik zincirinin aksamasına neden olarak kısa bir süre için de olsa temel ihtiyaç malzemelerine erişimin sıkıntıya girmesine neden oluyor.

Kaynaklar: World Economic Forum, The Guardian, Express

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir