360 Derece Görüntüleme, Sinema ve Reklam Sektöründe Neleri Değiştirecek?

Öncelikle bu yazının nasıl ortaya çıktığını paylaşmak istiyorum: Fotoğraf ve sanat konularında sürekli iletişimde bulunduğumuz çok değerli bir yakınım 360 derece kameranın fiyatının internette 200 liraya düştüğünü gördü ve beni aradı. 10 kişi onun sayesinde sipariş vermişiz. Daha cihazı elime almadan bunun bu kadar ulaşılabilir olması aklımda gelecekle ilgili sorular uyandırmaya başladı. Araştırdım, bazı kanılara vardım ve onları paylaşmak istiyorum:

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=CWUfiTvSGZ4] Birkaç yıl önce Google Maps ve benzeri harita uygulamalarıyla deneyimlemeye başladığımız 360 derece görüntüleme teknolojisi bugün herkesçe ulaşılabilir durumda. Hatırlarsanız HD video çekebilen kameralar çıktıktan kısa bir süre sonra HD destekli ekran ve TV'ler pazarda yerini almıştı. Ama koca bir medya endüstrisinin buna uyum sağlaması en az 5 yıl kadar zaman aldı.Videolar HD çekiliyordu, bizse televizyondan SD kalitesinde izledik. Sonra bir gün videolar HD yayın yapan yeni kanallarıyla çıktı.

İşte şimdi de sinema ve TV sektöründe yeni bir kabuk değiştirme süreci bizi bekliyor. 360 derece görüntülemenin gelmesi, YouTube ve Facebook gibi çok önemli kanalların 360 derece video desteklemesi, giyilebilir 360 derece izleme cihazlarının çıkması bize yeni bir şeyleri işaret ediyor. Altta okuyacaklarınız kişisel birer öngörü, siz de yazının altına yorum yaparak maddeleri çoğaltırsanız, katkıda bulunursanız sevinirim:

1- Artık kameranın arkasındakiler de iyi birer oyuncu olmak zorunda:

Sette kameranın arkasıyla karşısı çok farklı iki dünya. Rolü biten sahneden uzaklaşıp birden kendisine dönüşüyor. Ama bu artık olmayacak. Ya oyuncu bir kameramana dönüşecek ya da kameraman bir oyuncu olacak. Bir takip-kovalama sahnesinde Kapalı Çarşı'da polis rolünde olduğunuzu düşünün. Ya oyuncu birinci göz olarak iyi bir kameraman olacak. Ya da kameraman oyuncuları çekerken arkadaki seti saklamak gerekecek. Muhabirlik zor meslek. Hem çok presentable olmak hem de çok koşmak zorundasınız. Aynı zamanda duygularınızı kontrol ederek olayı şeffaf bir şekilde açıklamanız gerekiyor.Haber bülteninde sunucu muhabire bağlandığında muhabir üstünde takım elbise ceketi- kravat, altında da spor ayakkabı ve kotla sunum yapamayacak. Kameraman da aynı şekilde.

2- Senaryo ve hikayeciliğin sınırları zorlanacak. Yeni deneysel tarzlar ortaya çıkacak: Düşünsenize, eşinizle sinemada "Titanik" izlemeye gitmişsiniz. Siz sinemada Di Caprio'nun sevgilisini resmetmesini izlerken, yanınızdaki eşiniz geminin penceresinden buzdağına yaklaştığınızı izleyecek. Bütün film ikiniz de başka yerlere bakarken "Film nasıldı?" sorusuna herkesin-buna eleştirmenler de dahil- yorumlar daha subjektif olacak. Senaryo yazarının istediği her zaman anlatılmak ve yaşatılmak istenen duruma izleyiciyi konsantre etmektir. Ama artık "Babam ve Oğlum" filminde Çetin Tekindor'un "Açaydım kollarımı" planında birçoğumuz aktöre değil  de bağ evine bakacağız. Yazarın ve yönetmenin aynı duyguyu hissetmemiz için oralara da dram yerleştirmesi gerekecek. Ya da bir kıyaslamalı bir deterjan reklamı düşünün. Siz ürünleri kıyaslayan iki kadına değil de sağa sola bakıyorsanız ne olacak? Bunun çok etraflı düşünülmesi gerekiyor.

3-TV yayınları, açık oturumlar, basın toplantıları ve röportajlar daha şeffaf olacak.

Bu tarz programlarda -özellikle Türkiye'de- ne konuşulacağı önceden bellidir. Fark edersiniz, en basit plansızlıkta büyük gaflar ortaya çıkar. Başbakan'ın çıkacağı kanallar bellidir. Sorular yumuşak uçludur.  Küçük bir hata durumunda hızlıca saklanması ve maniple edilmesi gereken planlar olur. Ama artık bunu telafi etmek, değiştirmek daha zor.

4- Sanat yönetmenliği daha karmaşık fakat daha değerli bir meslek haline gelecek.

Şu anda sanat yönetmenleri bir sahnede mizansen yaratmak için tek açıyı desenliyor. 360 derece video sonrasında dört açıyı düzenlemek durumundalar. İş yükü ve maliyet dört katına çıkacak. Ve bu teknolojinin dinamiklerine uygun set kuranların sayısı az olacağı için mesleğin kazancı ve itibarı artacak. Ayrıca bir süre deneysel film-diziler çekileceği için sit com gibi tek mekanda geçen şeyler izleyeceğiz. Az mekanda ve az açıda çekilen durağan filmleri izletmek çok zordur. Mükemmel bir hikaye olması lazım. 12 Kızgın Adam (12 Angry Men) filmini hatırlar mısınız? İşte bunun gibi tek mekanda geçen ama takip etme isteğini uyanık tutan hikayelere ihtiyacımız olacak. Burada da konu senariste dayanıyor. o%cc%88zenilen-reklamlar

5-Ürün yerleştirme, advertorial gibi tanıtımlarda reklam görüntüleme parametreleri değişecek.

Bu tarz reklamlar süre bazlı ücretlendirmeyle değerlendiriliyor. Ve birim fiyatı reyting oranı üzerinden tanımlanıyor. 360 derece ile düşünün: NTV Spor'da Rıdvan Dilmen'in elinde HP marka tablet var, ama ben 10 dakikadır Güntekin Onay'a bakıyor ve dinliyorum. Ve benim gibi 100 bin kişi daha var diyelim. HP şirketi bana reklamını göstermedi. Para ödeyecek mi? Bunun için sanıyorum ki bizim izleme yönümüzü gösteren bir takip-kontrol mekanizması gelir. Kanallar program sonunda en çok izlenen açıları yüzdelik olarak görebilirler. Saniye X ürünün bulunduğu açının izlenme yüzdesi formülüyle ücretlendirme uygulanır.

6-Sektördeki güçlü yapım şirketleri daha da güçlenirken, diğerleri kan kaybedecek.

Aynı zamanda Holywood ile diğer dünya film endüstrisinin arasındaki makas da açılacak. Çünkü herkes başta çok bu çok maliyetli filmleriyle-dizileriyle izleyicinin karşısına çıkacak. Ve o işin tutmaması öncekine göre çok daha pahalıya patlayacak.

7-Bugün nasıl drone kamera operatörlüğü geçerli bir meslekse birkaç yıl içinde de 360 derece video operatörlüğü kazançlı bir meslek haline gelecek.

8- Kompozisyon ve altın oran kavramları yeni teknolojiye göre uyarlanacak.

İlgilenenler bilir, sinemada altın oran kuralına göre uyarlanmış olmazsa olmaz kadrajlar ve açılar var. Bu temel kurallar çerçevesinde istediğin kadar özgün-yaratıcı işler yapabilirsin. Ama şimdi bu da değişiyor. Bahsettiğim ve şu anda geçerli olan bu kuralları da Barış Özcan'dan izleyebilirsiniz. [youtube https://www.youtube.com/watch?v=FgSAUJ1xZJ8?list=PLaKLxbauAT7FSguhZ-MKlJ7Jt2SitwXuP]

Ayrıca,

9- Hukukta videonun delil niteliği ciddi oranda artacak."Metrobüste şortlu kadına tekme" vakasını düşünün. Bu vaka 360 derece kamerayla çekilmiş olsaydı tanıklıktan kaçan herkes ifade vermek zorunda kalırdı. Mahkemenin akışı ciddi bir şekilde değişirdi.

Aslında "360 Derece Görüntüleme Teknolojisi ve Hukuktaki Yeri", "360 Derece Görüntüleme Teknolojisi ve Film Sektöründeki Yeni Etmenler" hatta "İzlenebilir-kaydedilebilir güvenlik uygulamaları ve 360 derece görüntüleme teknolojisi" gibi detaylandırılabilir başlıklar tez konusu için fikir verebilir. Çok da iyi veriler ortaya çıkar.

Bir de bu 360 derece videoların nasıl kurgulandığı konusu var. İlgilenenler için onu da şöyle paylaşıyorum: [youtube https://www.youtube.com/watch?v=NEXMtku_140]
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir