Son 2 haftadır Pazarlamasyon’da ‘Neden bir dünya markamız yok?’’ isimli yazı dizisi yayınlanıyor. Makro-ekonomik nedenlerden tutun da geleneklerimize kadar birçok nedenin derinlemesine tartışıldığı bu yazı dizisini okurken akıllara THY, Mavi, EFES, Ülker gibi şirketlerin potansiyelleri geliyor.

Peki ya fast food sektörü?

Dünyadaki global markaları sayarken aklımıza ilk gelen markalar Burger King veya MC Donald’s oluyor. Bu markalar fast food sektörünün ne denli geniş bir sektör olduğunun kanıtı. Değişen tüketim alışkanlıklarımızla birlikte bu geniş sektörün çok daha ileri noktalara geleceği de aşikar.

Peki böyle bir ortamda adını Avrupalılara ezberlettiğimiz fast food ürünümüz olan dönerle özdeşleşen   bir markamız neden yok?

Dönerin ne denli önemli bir ürün olduğunu anlatarak başlayalım isterseniz. Nerdeyse sıfıra yakın gurbetçimizin yaşadığı İngiltere’nin yıllık döner hacmi tam 2 Milyar Sterlin. Dahası İngiltere genelinde yaklaşık  17.000 dönerci bulunuyor. Diğer Avrupa ülkerine baktığımızda bu rakamın  çok daha yüksek bir noktada olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Örneğin sadece Almanya’da 60.000 Türk bu işten para kazanıyor.

Döner yurtdışında o kadar çok tutulan bir ürün ki sadece İngiltere’deki 17.000 Dönerci birleşse ve sürdürülebilir bir strateji izlese büyük fast food zincirlerini birkaç sene içerisinde piyasadan silebilir. Tabi bu durum söylenildiği kadar kolay bir durum değil ama döner tüketiminin ne denli yüksek olduğunun bir kanıtı.

‘’Başka şubemiz yoktur’’

Klasik özelliğimizdir ve klişeleşmiştir artık ‘’Başka şubemiz yoktur’’ sendromu. Avrupa’nın ya da Dünya’nın her köşesine dağılmış milyonlarca dönerci ‘’başka şubemiz yoktur’’ yazarken MC Donald’s gibi Burger King gibi markalar fast food pazarını domine ediyor. Bize de Ranch Soslu bir Whopper söylemek düşüyor ne yazıkki.

Yunana İtelenen  Değerler

Avrupa’daki dönerci sayısının neredeyse 1.5 katı Gyro (Dönerin Yunan versiyonu) satan işletme var. Aynı şekilde yılların Turkish Yoghurt’u da Greek Yoghurt olmak üzere. Öyle ki çoğu Avrupalı yoğurdun Yunan Menşeli olduğunu düşünüyor. Yani sadece Atilla Taş’ı değil, milli değerlerimizi Yunan’a iteliyoruz. Bu da ileride piyasayı Türk motifleriyle egale etmeye çalışacak olan markaları zor durumda bırakıyor.

Sarhoş Yemeği

Dönerin algılanmada dezavantajları da mevcut. Çoğu geç saatlere kadar açık ve bu durum dönerin Avrupalıların gözünde ‘sarhoş yemeği’ olmasını sağlıyor.

Zor ama imkansız değil

Yukarıdaki etkenlerin üstüne bir de global fast food zincirlerine karşı koyabilmek elbette çok zor. Ancak şu da unutulmamalı ki bunu dünyada başarabilecek bir ürünümüz varsa onun da Döner olduğu aşikar. Böylesine sevilen bir ürünü, Türkiye’den başlayarak global bir zincirin içine dahil edebilecek bir marka, dünyadaki en güçlü markamız olacaktır.