Şirketlerin sosyal meydayı efektif kullanmak istediklerini, sosyal medya ile atak yapmak istediklerini hepimiz zaten biliyoruz.
Çoğu şirket sosyal medya uzmanları transfer edebilme gayretinde ama bu konuyu önemsemeyip ' Ben kendi kendime de sosyal medyamı yönetebilirim.' diyen firmaların sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
Bu mentalitede sosyal medya kurgusu yapmaya çalışan şirketler bakış açılarını değiştirmedikleri sürece çürümeye mahkum gibi duruyor.
Örnegin Facebook'da hayran sayfası oluşturan ve özel ürün statüsünde otomobiller tasarlayan bir firmanın, yaptığı kampanya ile 200.000 hayran sayısına ulaştığını biliyoruz.İlk bakışta bu markanın sosyal medya yönetimi iyi gibi dursada sayfada demografik analiz yaptığımızda hayranların ortalama yaşının 17 olduğu gözüküyor. Markanın ürettiği otomobillerin ortalama fiyatlarını göz önüne aldığımızda 17 yaşındaki bireyler için bu fiyatların uçuk bir anlam ifade ettiğini de anlamamız zor olmaz.
Şimdi bu şirket yapığı sosyal medya kampanyası ile başarıya ulaştımı diye soracaksınız.
Hayır.
Sadece facebook'da daha fazla takipçi çektiler.
Şirketlerin var oluş amacının kar elde etmek olduğunu düşünürsek , yapılan bu sosyal medya kampanyası sadece kampanyayı yapan kişinin egosunu tatmin etmeye yaradı.
Tabi daha fazla kişi tarafından takip edilmek markanın bilinirliğini arttırmıştır ama 'Special Product' stratejisi ile ürün yapan bir firmanın daha fazla kişi ile haşır neşir olmasına da bilinirliğini arttırmasına da gerek duymayacağı açık bir olgudur. Markaların önemli gayelerinden birisi de efektifliktir. Sosyal medyada kişi yoğunluğu ile efektiflik arasında negatif bir ilişki olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor ki bu olay da tam bunun göstergesi.
Sonuç olarak sosyal medyada sadece var olmak için çaba sarfetmek, markaların sadece istatistiki verilerini yükseltiyor. 'Ben kendi kendime de sosyal medyamı yönetirim' düşüncesinden kopmak ,sosyal medyayı daha efektif kullanabilmek için atılması gereken ilk adım olmalı.