• Pazarlamasyon TV
  • Social Influencers
  • Etkinlikler
  • Akademi
  • Kariyer
Created with Sketch.
  • Prime’ı Keşfet
  • Intelligence Platform
  • Marketing Meetup
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Perakendenin Geleceğini IKEA’nın Yeni Taktikleri İle İnceleyelim

Necip Murat / 20 Haziran 2017
facebook twitter

En son ne zaman IKEA’yı gezdikten sonra “bir de yandaki mağazaya bakayım” dediniz? Pek dememişsinizdir. Zira onlardan uzaktasınız ve oralara araba ile ulaşmanız gerekir. Ek olarak IKEA’da dolaşmak kısa bir süreç değildir. Zaman ve planlama gerektirir.

Labirent şeklinde tasarlanmış IKEA mağazasının içinde dolaşırken anlamını bilmediğiniz İsveç etiketleri sizin karşınıza çıkar. Amaç mümkün olduğunca sizi içeride tutarak kaçmanızı engellemekten başka bir şey değil. Bu arada daha iyi bir teklif bulacağınız dış dünya ile temasınız zaten tamamen kopmuş olacak. Bu sırada seçim yapmakta zorlanıp boşluğa düşeceğiniz için gelişigüzel satın alma kararı vereceksiniz.

Peki ya IKEA’nın bu taktiğinin artık geride kaldığını söylesem? İsveçli IKEA, teknolojinin yoğurduğu perakende sektörünü yeniden şekillendirmek için yeni taktikler deneyecek. Michael Valdsgaard (IKEA’nın Dijital Dönüşüm Direktörü), “dünyanın ve müşteri beklentilerinin değiştiğinin farkındayız ve bu beklentilere karşı yeni çözümler üretiyoruz.” diyor. Hadi hep birlikte IKEA’nın neler yaptığına bakalım.

Augmented reality

IKEA ve Apple, müşterilerinin ürünleri sanki kendi evlerindeymişçesine görmelerini sağlayacak bir mobil uygulama üzerinde çalışıyor. Uygulama bu güzün yayına girecek ve İkea mobilyaları, müşteri satın alım yapmadan önce onların evlerindeymiş gibi konumlanabilecek. Valdsgaard, 500-600 civarında mobilyayı app’in içerisine entegre ettiklerini söylüyor. İkea’dan konu ile ilgili extra detaylar gelmedi henüz. Ancak kısa bir süre içerisinde, app’in lansmanını bekliyoruz.

Kıssadan Hisse: Dijital dönüşüm sizin için sosyal medyadan mı ibaret? Umarım öyle değildir.

Mini Mağazalar

İkea’ya bir kez uğramışsanız, mağazanın ne denli büyük olduğunu görmüşsünüzdür. Ancak perakende, eski perakende değil. İnsanların mağaza gezmek için eskisi kadar bol vakti yok. Bunun bilincinde olan İkea, 2015 yılında ilk mini mağazasını açtı. Arttırıyorum; şu anda onlardan, başta İngiltere, Kanada, Norveç ve İtalya’da olmak üzere 44 tane var!

İkea’nın bir sorumlusu şöyle söylüyor; “En yakın İkea, insanların çoğuna göre uzak konumda (sebebi büyük alanların şehir dışında olması elbette). Tam da bu yüzden, insanların kolay ulaşabilecekleri, cadde üzerinde olan mağazalar tasarladık.

Kıssadan Hisse: Artık tüketicinin saatlerce mağaza gezmesi eskide kaldı. Onlara basit, net, kolay çözümler sunuyor musunuz?

Deneyim, Deneyim, Deneyim

İkea’nın son zamanlarda denediği bir diğer strateji pop-up mağazalar; yani tüketicilerin herhangi bir şeyi deneyimleyeceği, portatif, küçük store’lar. Örneğin geçtiğimiz yıl Londra’da “Dining Club” (yani “Akşam Yemeği Kulübü”) mağazasını (hemen aşağıda) açan İkea, 2015 yılında “Yatak Kahvaltısı Evi”ni açmıştı.

Yatak Kahvaltısı Evi, insanların her zaman düşledikleri ancak bir türlü gerçekleştiremedikleri bir eylem olan yatakta kahvaltı keyfini deneyimletiyor. Lafı açılmışken bu deneyimdeki kareleri burada paylaşmamak hata olurdu sanırım :)

Kıssadan Hisse: Strabucks’taki masaların neden kare ya da dikdörtgen değil de hep yuvarlak olduğunu hiç düşündünüz mü? “Bunun deneyimle ne ilgisi var?” dediğinizi duyar gibiyim. Biraz ilginç gelebilir ama Starbucks masaları, müşterilerinin kendilerini yalnız hissetmemeleri adına yuvarlak olarak tasarlanmıştır. Uzun lafın kısası, deneyim her şeydir.

Bu arada IKEA’nın işini geliştirme konusunda yaptığı diğer hamleleri görmek için “Artırılmış Gerçeklik, IKEA ve Apple İş Birliğiyle Evinize Geliyor“, “IKEA, Uzay Yaşamından Esinlenilmiş Mobilyalar Yapmak İçin NASA ile İş Birliği Yapıyor” ve “IKEA’nın Yemek Tarifi Posterleri, Yemek Yapmayı Kolaylaştırıyor” başlıklı yazılarımıza da göz atabilirsiniz.

Harika Omni-Channel Deneyimler Sunan 7 Şirket
Harika Omni-Channel Deneyimler Sunan 7 Şirket

Çok kanallı (omni-channel) deneyim, bir müşterinin nasıl ve nereden eriştiğine bakmaksızın, entegre ve bağlı bir müşteri deneyimi meydana getirecek bir şekilde pazarlama, satış ve hizmete yönelik bir çok kanallı yaklaşımdır. […]

comment 0
share
Etiketler
IKEA ikea pazarlama ikea pazarlama stratejisi
logo
Marketing Meetup Happiness
25 Nisan 2019
Erken Kayıt Fırsatı

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İş Yerinde Yeni Nesil ile İyi Anlaşanların Yaptığı 3 Şey

Ozan Dağdeviren / 30 Ocak 2019
facebook twitter
İş Yerinde Yeni Nesil ile İyi Anlaşanların Yaptığı 3 Şey Y jenerasyonu (veya milenyumlular) hakkında bir yazı yazmış, onlara başka bir jenerasyon tarafında verilen terminolojiler ile yaklaşmanın ve büyük genellemeler yapmanın faydadan çok zararı olduğundan bahsetmiştim. Bence bu konu, özünde değişimin doğasından başka bir şey ile ilgili değil. İnsanların değişme potansiyellerine inanıyorum. Ancak önemli değişimler sadece ve sadece o değişim için ihtiyaç gerçekten büyük olduğunda, yani değişim ölüm-kalım meselesi olduğunda (veya o şekilde algılandığında) gerçekleşiyor. Eğer değişim için benzeri bir mecburiyet yoksa, insanlar kendi büyürken kazandıkları değerlerine tutunuyorlar. Çoğu insan tarafından içinde bulundukları zamanın genel değer yargıları kendi değer yargılarıymış gibi benimseniyor. İnsanların %95’inin normları çok fazlaca sorgulamadığı, değişimi benimsemediği varsayımı ile ilerlersek toplumsal olarak dominant normların, o dönemin yetişkinlerinin içine doğdukları, büyüdükleri ve yetiştikleri zamanın araçları ve değer yargıları tarafından şekillendirildiği sonucuna varabiliriz. Yani değişim yaşayan ve aykırı olsa da kendi yolunu çizen %5 hariç, diğer %95 “kendi zamanının insanı”. Bu dinamikler her jenerasyon için geçerli. Baby-Boomer jenerasyonunun gözünde X jenerasyonu değer yargıları kaymış, isyankar, hayatı anlamaktan aciz hippilerden oluşan bir güruhtu. X jenerasyonu gençliği

Şu asi gençlere de bir bakın!

y jenerasyonunu anlamak kolay

Bugün de X jenerasyonu, kendilerinden farklı olan değer yargıları sebebi ile Y jenerasyonunu yargılıyorlar.

İşin Özü

Yargılamadan

Evet, sanırım işin özü ve doğru kelime burada. Başka bir insan ile ilgili “yargılayıcı olmak” ondan daha üstün olma düşüncesine dayanıyor. Hayatta yaşadığı süre, kazandığı tecrübe, gördüğü olaylar ve aldığı sorumluluklar ile en az iki kat fazla yaşanmışlığı olan bir neslin, kendisinin bir altındaki neslin dünyasına yargılayıcı bakmaması hiç ama hiç kolay değil. Bu küçümseme dürtüsel. Aynı duyguyu ben de kendimi 18 yaşına yeni girmiş berberimin ellerine teslim ederken ve hangi yılda doğduğunu hesaplarken hissediyorum. 2016 - 18. 1998. Neredeyse 2000'de doğmuş. Usturayı kaydırmasa bari :)
Ancak milenyumluları, y jenerasyonunu nasıl anlarız, onlarla nasıl anlaşırız, yıl 2020 olduğunda iş ortamında çoğunluk X’lerden Y’lere geçecek, bu değişimle nasıl başederiz diyorsanız bunun çaresi en başta yargılayıcı bakış açısından kurtulmakta.

Değer Esnekliği Göstererek

Satış tekniklerinin evrimleştiği dünyada, geldiğimiz en son nokta “müşteri deneyimi tasarlamak.” Artık teknik fayda veya psikolojik fayda tasarlamanın kendisi tek başına yetmiyor. Müşterinin bir ürünü veya hizmeti aldığında yaşayacağı deneyimi baştan sona en doğru tasaralayanalar en başarılı işlere imza atıyor. Müşteri deneyimini en doğru şekilde tasarlayabilmek ise kendinizi o müşterinin yerine koyabilmekle, dünyaya onun gözleriyle, onun ihtiyaçlarıyla, onun istekleriyle bakabilmekle mümkün. Milenyumluları anlarken de aynısını yapmak, dünyaya onlar gibi bakabilmek gerekiyor. Bu ise onları yargılarken veya tek doğrunun kendi doğrularınız olduğunu düşünürken mümkün değil. Yani ikinci ipucu, dünyaya onların gözlükleri ile bakabilecek değer esnekliğini göstermekte.

Yaşa Değil İşe Bakarak

Yaş kategorilerini unutun. İnsanları değerleri, inançları ve yaptıkları işler üzerinden değerlendirin. Yepyeni bir dünya inşa ediliyor. Düz bir ovaya baktığınızda bunu farketmiyor olabilirsiniz ancak www.alexa.com‘a girdiğinizde bu gerçeklik çok daha açık olarak kendini belli edecektir.  Alexa dünyadaki websitelerini indeksleyen ve onları popularitesi ve etkisine göre sıralayan bir site. Hem Alexa’nın hem diğer kaynakların verilerine göre dünyada şu anda 1 Milyar’ın üzerinden websitesi var. Hatta siz bu cümleyi okurken 4 yeni websitesi daha açıldı. Bu inanılmaz hızda inşa edilen devasa bir emek, çaba, düşünce, yaratıcılık ve işbirliğinin ürünü olan bu dünyanın vatandaşları ve yerlileri onlar. Ve artık gittikçe bu dünya içerisinde daha çok zaman geçirmeye başlıyoruz. X jenerasyonu şirketler Y jenerasyonu şirketlerin iş modelleri tarafından darmaduman edilirken, ofis hayatı, iş-yaşam ilişkisi gibi kavramlar yeniden tanımlanıyor. Ancak güzel bir haberim var. X’ler tarafından milenyumlular olarak adlandırılan bu jenerasyonun bir sonraki jenerasyonlar için benzer tanımlamalar yapma ihtiyacı duyacağından şüpheliyim.  Hem araştırmalarım, hem kişisel gözlemlerin bu jenerasyonun farklı yaş gruplarından insanlarla çalışmaya alışkın olduğunu, insanları yaşları değil, bilgi ve ürettikleri iş derinlikleri ile değerlendirme eğilimlerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Çünkü bu jenerasyon, 5(!) yaşında Microsoft Xbox Live’ın güvenlik sistemini hack’lemeyi başaran  Kristoffer von Hassel’i de; 15 yaşında NASA’nın websitesini hack’leyen “c0mrdae” kod adlı kişiyi de gördü. en genç "hacker"

(Kristoffer von Hassel (5) oyun oynamak için Xbox’u açamayınca babasının hesabını hackledi.)

Gelin yeni biriyle tanıştığımızda artık ilk olarak yaşına bakmayalım, nesil çatışmaları kendi kendine çözülecek.
Ikea, Müşterilerine Mobilya Kiralama Seçeneği Sunmaya Hazırlanıyor
Ikea, Müşterilerine Mobilya Kiralama Seçeneği Sunmaya Hazırlanıyor

Ikea’nın yaptığı açıklamaya göre Ikea sattığı eşyalar için İsveç’te pilot uygulamasını başlatacağı bir kiralama modeli oluşturmak istiyor. Ikea aynı zamanda markaların sahiplik yerine üyelik modelini tercih etmeye başladığı şu dönemde […]

comment 0
share
Etiketler
IKEA ikea pazarlama ikea pazarlama stratejisi

Black Friday İndirimleri Kurmaca mı?

Cemre Üçhisarlı / 22 Kasım 2018
facebook twitter
Black Friday İndirimleri Kurmaca mı?
  • Which?'in yaptığı araştırmaya göre, Black Friday'de "indirimli" diye satılan her 10 ürünün 9'u (%87) yılın diğer dönemlerinde daha ucuza veya aynı fiyata satılıyor.
  • Philadelphia'da 1961 yılında gazetelerde ilk defa duyulan Black Friday'in ismindeki siyahlık alışveriş sebebiyle oluşan yoğun trafik ve kaos ortamından gelmekte. 
  • İlgili yazı; Black Friday Çılgınlığının Ardındaki Psikolojik Gerçekler

Which? içerisinde televizyon, kamera gibi pahalı teknolojik aletlerin de bulunduğu 97 ürünün yıl içinde takibini yaparak %87'sinin yıl içinde daha uygun fiyatlara bulunabildiğini tespit etti.  Which?'in Ev Eşyaları ve Servisleri Müdürü Alex Neill, "Araştırmalarımızın sonuçları Black Friday'i dört gözle bekleyenleri mutsuz etti. Perakendeciler, büyük indirimler ve zaman sınırlı satış vaatleriyle bizi bombalarken araştırmanızı iyi yapın ki yüksek rakamlarla aldıklarınızı taşımak zorunda kalmayın." Örneğin; takip edilen ürünlerden birisi olan Sony Cybershot HX60B Superzoom compact kamera Black Friday indirimi için yapılan reklamlarda 189 Sterlin iken, (yani 10 Sterlin indirimliyken) yılın diğer 4 ayı boyunca da aynı fiyattan satıştaydı. Bu durumda Black Friday'in insanları çılgınlar gibi alışveriş yapmaya yönlendirmek için uydurulan ve büyütülen bir gün olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bakalım Black Friday nasıl ortaya çıkmış?

Philadelphia'da 1961 yılında gazetelerde ilk defa duyulan Black Friday'in ismindeki siyahlık alışveriş sebebiyle oluşan yoğun trafik ve kaos ortamından gelmekte. Bu yoğunluk esnasında trafik polislerinin 12 saatlik vardiyalarla çalışması gerekti ve dinlenmelerine pek izin verilmedi. Zaman içinde durumdan sıkılan görevliler, bu korkunç çalışma temposunu "Black Friday" olarak adlandırdılar. Black Friday'in ortaya çıkışı ile ilgili farklı senaryolar olsa da hepsi için ortak nokta çılgınca alışveriş yapmaktan doğan birtakım sonuçlar nedeniyle bu ismi alması. Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü gibi özel günlerin kapitalizmin birer oyunu olduğu, insanlara daha fazla alışveriş yaptırmak, hediye aldırmak için uydurulduğu her sene mutlaka söylenir, konuşulur, yazılır çizilir. Black Friday ise hedefinin daha çok alışveriş yaptırmak olduğunu inkar etmeyen bir gün yani bu günün kapitalizmin bir oyunu olduğunu veya endüstriye hizmet ettiğini kanıtlamanıza gerek yok çünkü normal şartlarda gerçekten inanılmaz indirimler yapılıyor olsa dahi insanı ihtiyaç duymadığı şeyleri bile almaya yönelten bir psikolojiye sokarak olabildiğince fazla para harcatmayı hedefliyor. Tüketmek, sadece çılgınca tüketmek istiyor ve önümüze geleni alıyoruz. "Aa bilmem ne şu kadar liraya düşmüş, bunu bir daha asla bu fiyata bulamam" diyerek beynimize sinyalleri gönderiyor ve satın almak için gereken zemini oluşturup fütursuzca para harcıyoruz. E zaten istenen de bu değil miydi? Evet öyleydi. Ancak öyle bir durumdayız ki özellikle dolar kurunun yükselişi ve başka gündemler nedeniyle her şeye çılgınca zam gelmişken herhangi bir ürünün fiyatının üzerine çizgi çekip aynı fiyatı tekrar aşağıya yazsalar dahi indirim gördüğümüz için sevinecek bir noktaya geldik. Bu durumda yukarıda belirtmiş olduğumuz istatistiği tekrar belirtmem gerekiyor; "Which?'in yaptığı araştırmaya göre, Black Friday'de "indirimli" diye satılan her 10 ürünün 9'u (%87) yılın diğer dönemlerinde daha ucuza veya aynı fiyata satılıyor." Black Friday'de (Türkiye'de daha çok "Efsane Cuma" kullanılıyor olsa da) müthiş fırsatlar diyenlere kanmayın. Gerçekten ihtiyacınız olan ve takip ettiğiniz ürünleri almaya gayret edin. Böylece oyuna getirilmez ve "Black Friday"den karlı çıkarsınız. Malumunuz yarın Black Friday, kendinizi Black Friday'in girdabına kaptırmamanız için yazımı Adorno'nun Kültür Endüstrisi'nden bir alıntı ile bitirmek istiyorum: "Arz-talep mekanizması günümüzde maddi üretim alanında dağılmaya yüz tutarken, üstyapıda egemenlerin yararına işleyen bir denetim mekanizması olarak iş görmeye devam eder. Tüketiciler, işçiden ve memurdan, çiftçiden ve küçük burjuvadan oluşmaktadır. Kapitalist üretim bedenlerini ve ruhlarını öyle bir kuşatmıştır ki, önlerine konan her şeye direniş göstermeden kapılıverirler."  Siz ne düşünüyorsunuz, sizce Black Friday tüketiciler için avantajlı mı yoksa dezavantajlı mı?
Deneyim Her Şeydir
Deneyim Her Şeydir

Müşteri sadakatinin yerini müşteri deneyimine bıraktığı bugünlerde özellikle üzerinde durulan kavramlardan biri ‘’deneyim ekonomisi’’ kavramıdır. Nedir bu deneyim  ekonomisi? Bu kavramı Joseph Pine ve James Gilmore 1998 yılında kaleme aldıkları […]

comment 0
share
Etiketler
IKEA ikea pazarlama ikea pazarlama stratejisi

Google Pixel 3 ve Pixel 3 XL Telefonunu Duyurdu

Sibel Koç / 10 Ekim 2018
facebook twitter
Google Pixel 3 ve Pixel 3 XL Telefonunu Duyurdu
  • Google, Facebook’a rakip olma hedefiyle kurduğu Google+ servisinin büyük bölümünü, sistem açığı sonucu kullanıcı bilgilerinin belli bir süreliğine korunmasız hale gelmesi üzerine kapatma kararı almıştı.
  • Şirket ise kapatma kararının nedeninin kullanıcı hedeflerine ulaşılamamasıyla ilgili olduğunu açıklamıştı. 
  • İlgili yazı: Google+ Kapatılıyor

Dün New York'ta bir etkinlik düzenleyen Google, donanım ürünleri arasında Google Pixel 3, diğeri ise daha geniş ekranlı Pixel 3XL ve Pixel Slate modellerini tanıttı. Google Pixel 3XL modeli Pixel 3 ile aynı özelliklere sahip olduğunu ve ekran boyutlarının ise 6.3 ve 6.17 inç ekrana sahip olduğunu belirti. https://www.youtube.com/watch?time_continue=11&v=vKSA_idPZkc Yeni telefonlar, Google Pixel 3 ve Google Pixel 3 XL, Android telefonlarda pazar lideri olan Samsung için ürün yelpazesine rakip olacak şekilde farklı ekran boyutlarına ve fiyatlara sahip. Her iki telefondan da soruları yanıtlamaya yardımcı olan ve rahatsız edici çağrıları engellemek için telefon çağrılarını tarayabilen, ses etkinleştiren bir Al Google Asistan özelliği bulunmaktadır. Gizli bir numara arandığında, hattın diğer tarafında kim olduğunu bulmak için 'ekran' seçeneği sunacak ve 'seni sonra ararım' gibi bir yanıt menüsü veya 'spam' olarak işaretleme seçeneği sunacaktır. Her iki telefonda ayrıca Google'ın 'dubleks' özelliği bulunuyor. Bu da, telefon sahibinin ekranda bu özelliği bastığında 'saati ayarlar mısın' dediği zaman, insan benzeri bir sesle saati ayarlayabiliyor. İlk olarak telefon özellikleri, İngiltere'ye yayılmadan önce Amerika'daki telefonlara yayılacağını da bildirildi.  Kameralara geçtiğimizde ise üçlü hatta dörtlü kamera sistemlerini görmeye başladığımız şu günlerde Google tek tabanca devam etmeyi tercih ediyor. 12.2 Megapiksel çözünürlüğündeki kamera OIS ile desteklenmiş. 2160p 30 fps video kaydedebilen bu kamera, 1080p çözünürlükte 30,60,120 fps ve 720p çözünürlükte 240 fps videolar kaydedebiliyor. Pixel Stand Google yeni telefonları için bir de kablosuz şarj standı geliştirdi. Pixel Stand üzerine telefonu koyduğunuz zaman kablosuz şarj başlıyor. Ayrıca telefon Smart Display akıllı hoparlörü gibi çalışıyor ve sesli olarak komutlarınızı yerine getirebiliyor, ekranda bilgiler sunabiliyor. Google, Pixel Slate'yi de tanıttı Dokunmatik ekran özelliğine de sahip olan Pixel Slate, Chrome OS sayesinde Android uygulamalarını da destekliyor. Intel Celeron, 8. nesil Intel Core m3, 8. nesil Intel Core İ5 ve 8. nesil Intel Core İ7 olmak üzere 4 farklı işlemci seçeneği sunan Pixel Slate, 4, 8 ve 16 GB olmak üzere 3 farklı RAM seçeneği sunuyor. 599 dolardan başlayan fiyat etiketleri ile satışa sunulan Pixel Slate modelinin en pahalı ürünü, fiyatı ise 1599 dolar. Güç tuşunun üzerinde yer alan bir parmak izi sensörüne de sahip olan Pixel Slate, 199 dolarlık Pixel Slate Keyboard adında bir klavye aksesuarına da sahip. https://www.youtube.com/watch?v=FF1yy67BSp0
Fiyatları Düşen Tuvalet Kağıtlarında Rulo Genişledi, Kağıt Azaldı
Fiyatları Düşen Tuvalet Kağıtlarında Rulo Genişledi, Kağıt Azaldı

Döviz kurunun artmasıyla bazı ürünlere ütopik fiyatlarda zam gelmiş, bazı gıda ürünlerinde ise gramajlarda azalma yaşanmıştı. En çok zamlanan ve en çok konuşulan ürünlerden birisi de tuvalet kağıtlarıydı. Ağustosta yaşanan […]

comment 0
share
Etiketler
IKEA ikea pazarlama ikea pazarlama stratejisi
PRIME DÜNYASINI KEŞFET
Üye Ol, Ayrıcalıklardan Yararlan!
KEŞFET
Prime Özel: Ocak 2019 Trendleri
Ocak Trend Raporumuz Yayında
Trend Takibi: Türkiye'den ve Dünya'dan tüm trendleri inceliyor ve sizler için bir araya getirerek her ayın ilk günü posta kutunuza gönderiyoruz. Peki geçtiğimiz ay hangi trendler ön plana çıktı?
İndir

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
facebook twitter instagram linked-in
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön