Okurken Değil Gezerken Keşfedeceğiniz Başarının Küçük Sırları

  • Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı sorusuna alternatif cevap “ikisi de” olabilirdi.
  • Okurken değil gezerken kendimize neler katabileceğimizi, liderlik yönümüzü ve empati kurmayı nasıl keşfedebileceğimizi beraber öğrenebiliriz.


Hepimiz bir kez “çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” sorusunun geçtiği bir konuşmaya dahil olmuşuzdur. Hepimizin bu soruya farklı cevapları olabilir, bana göre ise bu sorunun cevabı bir dilemma. İkisini beraber yürütebildiğimiz bir senaryoda başarılı olacağımız ise kesin.

Bugüne kadar başarılı olmak için okunması gereken videolar, takip edilmesi gereken yazarlar gibi birçok içerikle karşılaştık. Ama bu sefer başarının sırrını bir gezgin düşüncesinde aramaya başlıyoruz.  Gezerek kendimize ne katabilir, bakış açımızı nasıl geliştiririz’in cevabını arıyoruz.

Her gezinizde yeni şeyler öğrenirsiniz.

Çünkü aslında “yapılan her seyahat kendi içimize seyahattir.” Diyor Danny Kate. Haklı da aslında. Yeni kültürler, yeni insanlar, yiyecekler, kokular, yaşam tarzlarını gezerken çok kolay ve eğlenceli bir şekilde keşfederiz, gördüklerimizden, tanıştığımız kişilerden, yiyeceklerden bile ilham alabiliriz, aklımıza yeni fikirler gelir belki “neden biz de yapmayalım ki” dediğiniz bir şeyler bulursunuz.

Temiz bir zihin ile yeniden başlarsınız.

Hayattaki amacınızı ve kendinizi biraz kaybolmuş hissettiğinizde kendinize yeni bir amaç bulma adımı atıyor olursunuz ve belki gezerken fark etmezsiniz ama eve kafanız sıfırlanmış olarak dönersiniz.

Daha dinamik düşünmeye başlarsınız.

Tabii ki kitaplardan, videolardan ya da istediğiniz kaynaktan istediğiniz şeyi kolayca öğrenebilirsiniz ama öğrenmek istediğiniz şeyi deneyimlemek size bazı noktaları daha farklı yorumlama avantajı verir. Çünkü başkalarının gözünden değil, kendi gözünüzden görerek yorumlamaya başlarsınız olayları da bazı düşüncelerinizi de. Daha dinamik düşünmeye başlarsınız. Çünkü deneyimlerinizin o meselede sadece bilgili olmaktan ziyade empati kurma kabiliyetinizi de geliştirmiştir ki hem bilgi hem de empati sahibi olabilmek liderlik için aranan özelliklerdendir.

Networkünüz genişler, genişler..

Problem çözmek için dinamik düşünmek, empati ve bilgi sahibi olarak liderlik kabiliyetinizi geliştirmekle beraber işinizi geliştirip farklı seviyelere ulaştıracak networkünüzü de seyahat sayesinde geliştirebilirsiniz. Çünkü sadece insanlar için değil, işimiz için de fırsatlar konfor alanının dışında var oluyor.

Havaalanında uçuşunuzu beklerken ya da bilmediğiniz bir şehrin restoranındayken tanıştığınız birilerinden ufkunuzu açacak şeyler öğrenebilir, yaptığınız işi anlatıp beraber yeni fırsatlar yakalayabilirsiniz.

Daha iyisi..

Günün sonunda seyahat perspektifimizi genişletir, düşünme şeklimize empatiyi daha çok dahil eder, yeni şeyler denemek yeni fırsatlara açık olma konusunda bizleri cesaretlendirir ki başarı içimizde bunları keşfetmekle başlayan bir süreçtir.

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir