Netflix, İstanbul’da Ofis Açacağını Duyurdu
Lider eğlence servisi Netflix, Türkiye’deki yatırımlarını arttırmaya devam ediyor. Kısa süre önce Türkiye’de 10 yeni orijinal yapıma imza atacağını duyuran Netflix, önemli bir adım daha atarak İstanbul’da bir ofis açma kararı aldığını açıkladı. Netflix’in Türkiye ekibine ev sahipliği yapması planlanan ofis, 2021 yılının ikinci yarısında kapılarını açacak ve yeni istihdam olanaklarını beraberinde getirecek.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu gelişmeyle ilgili olarak şunları ifade etti:
“Özellikle son on beş yılda büyük gelişim yaşayan sinema ve dizi sektörümüz, ekonomik büyüklüğünün yanı sıra tanıtım ve kültür diplomasisinin önemli araçlarından birisi haline gelmiştir. Bu anlamda Netflix gibi global bir şirketin ülkemizde ofis açma kararını memnuniyetle karşılıyorum. Türkiye’de üretilen dizi ve filmlerin 190 ülkede izlenebilir olmasının sektörümüzü uluslararası alanda daha görünür kılacağını ve film turizminin geliştirilmesine katkı sağlayacağını düşünmekteyim.”
Netflix’in Kurucusu ve eş CEO’su Reed Hastings ise Türkiye’ye ofis açmalarıyla ilgili olarak şunları dile getirdi:
“Türkiye, zengin kültürü ve köklü hikaye anlatma geleneği ile bizim için çok değerli bir ülke. Bu nedenle muhteşem bir şehir olan İstanbul’da ofis açacak olmak bizi gururlandırıyor. Türkiye’ye yönelik bağlılığımızı net bir şekilde ortaya koyan bu karar, dünyanın dört bir yanında keyifle izlenecek daha fazla Türk yapımı üretmemize katkı sağlayacak. Türkiye’deki 3 milyonu aşkın üyemize ve tüm paydaşlarımıza destekleri için teşekkür ederiz.”
Netflix Türkiye Orijinal İçerik Direktörü Pelin Diştaş ise şunları söyledi:
“Türkiye’nin etkileyici hikayelerini anlatma heyecanımız, gelecek yatırımlarımız için bize güç veriyor. Bu yolda, İstanbul ofisimizin açılacak olması ile birlikte, kreatif ekiplerimiz ve paydaşlarımızla olan yakın çalışmalarımızın daha da verimli bir şekilde süreceğine inanıyoruz. Ülkemizin özgün hikayelerini, 195 milyon Netflix üyesine sunmaya devam edeceğiz.”
Netflix, bir süre önce dünyanın dört bir yanındaki üyelerinin Türkiye’de üretilen yapımlara daha hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlayan “Made in Turkey” içerik koleksiyonunu kullanıma sunmuştu. Özel bir adres (netflix.com/MadeInTurkey) aracılığıyla dünyanın her noktasından erişilebilen bu koleksiyonda, Türkiye’de üretilen orijinal ve lisanslı yapımlar, 30’un üzerinde farklı dildeki altyazı ve dublaj seçenekleriyle birlikte izlenebiliyor.
Netflix’in sunduğu orijinal ve lisanslı Türk yapımlarını en çok izleyen 20 ülke içerisinde (alfabetik sırayla) ABD, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Fransa, Hindistan, İspanya, İtalya, Kanada, Kolombiya, Meksika, Polonya, Suudi Arabistan ve Şili yer alıyor.
Netflix, Geleneksel TV Yayın Modelini Test Ediyor
Hepimiz Netflix‘in istediğimiz zaman istediğimiz diziyi veya filmi bize sunmasından, müsait olmadığımız zaman diziyi duraklatıp bir şey kaçırmamaktan oldukça memnunuz ancak bazen hepimiz televizyonun o doğal akışını özlüyoruz. Kanallar arasında […]
0 
Reader Interactions
Bir cevap yazın
Karbon Ayak İzinizi Telafi Etmenize İmkan Tanıyan Uygulama: Aerial
Geri dönüşüme önem vermek, tek kullanımlık plastiklerden mümkün olduğunda kaçınmak ve yeniden kullanılabilir ürünlere yönelmek, plastik pipetlerden cam veya metal pipetlere geçiş... Bunlar, iklim değişikliği artmaya devam ederken, son yıllarda çoğumuzun yaptığı küçük değişikliklerden sadece birkaçı değil mi? Peki ya sıkça duyduğunuz karbon ayak izi? Onu nasıl değiştireceğiz?
İşte tam da bunun için karbon ayak izimizi takip etmemizi sağlayan bir mobil uygulama geliştirildi. Hem karbon ayak izinizi takip etmenize hem de dengelemenize imkan tanıyan bu mobil uygulamanın ismi Aerial.
Aerial, Google, Microsoft ve Facebook gibi teknoloji devlerinde çalışmış üç girişimcinin eseri. Uygulama, gelen kutunuzda bulunan maillere bakarak uçuş güzergahlarınızı, tren biletlerini ve Uber gibi taşıma araçlarının makbuzlarını tarayarak çalışıyor ve bu bilgilere dayanarak kullanıcıların karbon emisyonlarını hesaplıyor. Ardından uygulama, çevre ve orman ile ilgili derneklere bağlanarak, ağaçları kurtarmak için kredi satın alarak bu sayıyı dengeleme seçeneği sunuyor.
Ayrıca uygulamada kullanıcılar, diğer kullanıcıların ne kadar karbon ayak izi bıraktığını görebiliyor ve bir adım daha ileri giderek, kimin daha fazla ağaç kurtardığını görebiliyor. Uygulamada rekabet anlamında fayda sağlamayı amaçlayan bu durum için arkadaşlarınla paylaş seçeneği de bulunuyor. Hatta ekim ayındaki lansmandan bu yana, Aerial uygulamasındaki kullanıcı topluluğu tam olarak 482 ağacı kurtarmış durumda.
Aerial uygulamasının e-postalardaki ulaşım faturalarına bakmasının bir nedeni de EPA’nın yıllık gaz emisyonları raporuna dayanıyor. Araştırmaya göre ulaştırma sektörü, sera gazlarının ortaya çıkmasındaki en büyük nedenlerden biri. Fosil yakıtlarla çalışan, karbondioksit ve metan gazı açığa çıkaran ve daha sonra atmosfere ısı hapseden tüm bu gazlar; hava, kara ve deniz taşıtları tarafından atmosfere salınıyor.
Salgın nedeniyle bu yıl, önceki yıllara kıyasla daha az seyahat edilse de, uygulama aracılığıyla geçmiş uçuşlardan veya geçen yıl yapılan yolculuklardan kaynaklanan emisyonları geriye dönük olarak dengelemek de mümkün.
Ağaçları korumak, elbette karbon emisyonlarını dengelemenin yalnızca bir yolu, ancak önemli bir yolu. Çünkü ağaç ne kadar eski olursa, yeni ekilen ağaçlara kıyasla o kadar fazla karbon emiş gücüne sahip oluyor. Sadece bir uygulama aracılığıyla bir ağacı kurtarmak, gezegenimizi kurtarmak için yeterli olmasa da, bizce bu yolda gayet iyi bir başlangıç.
Netflix, “İzlemeye Devam Et” İçerikleri Artık Kolayca Düzenlenebilecek
Netflix‘in ayırt edici özelliklerinden birisi olan “izlemeye devam et” seçeneği, yarım bırakmak durumunda kaldığınız herhangi bir içeriği tekrar izlemek istediğinizde kaldığınız yerden devam etme özelliği sunuyor. Oldukça kullanışlı olan bu […]
0
Disney Plus, 50 Milyon Aboneyi Geçti
Disney'in online yayın servisi Disney Plus (Disney+), şu anda Netflix'in en büyük rakibi konumunda. Zira geçtiğimiz kasım ayında hizmet vermeye başlayan yayın platformu, abone sayısını hızla artırmaya devam ediyor. The Verge'ün aktardığı habere göre, online yayın platformunun abone sayısı 50 milyonu geçti.
Abone sayısında bu hızlı artışın en önemli nedeni ise Disney Plus'ın geçtiğimiz birkaç ay içerisinde çok sayıda ülkede kullanıma sunulması. Bu ülkeler arasında İngiltere, Hindistan, Almanya, İtalya, İspanya, Avusturya ve İsviçre yer alıyor. Ayrıca Fransa hükümetinin, bant genişliği üzerine çok fazla yük bindireceğinden endişe duymasından dolayı, yayın servisinin buradaki hizmete sunulma tarihi ertelenmişti; ancak buna rağmen geçtiğimiz günlerde servis, Fransa'da da kullanıma sunuldu.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, şu anda Netflix'in dünya çapında yaklaşık olarak 167 milyon abonesi var. Ancak yayın platformunun bu sayıya ulaşmasının uzun yıllar aldığını da belirtmek gerek. Bu nedenle Disney Plus'ın bu kadar kısa bir sürede 50 milyon aboneyi geçmiş olmasının etkileyici bir başarı olduğunu söyleyebiliriz. Tabii, Disney'in yayın haklarını elinde bulundurduğu Star Wars ve çok sayıda süper kahraman yapımı, bu başarıda önemli bir etken. Aynı zamanda yıllar içinde Netflix vb. yayın servislerinin ortaya çıkması, Disney Plus'ın kolay benimsenmesini de sağlamış olabilir.
Disney CFO'su Christine McCarthy, geçtiğimiz şubat ayında gerçekleşen yatırımcı toplantısında, Disney Plus'ın büyümesinin büyük bir kısmının uluslararası abonelerden gelmesini beklediklerini söylemişti. Aynı zamanda şirket, Marvel ve Lucasfilm'in merakla beklenen serilerinin yayımlanmasıyla birlikte, ABD'deki abone sayılarında da önemli bir artış yaşanmasını bekliyor.
Bununla birlikte Disney'in elinde online yayın servisi olarak bir başka önemli koz daha bulunuyor: Hulu. 2007 yılından beri faaliyet gösteren Hulu, Disney'e bağlı bir yayın platformu. Ancak Hulu, bu zamana dek sadece ABD'de faaliyet gösterdiği için dünya genelinde pek bilinmiyor. Buna rağmen yayın platformunun yaklaşık olarak 30 milyon abonesi bulunuyor ve daha da önemlisi Disney, 2021 yılından itibaren Hulu'yu uluslararası bir yayın platformu haline getirmeyi planlıyor.
Karantinadakilerin Birbiriyle Konuşmalarını Sağlayan Sohbet Servisi: QuarantineChat
Corona virüsü salgınının patlak vermesinden sonra, insanların çoğu, hem kendilerini korumak hem de virüsün yayılmasını önlemek amacıyla kendilerini evlerine kapattılar. Danielle Baskin ve Max Hawkins isimli iki sanatçı ise bu […]
0
Spotify’a da Hikaye Özelliği Geliyor
Hikayeler özelliğinin artık olmadığı neredeyse hiçbir platform kalmadı, adeta suyu çıktı. 2011 yılında Snapchat ile başlayan bu furya giderek popülerleşmeye ve 2016 yılında Instagram ile beraber de diğer sosyal medya uygulamalarına yayılmaya başladı. WhatsApp, Facebook, YouTube gibi mecralar, hatta bazı internet siteleri bile Story yani Hikaye özelliğini kendi uygulamalarına dahil etti. Kasım ayında bu akıma Twitter da eklendi ve kendi hikaye özelliğini Fleets adı altında duyurdu.
Twitter'ın ardından son olarak Spotify da Hikaye özelliğini duyurdu.Doğrulanmış bir Twitter kullancısı tarafından paylaşılan bir video, henüz test aşamasında olan hikayeler özelliğinin Spotify'da nasıl gözüktüğünü gösterdi.
Hikaye özelliği şimdilik sadece çalma listelerinde görünüyor. Ancak kısa bir gelecekte özelliğin sanatçılar ve bazı dinleyiciler tarafından da kullanılabilir hale getirileceği düşünülüyor. Şu an test aşamasında olan hikaye özelliğinin tüm kullanıcıların erişimine açılıp açılmayacağı ise henüz belirsiz.
Daha fazla etkileşime yol açan ve daha fazla reklam verme şansı sağlayan hikayeler özelliği, görünen o ki sosyal medyadaki kullanıcıların hikayelerdeki etkileşim oranları, uygulamaların kullanım oranlarını olumlu etkilemeye devam ettiği sürece, her bir platform tarafından kullanılmaya devam edecek ve yenileri eklenecek.
Google, Salgın Sırasında İnsanların En Çok Neleri Aradıklarını Açıkladı
Daily Dot adlı internet sitesinin paylaştığı habere göre, Google Trends, salgın döneminde ABD’deki insanların arama motorunda en çok ne aradıklarına ilişkin bilgiler yayınladı. Bu bilgilere göre, örneğin “Zoom” aramaları, son […]
0
