Daha evvel bu konuda "Facebook’a Milyonlarını Kaptıranlar, Günaydın!" diyerek serzenişte bulunmuştum. Ancak son zamanlarda Facebook feed'imde markaların Page Like reklamlarının sıklaştığını gördükçe bu konuyu tekrar ele almak istedim.
Olay şu şekilde...
Facebook diyor ki: "Ben senin paylaşımını, organik yollarla hayran sayının sadece %6'sına gösteririm. Yani 10.000 kişilik bir kitlen var ise herhangi bir paylaşımını 600 kişiye gösteririm." Eğer paylaşımınızı daha fazla kişinin görmesini istiyorsanız kesenin ağzını açıp reklam vermeniz gerekiyor.
Olay, hayran sayısı 500.000'in üzerinde olan sayfalar için daha trajikomik bir hal almış durumda. Öyle ki bu boyuttaki sayfalarda organik reach %2'lere kadar düşüyor. Yani 500.000'lik bir sayfanız var ise bir paylaşımınızı ortalama 10.000 kişi görüyor.
Aşağıda bu iki durum için SocialOgilvy tarafından hazırlanmış bir tablo bulunmakta. Bu tabloda dikkat çeken nokta ise Ekim 2013'ten beri (yaklaşık 8 aydır) Facebook'un organik erişimi %70 düşürdüğü.
Şimdiye kadar anlattıklarım madalyonun bir yüzüydü. Diğer yüzü ise markalarımız ile alakalı.
[caption id="attachment_35766" align="alignleft" width="214"]
Page Like Reklamı[/caption]
2-3 yıl öncesine kadar reach anlamında herhangi bir sorun yaşamayan markalarımız yatırımlarının büyük bir kısmını sayfayı beğendirme üzerine kurgulanmış bir reklam çeşidi olan "page like"lara yapıyorlardı. Facebook'un organik reach'i %6'lara düşürmesiyle sayfaların beğeni sayısını arttırmak için harcanan milyonlarca lira Facebook'a doğru uçtu gitti.
Giden gitti ama markalarımız hala "kalan sağlar bizimdir" demiyor ve inatla page like reklamı vererek oluşturdukları hayalet topluluğa yeni hayaletler katıyorlar. Sonrasında da bu kişilere ulaşmak için kendi sayfalarını hedefleyerek reklam çıkıyorlar.
Ben page like olayında Facebook'u Banker Mahmut'a, bu reklam türüne hala rağbet gösteren markaları da Bilo'ya benzetiyorum. Filmde Banker Mahmut, yoksulların parasıyla yaşayan bir karakteri canlandırıyordu. Bilo ise saflığından bu durumu bir türlü anlayamayan bir köylüyü canlandırıyordu.
O filmden akıllarda kalan en önemli sahnenin repliklerini paylaşarak yazımı tamamlıyorum.
httpv://www.youtube.com/watch?v=pyIqtaaI3vs
- Bu garipler şimdi kendilerinin bu kadar takipçisi olduğunu mu sanıyorlar?
- Öyle sanıyor garipler.
- Fukaraları hem kandırıyorsun hem de onlarla alay ediyorsun.
-Ne alayı kurban? Bunların bu kadar takipçisi olduğuna inandırmak lazım, işi ciddi yapmak lazım!