httpv://www.youtube.com/watch?v=VuFVsaFCzsw
Gelişen teknolojiyle birlikte artan mobilite ve mobilitenin getirdiği olanaklar, günlük yaşamın ritüellerini de bir bir değiştirmeye devam ediyor. Özellikle akıllı telefonların hayatımızda giderek daha fazla yer kaplaması ve giderek daha fazla günlük işlem yapma kapasitesine sahip olmasından dolayı, önceden uğraş gerektiren bir çok işlem bir tık ya da bir hareketle çözülür hale geldi.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte büyük bir trendle artma eğilimi gösteren bir diğer alan ise elbette e-ticaret. Artan internet güvenliği ve lojistik hizmet kalitesi e-ticarete olan talebi artırmakla kalmadı, bu alanda var olamayan şirketleri de kapanmaya zorlamaya başladı. Türkiye rakamlarından konuşacak olursak; İnteraktif Pazarlama Zirvesinde konuşma yapan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin e-ticaret hacminin bu yıl %60 artarak 40 milyar dolara ulaşacağını tahmin ettiklerini ve 8 yıl sonra ise toplam ticaretin %90'ından fazlasının e-ticaret olarak yapılacağını söylemişti.
Şimdi gelelim ana konumuza. Pastanın bu denli büyük olması ve giderek artan bir trendle büyümesi, yalnızca e-ticaret üzerine yatırım yapmayı düşünenlerin değil, tüketiciyle satıcıyı buluşturan firmalarında ağzını sulandırıyor. Yurtdışında örneğini gördüğümüz fiziksel anlamda kredi kartına ihtiyaç duyulmaksızın, cep telefonu yardımıyla yapılan ödeme sistemi artık Turkcell çatısı altında Türkiye'de.
httpv://www.youtube.com/watch?v=lvBVGRPcksg
Google Wallet ve Apple Passbook'ta olduğu gibi Turkcell Cüzdan'da; Paypal mantığıyla hazırlanmış ödeme sistemi sayesinde, kredi kartını bilgilerinizi vermeden, telefon numaranızı kullanarak internetten alışveriş yapma imkanı sunarak, işlem sırasında karşılaşılabilecek tehlikelere karşı çok daha güvenli bir alışveriş deneyimi yaşatmasının yanında yeterli alt yapıya sahip iş yerlerinde temazsız ödeme yapabilme ve telefonlar arası para gönderme gibi daha bir çok finansal işlemi yapabilme olanağı sağlıyor.
Böyle bir yazı için böyle bir başlık abes gibi görünse de, özellikle sektörün önde gelen firmalarının son teknolojiyi takip etmesi, gerekli altyapı yatırımlarını yapması ve kendi değerlerimize göre optimize etmesi; bir anlamda ( en azından ) Eski Amerikan Başkan Yardımcısı, Apple yönetim kurulu üyesi ve Google danışmanı Al Gore'un Türkiye için dediği " Matbaayı kaçırdınız dijital devrim elinizde" sözüne ithafen Türkiye'nin teknolojik yatırım ve deneyim açısından geçmişten bir adım ilerde olduğunu gösteriyor.