Marketing Meetup Serisinden 10 Değerli Aforizma

Bildiğiniz gibi Marketing Meetup, teknoloji, pazarlama, IT ve dijital dünyayı bir araya getiren, klişeleşmiş konular yerine iş zekâsına, analitiğe ve entelektüelliğe odaklanan ve yılda 2 kez düzenlenen yeni nesil bir buluşma serisidir. Her seferinde farklı konulara odaklanan Marketing Meetup serisinde bugüne kadar pazarlama, teknoloji ve gündeme dair birçok konu, alanında uzman konuşmacılar tarafından anlatıldı. Biz de geçekleşen serilerde konuşan fikir önderlerinin 10 değerli aforizmasını sizler için derledik. Keyifli okumalar!

1. Herkes şunu soruyor: “Google nasıl çıktı?”. Cannes Festivali’ndeyken Eric Schmidt’i dinliyorum, şunu anlatıyor: “Algoritmamızı öyle hazırladık ki normalde bir şeyi aradığınızda en çok istemeyeceğiniz şey yazım hatası yapmaktır. Dolayısıyla, bizim program bunu düzeltmeye başlayınca Google büyüdü”. Bu bir hata önleme ekonomisi ürünüdür. Bizim kendi üretimimizde, kendi pazarlamamızda her yerde hatalarımız var. Bunlara odaklanalım. Hata ekonomisine odaklanırsak tansiyonları buluruz. Tansiyon bulursak, fikir buluruz. Fikir bulursak, global markalar çıkartırız.

Akan Abdula

2. Türkiye’ye Sergen Yalçın gibi daha yetenekli bir futbol insanı gelmedi. Ama işine anlam katamadı. Aradığı anlamı bulamadığı için oradan oraya savruldu. Bir kişi bile Sergen’in yeteneğinden şüphe duymadı. Sadece yetenek yetmez. O işe bir anlam katmanız gerekiyor.

Erdem Aksakal

 

 

3. Uzun lafın kısası, gelecek hep gelecek. Ama insanın özü hiç değişmeyecek. İnsanın özü hep aynı. İnsan konfor istiyor. İnsan ünlü olmak istiyor. İnsan şöhret seviyor. İnsan, temel ihtiyaçlar hiyerarşisi içinde ilerlemek istiyor. İnsan aşık olmak istiyor. İnsan karşı cinsle ilişki kurmak istiyor. İnsan seks yapmak istiyor. Bunu fiziken de yapmak istiyor, VR gözlüğüyle de yapmak istiyor. Ama, insanın özü hiçbir zaman değişmiyor. İnsan özlü sözler yazmak istiyor. O özlü sözleri herkes okusun istiyor. Onu bir yerlere yazmak istiyor. Gelecek hep geliyor. Ama, insanın özü değişmiyor.

Arda Erdik

4. Bilişim dünyası, bildiğimiz haliyle ortadan kalkıyor. Deneyim dünyası ortaya çıkıyor. Dolayısıyla hepimiz, geleceği konuşurken ancak ve ancak deneyim tasarlayan insanlar olursak geleceğin dünyasında yer edinebileceğiz.

Cavit Yantaç

 

 

5. Bir Amerikan şirketi, elektrik faturalarına “Komşularınız tasarruf ediyor” diye yazıyor ve ülkedeki enerji tasarrufu artıyor. İnsanları tahrik etmenin yolu bir sürü yolu vardır. Bu, sistem 1 üzerinde veya sürü psikolojisi üzerinde karar vermedeki en etkili örneklerden biridir. Bu enerji şirketi, bu yöntemi hala kullanıyor ve insanları enerji tasarrufuna doğru şekilde yönlendirmenin yolu diğer insanların tasarruf ettiğini söylemek olduğuna inanıyor.

Orhan Erdem

6. Sofistike olmak çok güzel ve siz çok güzel sofistike şeyler anlatabilirsiniz. Ama, Mevlana’nın dediği gibi anlatabildikleriniz karşınıdakinin anlayacağı kadardır. O yüzden, ne anlatıyorsak ne düşünüyorsak bunu popüler yapmalıyız.

Mustafa Kabakçı

 

 

7. İnsana yatırım… Bir iş adamına veya bir girişimciye şunu soruyorum: “Neyi kaybetmeyi tercih ederdin? Tüm yatırımını mı, tüm ekibini mi?” Genelde ekibi kaybetmeyi tercih ediyorlar. Yanlış cevap! Ben Henry Ford’a katılıyorum. Çok daha iyisini aynı ekiple tekrar kurabilirsiniz. Bugün, teknoloji gelecek ve birçok kere geçecek. Fakat, tüm bunlar insan için. Biz insanın insan olarak ihtiyaçlarını anlayamadığımız zaman, bir başarıdan söz etmek mümkün değil. Mutlu bir hayattan da söz etmek mümkün değil.

M. Semih Söylemez

8. Yeni dönem sadakat programlarında 3 şey olması gerekiyor. İlk olarak mobilleşecekler, parmaklarınızın ucunda olmaları gerekiyor. İkincisi, kişiselleştirmeyi yapan kesinlikle kazanacak. Son olarak, oyun unsurlarını sadakat programlarının içine koyan markalar kazanıyor olacaklar. Ama, esas temel prensip şu: “Her zaman müşterinin ilgisini çekmeye çalışacaksınız. İlgisini çektiniz sürece, tüketici markaya sadık olmaya devam edecek."

Kına Demirel Beskinazi

9. Reklamı izlerken mutlu olan tüketici yok ve reklamı keyifle izleyen tüketici çok nadirdir. Çünkü, tüketicinin reklam çıktığındaki kafasındaki görüş şöyle: “Benim eğlencemin içine eden rahatsız edici içerik”. Böyle olunca, tüketiciye sizin markanızı ulaştırmanız oldukça zorlaşıyor. O yüzden, tüketiciyi böyle rahatsız eden bir içerik yaratıyorsanız; onu olabildiğince tüketicinin işine yarayan, tüketicinin hayatına değer katan bir içerik olmazı lazım. Ya da ne yaptığınızı iyi anlatan bir içerik olması lazım ki günün sonunda sizin markanızı tüketicinin hayatını iyileştirmesi gerekiyor.

Mustafa Kabakçı

10. Dersine girdiğim yüksek lisans öğrencilerimin hepsi 5 milyon dolar ile ne yapacağını biliyor. İstinasız biliyor! “Bir ayın 21 iş günü sana her gün 1000 dolar versem, o  21 bin dolar ile ne yaparsın?” diye sorduğumda hiçbirisi ne yapacağını bulamıyor. Hepimiz büyük düşünür olduk. Sadece 360 kampanyalara değil, basit ve küçük fikirlere odaklanmamız lazım. Büyük düşünür olmadan, küçük fikirlerle geleceği görebiliriz.

Akan Abdula

 

Bonus: Dünyada su gibi olabiliriz. Su dünyada yaşamın kökeni. Su berrak ve şeffaf. Bize dendi ki: “Sen işlevinin peşinde ol, sen insanların susuzluğunu gider insanların ve doyur insanları”. Yıllarca öyle olduk, sadece işlevsel odaklı bir dünyamız oldu ve sadece ürettik. Sonra dendi ki: “İşlev yetmiyor. İlişki çağı, CRM çağı, pazarlama çağı, diyalog çağı… Müşterilerinle çay iç ve ilişki kur”. Çayı da suyu da küçümsemiyorum. İkisi de hayatımızın gerçeğinin tam göbeğinde. Bana ne olamamız hakkında soruyorsanız, bana kalsa kahve olun. Kahve ne çay gibi tavşan kanı isimli belirsiz bir renge sahip, ne su gibi şeffaf. Kahvenin bir rengi var, adı da kahverengi. Kahve olursanız, su gibi tekdüze ve çay gibi belirli bir bardakta olmak zorunda değilsiniz. Kendi kimliğinizle kahve gibi olabilirisiniz. İşinize anlam katmadan su ya da çay olursanız, mutlu bir hayat geçirirsiniz. Kahve olursanız kırk yıl hatırınız olur.

Erdem Aksakal

Intelligence’ yani ‘Zeka’ temasıyla profesyonelleri bir araya getirecek serinin dördüncü buluşması Marketing Meetup Intelligence, 30 Kasım’da İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Siz de 15 Ekim'de sona erecek 'Super Early Bird' bilet fırsatıyla erken kayıt indiriminden yararlanabilirsiniz.

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir