Markaya Kişilik Katmak: "Dos Equis'in Dünyanın En İlginç Adamı" Kampanyası

Türkiye'de satışı olmamasına rağmen belki Dos Equis markasını duyanınız vardır. Bilmeyenler için Dos Equis tüm biralardan farklı olduğunu, her zaman bira içmeyen insanların, içince de Dos Equis'i tercih ettiklerini iddia eden bir bira markası. Teksas'ın küçük bir yerinde bilinen marka öyle bir reklam kampanyası hazırlıyor ki ismini tüm dünyaya tanıtıyor. Hatta çoğu insanın Dos Equis denilince aklına marka değil de hazırladığı reklam kampanyası geliyor. Daha önce markayla ilgili bir yazımız olmuştu fakat bu başarılı kampanyayı hem bir kez daha hatırlamak hem değinilmeyen taraflarına değinmek hem de güncel haliyle bir kez daha incelemek amacıyla sizlerle paylaşmak istedik.

Kökeni Meksika olan Dos Equis, pazara ilk girdiği dönemde hedef kitlesini, çok sık bira tüketmeyen ama tüketeceği zaman da özel bir şeyler içen kişiler olarak belirlemiştir. Bu yüzden Dos Equis belirlediği bu stratejinin üzerine yoğunlaşmıştır. Aynı zamanda “Her zaman bira içmem, içersem Dos Equis içerim” mottosu belirledikleri stratejiyle tamı tamına örtüşmektedir.

Marka kişiliğine bakacak olursak; Dos Equis, Jonathan Goldsmith’in rol aldığı seri reklam filmleriyle büyük başarı elde etmiştir. Goldsmith’in  yarattığı kişilik aslında markanın olmak istediği kişiliktir ve oyuncu bunu fazlasıyla gerçekleşmiştir.

Genel olarak bakacak olursak, Goldsmith; güçlü, korkusuz, eğlenceli, zeki, sportif yani her şey hakkında bilgiye sahip olan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aslında markanın da algılarda yer etmek istediği kişilik tam da bu. Bu yüzden “Dünyanın en ilginç adamı” olarak karşımıza çıkan Jonathan Goldsmith, markayla bu özelliği çok güzel bağdaştırıyor. Yani bir bakıma Dos Equis karşımıza “Dünyanın en ilginç birası” olarak çıkmış oluyor.

Az önce bahsettiğim gibi çok farklı yönleri olan karakterimiz karşımıza çeşitli reklam sahneleriyle çıkıyor ve onu tanıyan kişiler, ona karşı büyük hayranlık besliyor.

Herkesin olmak istediği karakteri yansıtan Jonathan Goldsmith rüyası elbette her güzel şey gibi son buluyor. Dünyanın en ilginç adamı olarak bilinen Jonathan Goldsmith, markaya son bir reklam filmiyle veda ediyor. Emekliliğe ayrıldığını gösteren reklam filminde tüm sevenleri onu uğurluyor fakat yine karakterimize yakışır biçimde bir ilginçlikle oluyor gidişi.

Tabii reklam filmi serisi böyle son bulmuyor. Farklı bir kişiyle seriye devam eden Dos Equis, reklam filmi serisinin ismini bu kez "New most interesting man" olarak değiştiriyor. Jonathan Goldsmith’in emekli olmasıyla yerine Augustin LeGrand geliyor.

Bu çalışmaya bakacak olursak, başarılı olan bir çalışmanın farklı kişiyle fakat aynı konseptle devam ettirilmesi başarısızlıkla sonuçlanmasa da eski başarısının üstüne çıkamayacağını gösteriyor gibi. Sonuç olarak Dos Equis markası Jonathan Goldsmith sayesinde mevcut marka kişiliğini kazanmış durumda. Augustin LeGrand ise mevcut olan durumu devam ettirmeye çalışacak birisi olarak çıkıyor karşımıza. Bu durumda ne kadar başarılı olunur bilemiyorum fakat aktör seçimini doğru buluyorum. Aynı konsept üzerinden gidilecekse eğer tam da eski karakterin aynı özelliklerini taşıyacak bir kişi olmalıydı ve bu konuda başarılı bir seçim yaptıklarını düşünüyorum.

Toparlayacak olursak; Jonathan Goldsmith, sıfırdan bir karakter yaratıp markayla bu karakteri bağdaştırmada oldukça başarılı oluyor. Hatta marka Jonathan Goldsmith ismiyle anılıyor. Yeni karakterin çok başarılı oyunculuk göstermesi sadece kendi kişiliği için bir başarı olarak görülürken, Jonathan Goldsmith’in yeni bir karakter yaratması markanın kişiliğini oluşturuyor ve başarısı bu yönde oluyor. Bu yüzden Augustin LeGrand çok iyi oyunculuk sergilese de bunun markanın bir başarısı olarak karşımıza çıkacağını düşünmüyorum fakat ne olursa olsun kampanya oldukça başarılı ve markaya bir kişilik kazandırmış.

Siz bu kampanya hakkında ne düşünüyorsunuz? Hazırlanan reklam serisi sizce markaya kişilik kazandırma konusunda başarılı mı?