- Nadia Goodman, yöneticilerin, şirketlerinin temel değerini ifade etme şekillerini yeniden düşünerek sadık müşterileri çekebileceklerini belirtiyor.
- Foodily isimli şirket, sosyal medya ajansı LoveSocial ile çalışmaya başladıktan sonra anlatacak bir hikayeleri olmadığını farketti ve şirketin kurucusu Azita Ardakani, aileniz ve arkadaşlarınızla evde yemek yiyerek daha fazla zaman geçirmeniz için size fırsat tanıdığını söyleyerek Foodily'nin temel değerini yeniden tanımladı.
- Nadia Goodman, şirketin temel değerini ifade etmek ve markayı insanlaştırmak için üç ipucu veriyor.
- İlgili Yazı: Hikaye Anlatarak Pazarlamak Neden Önemli?
Her girişimin ve küçük işletmenin anlatacağı bir hikayesi vardır ve bu hikaye, marka ile potansiyel müşteriler arasında bir bağ kurulmasını sağlar. Nadia Goodman, Entrepreneur sitesinde yayımlanan yazısında, yöneticilerin, şirketlerinin temel değerini ifade etme şekillerini yeniden düşünerek sadık müşterileri çekebileceklerini belirtiyor.
Nadia Goodman'ın belirttiğine göre, yeni bir online yemek tarifi veri tabanı olan Foodily, internetteki en büyük tarif toplayıcısı olarak markalaşmaya başladı. Ancak Vancouver merkezli sosyal medya ajansı LoveSocial ile çalışmaya başladıktan sonra anlatacak bir hikayeleri olmadığını farkettiler. Bunun üzerine şirketin kurucusu Azita Ardakani, aileniz ve arkadaşlarınızla evde yemek yiyerek daha fazla zaman geçirmeniz için size fırsat tanıdığını söyleyerek Foodily'nin temel değerini yeniden tanımladı.
Daha sonra Ardakani, sosyal medyada tüketicilerden en sevdikleri yemek masası anılarını paylaşmalarını rica etti ve evde yemek yemenin onlar için ne anlama geldiğini sordu. Ardakani, bu girişimiyle ilgili olarak "Doğal bir muhabbetin ortaya çıktığını gördük." diyor. Ardakani’nin, Foodily’nin temel değerini yorumlamasını çok daha başarılı kılan şey, insan bağlantısı için bir fırsat yaratmasıydı. Ardakani, bu konuyla ilgili olarak "İnsan bağlanabilirliği, sosyal medyanın DNA'sıdır." diyor.
Yöneticilerin müşterileri çekmek için bu tarz bir duygusal çekim meydana getirmek için çabalamaları gerektiğine dikkat çeken Nadia Goodman, şirketin temel değerini ifade etmek ve markayı insanlaştırmak için şu üç ipucunu veriyor:
Değer Fikrinizi Genişletin
Günümüz pazarında öne çıkmak için değerinizi iş koşullarında değil, insani koşullarda tanımlayın. Ardakani, bu konuda "Şirketler, genellikle satışlarıyla doğrudan korelasyondaki temel değerlerine bakarlar. Bu ticari havuç, kim oldukları ve olabilecekleri konusunda çok rahatsız edicidir." diyor.
Gerçek değeriniz; neye inandığınız, dünyada yapmaya çalıştığınız şey ve başkalarının hayatlarını nasıl daha iyi hale getirdiğiniz ile ilgilidir. Ürününüz nasıl meydana getiriliyor? Ofis kültürünüz nedir? Organizasyonunuzun gerçekten önemsediği şeyi arıyorsunuz: çevrenizdeki dünyaya sizi eşsiz ve değerli kılan işinizin bir yönü.
Ortak Bir Dil Belirleyin
Şirketinizin temel değeri, biraz sizin vizyonunuza benzer. Şirketinizdeki herkesin aynı sayfada olması gerekir. Ardakani, bununla ilgili olarak "Bir CEO ve çalışan, şirketi tamamen farklı bir şekilde tanımlayabilir. Ortak dil, kim olduğunuz hakkında içsel bir gruplaşma oluşturur." diyor.
Çeşitli rütbelerdeki ve rollerdeki bir avuç insandan, şirketi tanımlamak için kullandıkları beş sıfatı, işletmenin benzersiz ya da değerli olan iki yönünü paylaşmalarını isteyin. Temalara veya özellikle güçlü yanıtlara bakın ve bunları açıkça tanımlanmış bir tanıma göre sentezleyin.
Markanıza Bir İnsan Sesi Verin
Niçin önemli olduğunuzu ve değerinizi nasıl tanımlayacağınızı bulduktan sonra, bu mesajı en iyi şekilde verebilecek kişinin türünü belirleyin. Ardakani, bununla ilgili olarak "Bir karakter yaratıyorsunuz." diyor. Peki, bu karakter feminen mi olacak, yoksa maskülen mi? Ana akım mı olacak, yoksa ilginç mi? Dik kafalı mı olacak, yoksa açık fikirli mi? Eğer işiniz bir insan olsaydı, kim olurdu ve neyi umursardı?
Bu netlik, sadık bir müşteri tabanı oluşturmanıza yardımcı olan gerçek ve ilişkilendirilebilir bir kişiliğe yol açar. Ardakani, bu konuyla ilgili olarak ise "Sosyal alanda en başarılı olan markalar, işlerini insanlaştırdı. Onlar oldukları şeye sadık kaldılar ve gerçekten açık ve dürüst oldular." diyor.