Markaların Ressamı 'Leo Burnett'

Leo Burnett'i ilk olarak Philip Morris ile çalıştığı o meşhur Marlboro reklamlarından tanıyoruz. Burnett, reklam kariyerinin temel taşlarını 1935 yılında 50 bin dolar borç alarak kurduğu reklam şirketiyle atmıştı. Reklam yazarlığı, reklam görselliği ve daha birçok alanda önemli işler yapmış, aynı zamanda müşteri davranışlarını da anlamaya çalışan ilk isimlerden biriydi. Reklam ve pazarlamayı başarılı bir şekilde harmanlayıp bize ışık tutan Leo Burnett'i kısaca tanıyalım; 

Leo Burnett, Michigan 'da doğmuş ve Michigan Üniversitesi'nde Gazetecilik eğitimi almıştır. Çalışma hayatına okul gazetesinde editörlük ve muhabirlik yaparak başlayan Burnett, Cadillac Motor şirketinin reklamlarını yaρmaya başlaması ile birlikte önemli bir başarı yakalamıştır. Bu başarının ardından Lfayette Motor ve Homer McKee acenteleri ile çalışarak reklam kariyerinde hızlı şekilde yükselmiştir. Burnett, o yıllarda arkadaşının da yardımı ile birçok firmayla anlaşarak o yıl içinde 900 bin$ kar elde etmiş ve kısa zamanda en çok iş yapan şirketlerden birini kurmayı başarmıştır.

Daha sonra Burnett bu başarının ardından, Chicago'da bir reklam okulu kurdu ve farklı tarzlarda eğitimler vermeye başladı. Okulda sadece yetenekli kişiler eğitilerek reklam sektörüne hazırlandı. Burada özellikle reklam metni yazarlığı ve yaratıcılıkla ilgili dersler verildi. Burnett, bugün çoğu reklam ve reklam yazarlığı derslerinde öğretilen ‘yaratıcılık, bildiğiniz iki şeyi bilmediğiniz bir şekilde birbirine bağlamaktır’ tezini savunan akımın kurucusu oldu. Aslınsa kendi reklamlarının başarısına bakılacak olursa, bu başarının yalınlıktan geldiğini anlamak zor değildir. Önemli olan, her şeyden önce hedef kitleyi ve müşteriyi anlamaktır der Burnett. Onları anlarsanız, yazarken hangi kelimeleri seçmeniz gerektiğine daha doğru karar verirsiniz.

Burnett, Reklamın bilinmeyen, birden bire ortaya çıkan absürd kelimelerden ya da görsellerden oluştuğunu savunan kesime karşı durur. O, bilinen şeylerin ne kadar farklı yollarla söylenebileceği üzerinde durulması gerektiğini savunmaktadır. Çünkü hedefiniz halktır. Onlara anlamadıkları, daha önce bilmedikleri bir şey verirseniz eğer, hayatta kalmanız mümkün olamaz. Ne satmak istediğinizi anlatmanız zorlaşır.

Leo Burnett'in bir diğer tezi ise, duygu sömürüsünden uzak bir şekilde insanlarla sıcak kalabilmektir. Bu anlamda sadelikten ve gösterişten uzak olmakla bilinir. Yani asıl duruşu, ünlüler ve kusursuz kadınlarla kafayı bozmuş dünya düzeninedir. Bu yüzden reklamlarında normal ve sıradan insanları tercih eder. Onun bu yapısı reklamı ünlünün satmadığına dikkati çekerek, gerçek reklamcının, zihin yorgunluğunun karşılığını alacağı üzerinedir.

Siz onu ismen bilmeseniz de çektiği reklam filmlerine aslında aşinasınızdır. Marlboro, Tony the Tiger, Hallmark, McDonald’s, Samsung, Procter and Gamble, Heinz gibi markaların marka olmasını sağlayan, reklam dünyasının dahisidir kendisi. 'Kötüden örnek olmaz, satan reklamın analizi aynı zamanda imaj algısıyla da ölçülmelidir' diyen Leo Burnett 1935'den bu yana aynı çizgide yürümeye devam etmiştir.

Markaların ressamı Leo Burnett'in reklamcılığa dair verdiği eğitici dersler:

Basit yapın. Hatırda kalır olsun. Kendisine bakmaya teşvik edici olsun. Okuması eğlenceli olsun.

Kendinizi müşterinin yerine koyamıyorsanız, büyük ihtimalle siz reklamcılık işinde olmamalısınız.

Yaratıcı fikirler en iyi eğlenceli bir ruha sahip dükkanlarda gelişir. Kimse eğlenmek için işte değildir ancak bu işte eğlence olmayacağı anlamına gelmez.

Hayat ve tüm durumlar hakkındaki merak, bence, muhteşem yaratıcı insanların gizidir.

İyi reklam sadece bilginin sirkülasyonunu sağlamaz. Bu akla tutku ve inanç katar.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir