Pandemi sonrası iş hayatının yeni döneminde çalışanlar fiziksel ofislere dönüş konusunda, işverenlerinin kendi güvenliklerini ve esenliklerini önemsediğinden emin olmak isterken, işverenler ise çalışanlarının ofis dışında uzaktan çalışırken de yüksek performans gösterebileceklerine inanmak istiyor. Bu noktada teknoloji her iki tarafın da içini rahatlatacak ve güveni yeniden inşa edecek en doğru araç.
Pandeminin başından beri birçok sektörde işlerin uzaktan yapılarak devam ettiği çalışma hayatında yeni dönemin nasıl olacağı herkesin merak ettiği bir konu. Uzman isimler salgın sonrası için fiziksel ofis yapılanmaları ve ofis içi çalışma düzeni konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Dahası tüm sektör bu konuda araştırmaya, deneyimlemeye ve öğrenmeye devam ediyor. Peki hâlâ belirsizliklerle dolu bu konuda herkese uyan bir yaklaşım hayata geçirilebilir mi? Bu tam anlamıyla mümkün olmasa da salgın sonrası için öngörülen hibrit çalışma düzeninde üretkenliği ve verimliliği artırma adına yapılacak çok fazla şey var. Burada öncelikle üzerinde durulması gereken üç önemli faktör var: Yetenek, dönüşüm ve güven.
İşletmeler bugün ve gelecekte sürdürülebilir bir başarı için, yetenek yönetimini yeni çalışma düzenine göre planlayarak, ellerindeki iş gücünü lokasyon bağımsız her yerden üretken olmaları konusunda güçlendirmeliler. Çünkü teknoloji ne kadar gelişse de insan hâlâ tüm sektörlerde başarının özüdür. Geleceğin şirketleri ise, nerede, ne zaman ve nasıl çalışacaklarına karar verme yetkisine sahip ve bu bağlamda sundukları performans ile değerlendirilen hibrit bir işgücü etrafında inşa edilecek. Ve görünen o ki, kalıcı bir hibrit çalışma modeli kuramayan şirketler, ellerindeki yetenekleri kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaklar.
Yeni çalışan deneyiminin merkezinde esneklik ve güven olmalı
Uzaktan ya da hibrit çalışma ile ilgili özellikle verimlilik özelinde ilk başlarda hepimizin aklında soru işaretleri vardı. Ancak dünyanın her yerinden farklı iş kollarındaki milyonlarca çalışan, uzaktan çalışarak da verimli olunabileceğini pandemi döneminde kanıtladı. Prodoscore'un verilerine göre uzaktan çalışanlar geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 23 daha az çalıştı, buna rağmen yüzde 5 daha üretkendi. Bu bize etkili bir çalışma ortamının çalışılan saatten daha çok üretkenlik ve çalışan memnuniyeti ile ilgili olduğunu gösteriyor.
Bu dönemin en önemli çıktılarının başında çalışanlar için artık en önemli önceliklerden birinin esneklik olması geliyor. 12 bin iş dünyası profesyonelinin katıldığı bir Boston Consulting Group anketinde, çalışanların yüzde 60'ı nerede ve ne zaman çalıştıkları konusunda esneklik istediklerini ifade etmiş.
Forrester tarafından sunulan bir rapora göre, çalışma hayatının yeni dönemi ofisten, uzaktan ve hibrit çalışanların üretkenliğini sağlamak için iş liderlerini, çalışan deneyiminin merkezine esneklik ve güveni koymaya teşvik ediyor. Çalışanlara iş-yaşam dengesini yönetmeleri için imkan vermek ve ister ofiste ister evde olsun, işlerini yapacaklarına güvenmek, çalışanların için olumlu bir ortam yaratıyor.
İşbirliği çözümlerine yapılan yatırımlar kritik öneme sahip
Pandemi döneminde çalışanların işlerini uzun süre evden başarıyla yapmaya devam etmesi, işverenlerin bundan sonraki süreçte çalışma modelinin nasıl olacağına dair yaklaşımlarında dikkate almaları gereken bir durum. Artık çalışma hayatında neyin mümkün olduğunu biliyoruz, bu nedenle çalışma hayatının yeni döneminde çalışanların önem verdiği konuların ve ihtiyaçlarının belirlenebilmesi için çalışan ve işveren arasında öncelikle daha güçlü bir iletişim olması şart.
Zor isleri başarmak; çalışanların doğru anlarda inisiyatif alabilmeleri, birlikte çalışabilmeleri, konumdan bağımsız olarak ortak çalışma gruplarına dahil olabilmeleri ve bunu güvende hissedecekleri bir ortamda yapabilmeleri ile mümkün. Hibrit bir çalışma hayatında bunun yolu; iletişimin her yerden, kolay, güvenilir ve kesintisiz olmasıyla mümkün. Bu noktada iş birliğini ve iletişimi sağlayan teknolojik çözümler son derece önemli.
Harvard Business Review’un çalışması, yetenek yönetimi konusunda başarılı olan şirketlerin son 12 ayda uzaktan çalışarak yüzde 5-8 daha üretken olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte, çoğu işletmenin, çalışan bağlılığındaki düşüş ve verimsiz iş birliği nedeniyle üretkenlikte yüzde 3-6'lık bir düşüş yaşadığını da tahmin ediyor.
Ancak günümüzde Avrupalı işverenlerin yalnızca yüzde 56'sı gerekli donanımı sağlamaya ve yüzde 36'sı uzaktan çalışanlara yazılım ve internet sağlamaya istekliyken, pek çok şirketin hibrit bir işgücünü desteklemeye hazır olmadığı açık. Forrester raporu, üretkenliğin azalmasını ve verimsiz iş birliğini önlemek için iş liderlerinin esnek, tutarlı bir teknoloji altyapısı sağlamasına ve hibrit iş gücü için daha uyumlu bir çalışan deneyimi oluşturmak için çözümlerini güncellemesine dair önemli iç görüler sunuyor.
Çalışan sağlığı ve güvenliğine öncelik vermek gerek
Evet uzaktan çalışma popülerlik kazanıyor, ancak bu, çalışanların ofise dönmek için heyecanlı olmadığı anlamına gelmiyor. SurveyMonkey tarafından gerçekleştirilen bir ankette, katılımcıların yüzde 65'i ideal çalışma modelinin hibrit bir çalışma ortamı olduğunu ifade ederken, katılımcıların yarısından fazlası (yüzde 33) çoğunlukla ofisten çalışmayı sevdiklerini söyledi.
Ofise dönen çalışanlar için güvenli bir ortam yaratmaya yardımcı olmak için iş liderlerinin, çalışan refahına öncelik veren ve aynı zamanda çalışma şeklini düzene sokan süreçleri ve uygulamaları hayata geçirmeleri gerekli. Forrester raporu, iş liderlerinin ofisleri dezenfekte etmek için UV ışıklarını kullanmak gibi yeni nesil sağlık ve güvenlik düzenlemelerini uygulamaya koyduklarına yer veriyor.
Zoom, hibrit çalışmaya ‘güven ve teknoloji’yi dahil ediyor
Zoom olarak temel ilkelerimizden biri; çalışanlarımızı sürekli olarak ofise dönüş planlamalarına dahil ederek potansiyel durumlarla ilgili endişelerini ifade etmeleri için güvenli bir alan yaratmak. Kurumların da kendi ekiplerinde bu güveni yaratabilmeleri için iletişimde şeffaf ve tutarlı olmaları, çalışanların ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmeleri, çalışanlarını dinlemeleri ve onlara samimi olmaları gerekiyor. İşverenlerin hibrit yaklaşımın öne çıktığı çalışma hayatının yeni döneminde çalışanları ile güven odaklı bir ilişki kurabilmesi için iletişim araçlarını doğru bir şekilde iş süreçlerine entegre etmeleri şart. Bu noktada Zoom’dan maksimum faydayı elde edebilmek için kurumların platformumuzun güncel özelliklerini ve kendi alanlarında işlerine yarayacak yenilikleri iyi takip etmeleri gerek. Bu özelliklerden biri Zoom Rooms. Zoom hem yüz yüze hem de uzaktan çalışanlar için kapsayıcı bir deneyim yaratmak üzere tasarladığı Akıllı Galeri gibi özelliklere sahip Zoom Rooms platformu ile hem çalışanları hem de işverenleri memnun edecek hibrit çalışma modeline önemli bir katkı sağlıyor. Şirket, Zoom Rooms çözümü ile şirketlerin çalışan sağlığı ve güvenliğini stratejilerinin merkezine koymasına olanak tanıyor.
Bir diğeri olan Zoom Apps ile, halihazırda bin 500'den fazla üçüncü taraf entegrasyonuna ev sahipliği yapan Zoom App Marketplace'in tekliflerini genişletiyor. Zoom Apps ile, favori uygulamalarınızı toplantılarınıza dahil ederek verimliliği artırabiliyor ve iş akışlarınıza odaklanabiliyorsunuz. Zoom platformu, sektördeki 10 yıllık deneyiminin en zorlu döneminde kendi uzaktan çalışan ekiplerinin müşterilerine başarılı bir şekilde destek vermesini sağlayan video, telefon, sohbet, oda ve etkinlik çözümleri sunuyor. Bu noktada Zoom, bugün, işi, iletişimi ve iş birliğini yeniden tasarlamak isteyen kurumları ve bireyleri destekleme konusunda son derece iyi konumlandıran küresel bir marka.
Zoom Video Communications EMEA Kıdemli Müdürü Emrah Aydın