Gillette Eski Bir Etkinliğindeki Görüntü Yüzünden Sosyal Medyada Yine Gündemde

• Gillette eski bir etkinliğindeki görüntü yüzünden sosyal medyada yine gündemde.
• Twitter'da dolaşan fotoğraf, arka uçlarında damgalanmış "Gillette" kelimesiyle dar mavi tulumlar giyen yaklaşık 16 kadını gösteriyor.
• Gillette’in TheBestMenCanBe.com'daki taahhütlerini inceleyebilir ve markanın bu negatif algıyı giderebilmek için nasıl yaratıcı bir projeyi hayata geçirdiğini görebilirsiniz.
• Sosyal medyanın markalar üzerindeki gücü markaları daha da iyiyi hedeflemelerinde ve kitleleri etkileyecek projeler geliştirmesinde tetikleyici bir unsur oluyor.
• İlgili yazı; Gillette Erkekleri En İyisi Olmaya Teşvik Ediyor

Reklamın iyisi kötüsü yoktur diyenlerden misiniz?

Bizce olmalı, özellikle bir kadın olarak sosyal medyada aşağdaki görselle karşılaşmak beni pek mutlu etmiyor açıkçası. Bilinçaltımda ileriye yönelik bir satın alma eğilimi göstereceğime dair kodlar da işlenmiyor, aksine bu görsel beni düşündürüp, kaygılandırıyor. Hala mı bunları konuşuyoruz diyorum.

Twitter'da dolaşan yukarıdaki fotoğraf, arka uçlarında damgalanmış "Gillette" kelimesiyle dar mavi tulumlar giyen yaklaşık 16 kadını gösteriyor.

Fotoğrafın kökeni aslında biraz gizemli. Fakat Gillette sözcüsünün yapmış olduğu açıklama, fotoğrafların 2013 yılına ait olduğu yönünde. Fotoğraf için gelen bir diğer yorum ise fotografın 2011'de Teksas'taki bir Nascar etkinliğine ait olabileceği üzerine. (Burada hemen objektif olup bir ek bilgi verelim. Gillette, dünyanın en agresif araba yarışlarından biri olan Nascar sponsorluğunu 2013 yılında sona erdirdi.)

Bir skandalın ardından yıllar geçmesine rağmen sosyal medyada yeniden aynı ateşte gündeme gelebileceği hangi pazarlamacının aklına gelir ki? Kaçımız bir proje üzerinde çalışırken bu kadar uzgörülü olabiliyoruz? Doğruya doğru, anı kurtarmak ve o andaki dinamiklerle başarıya en hızlı yoldan ulaşmak genel geçer tercih edilen method. O yüzden ne yaparsak yapalım, markanın duruşunu, kimliğini zedelemeyecek kampanyalar üzerinde yoğunlaşmalıyız. Günlük tendleri yakalayım, nabız tutalım fakat illa adımızdan bahsettireceğiz diye ön görüsüz projelerde yer almayalım.

Evet, belki o dönem bir kısım kitle tarafından beğenildi ve pozitif bir algı yarattı, fakat kadına yönelik yapılan herhangi bir görsel şiddeti ve benzeri ayrımcılığı web sitelerinden, sosyal medyadan uzun lafın kısası dijital dünyadan silmek öyle kolay olmuyor örnekteki gibi. Müşteri unutsa, rakip marka unutmuyor belki de?

Dönemsel ya da sansasyonel işler evet, o dönemin bu kararları veren pazarlama yöneticilerine prim kazandıracak işler gibi gözükse de uzun soluklu markaya pahalıya patlayadabiliyor.

Peki Gillette günümüzde nasıl bir strateji izliyor? Krizi fırsata çevirmek için neler yaptı?

Gillette sözcüsü mükemmel olmadıklarını, ancak her gün daha iyi olmaya odaklandıklarını dile getirip sözlerine söyle devam etti: “Mükemmel değiliz, ancak bu yepyeni kampanyanın konusu bu. Bu eski görüntülerin sorumluluğunu alıyoruz ve ileriye doğru gittikçe daha yüksek bir standart belirleme sorumluluğunu da alıyoruz - kendimiz için, tüketicilerimiz ve en önemlisi gelecek nesillerin adamları için daha iyi olmaya odaklandık."

Bu algıyı değiştirmek için üzerinde çalıştıkları elle tutulur projeleri var mı diye soracak olursanız, cevabımız da hazır. 

Aklınızdaki soruları Gillette’in TheBestMenCanBe.com'daki taahhütlerini inceleyerek giderebilir ve markanın bu negatif algıyı kırmak için kitleleri olumlu anlamada etkileyecek nasıl yaratıcı bir projeye imza attığını görebilirsiniz.

Doğru şeyi söylemek, doğru şekilde davranmak sloganıyla yola çıkılan proje kapsamında zorbalık, taciz, cinsiyet ayrımcılığı üzerine yukarıdaki kısa film çekildi. Bizce çok da güzel olmuş.

Erkeklere verilen ana mesaj ise; “Bir erkeğin alabileceği en iyisi bu mu? Daha fazlasını yapmak için kendimizi zorlayarak, elimizden gelenin en iyisini yapabileceğimizi söyleyebiliriz. www.thebestmencanbe.org adresinde harekete geçiyoruz. Bize katıl.” İlgili hastagler ise #TheBestMenCanBe #Gillette.

Siz bu kısa filmi nasıl buldunuz? Kadınlara yönelik yürütülen kampanyaları zaman zaman eleştirdiğiniz oluyor mu?

Türkiye’de benzeri krizlerde izlenen çözümler sizi tüketici olarak tatmin ediyor mu? Değerli yorumlarınızı bekleriz.