9-15 Kasım 2020 haftası, İstanbul ve Türkiye için "dünyanın en önemli motorsporları organizasyonu" ekseninde yaşandı. Geçtiğimiz pazartesiden itibaren önce takımlar İstanbul'a geldi. Ardından "ülke tanıtımı" amacıyla çekimler gerçekleşti. Hafta sonu ise oldukça dramatik bir Formula 1 Grand Prix'ine ev sahipliği yaptık.
https://pazarlamasyon.com/bir-hanedanligin-devri-williams-racing/
İstanbul'un tarihi yarım adasında ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde yapılan çekimler hafta boyunca geleneksel medyada ve sosyal medyada yer aldı. Bu çekimler Türkiye'nin tanıtımına hizmet etti. Bununla beraber içerikleri dikkatli izleyenler çekimlerde sadece Red Bull Racing ve Red Bull'un kardeş takımı Alpha Tauri'nin yer aldığını fark etmiştir. Buradan hareketle üretilen içeriğin enerji içeceği markası Red Bull'un pazarlama iletişimi çalışmaları için de kullanıldığı sonucu ortaya çıkıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=cihT7NLFIhk&ab_channel=MotorsportT%C3%BCrkiye
Ülke Tanıtımı Açısından Formula 1
Bir ülkenin dış tanıtımı "Siyasal saygınlık ve ekonomik kazanç sağlamak amacıyla enformasyon, iletişim, propaganda, reklam ve halkla ilişkiler gibi yöntemlerin uygulanmasıyla, dünya kamuoyunda ülke hakkında olumlu imaj oluşturulmasına, önyargıların önlenmesine veya ortadan kaldırılmasına yönelik çabalar" olarak tanımlanıyor. Formula 1 organizasyonu, en önemli motorsporları organizasyonu olarak ülkemize bu tanıtım şansını sundu. İstanbul'un tarihi noktaları, Avrupa ve Asya arasında köprü olan coğrafi konumu tanıtımın yapıldığı ana noktalardı.
Ülkenin dış tanıtımı için yapılan çalışmalar, cuma, cumartesi ve pazar günü gerçekleşen yarışla birlikte daha da derinleşti. Cuma ve cumartesi günü yağan yağmur, sıralama turlarında oluşan sürpriz sonuçlar ve Lewis Hamilton'ın 2020 yılı şampiyonluğunu İstanbul'da kazanması Formula 1 DHL Turkish Grand Prix'i diğer yarışlardan ayıran özellikler arasındaydı. Pistin özgün tasarımı ve sürprizlere izin veren diğer unsurlarıyla Intercity Istanbul Park pistinin, Formula 1 takip eden herkeste İstanbul ve Türkiye algısını olumlu etkilediği kanaatindeyim. Bu boyutuyla yarışın gerçekleştiği pist de ülke tanıtımını olumlu etkileyebilir.
Red Bull, Formula 1 DHL Turkish GP'den Ne Elde Etti?
Red Bull, pazarlama iletişimi için içerik üretirken hem modern hem de postmodern yaklaşımdan yararlandı. Daha önce örneğini gördüğümüz ve modern bir yöntem olan "köprüden F1 aracı ile geçiş" teması, gelişen teknolojinin sağladığı çekim olanakları ile gerçekleştirildi. Aynı bakış açısını tarihi yarımadada gerçekleştirilen çekimler için de söyleyebiliriz. Red Bull pilotu Alex Albon ve Alpha Tauri pilotu Pierre Gasly'nin boğaza nazır "tavla oynaması" ve tavla oynarken Red Bull içmeleri ise postmodern yaklaşımın ortaya konduğu bir içerikti.
Red Bull ve Alpha Tauri, sportif açıdan Formula1 DHL Turkish GP'de hedeflediği sıraları belki alamadı. Fakat yarış öncesi hafta içi yaptığı çekimlerle ve ürettikleri içeriklerle pazarlama iletişimi için benzersiz bir ortamı marka için sağlamış oldular. Red Bull'un etkinliğin büyüklüğüne ve hedef kitlesine uygun olarak oluşturduğu, proaktif yaklaşımla hareket ettiği pazarlama iletişimi çalışmaları markanın belki de en önemli özellikleri arasında yer alıyor.
Dokuz yıl aradan sonra ve toplamda sekizinci kez gerçekleştirilen Formula 1 Turkish Grand Prix, aradan geçen uzun sürenin de etkisiyle büyük bir beklenti yaratmıştı. Bu beklentilerin önemli boyutlarından biri de "ülke tanıtımı" boyutuydu. Bu boyuttan İstanbul ve Türkiye olumlu biçimde faydalandı. Etkinlikten fayda sağlayan en önemli markalardan biri şüphesiz Red Bull'du. Diğer Formula 1 takımları ve etkinlik ana sponsorlarından sıyrılarak belki de yarışın kazananı oldular.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.