Sanal gerçeklik üzerine yapılan çalışmalar Haziran ayında dünyanın en büyük reklamcılık festivali Cannes Lions’da ön plana çıkarıldığında, bu alanda daha birçok yenilik geleceğinin farkındaydık; ancak çok kısa bir zamanda sanal gerçeklik üzerine yapılan çalışmalarda bu kadar büyük bir artış olmasını da beklemiyorduk. Facebook da dünya genelindeki bu pozitif ivmeyi yakalayarak hem kendi “sanal gerçeklik” bakış açısını yansıtmaya başladı, hem de sanal ortamda duygularımızı yansıtmaya yarayan “emoji” adı verilen sembollere yeni bir bakış açısı getirdi.
Sanal ortamda insanlarla iletişim kurmanın en büyük zorluklarından biri duyguları yansıtmaktı. “Emoji” ismini verdiğimiz, duyguları yansıtan semboller de bu amaca hizmet etmekteydi. Ancak her ne kadar duygu durumumuzu belli ediyorlar gibi görünse de, iletişime dair birçok yön eksik kalmaya devam ediyordu. Facebook işte bu sorunları çözmek için sanal gerçeklik uygulamalarına yeni bir renk getirerek, Facebook VR Emoji’yi yarattı.
Facebook’un sanal gerçeklik emojileri, yüz mimiklerinizi ve beden hareketlerinizi algılayarak bunları sanal gerçeklik dünyasına yansıtmak üzerine kurulu bir sistem izliyor. Yani gerçek hayatta duygularınızı yansıtmanıza yarayan bedensel hareketlerinizi yorumlayarak dijital dünyaya aktarıyor. Aynı zamanda da dijital dünyadaki halinizin (avatarınızın) gerçekçiliği üzerine de çalışmalar ortaya koyan Facebook, bu sayede sizi dijital dünyada olabileceğiniz en gerçekçi şekilde var etmeye çalışıyor. Facebook deneyimini, içinde bulunacağınız sanal bir dünyada yaşayabilmeniz ve hatta bu dünyanın içinde gerçekçi selfieler çekebilmeniz için yeni çalışmalar yürütülüyor.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg dün bu özelliklerin bazılarını ilk kez
tanıttı. Ancak bazı sıkıntılar da hâlâ mevcut. Özellikle surat mimikleriniz ve beden dilinizi anlamaya, onları sanal dünyaya yansıtmaya yarayan teknolojiler farklı firmalar tarafından geliştiriliyor ve günümüzde kullanımda olan sanal gerçeklik gözlüklerinde henüz bulunmuyor. Bu da Facebook’un yeni teknolojisini kullanıma açmak için sanal gerçeklik setlerinde bu özelliklerin standartlaşmasını beklemesini, ya da bu özelliklerle donatılmış kendi sanal gerçeklik gözlüğü ile piyasada iyi bir yer edinmesini gerektiriyor.