• Pazarlamasyon TV
  • Social Influencers
  • Etkinlikler
  • Akademi
  • Kariyer
Created with Sketch.
  • Prime’ı Keşfet
  • Intelligence Platform
  • Marketing Meetup
Prime'a Giriş Yap Prime'a Kayıt Ol
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
facebook twitter linkedin whatsapp mail

Dünyanın Geleceğe En Hazır Şehirleri

Serdar Altan / 22 Haziran 2018
facebook twitter
  • Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, artık şehirler de yavaş yavaş birbirleriyle rekabet eder hale gelmeye başladılar.
  • Ticari gayrimenkul ve yatırım yönetimi şirketi olan JLL, dünya genelindeki geleceğe en hazırlıklı olan şehirleri belirlemek için “Şehir Momentum İndeksi” hazırladı. Bu indeskte yer alan şehirler belirlenirken teknoloji şirketleri, eğitim, çevre, şeffaflık, altyapı ve uluslararası patentler gibi önemli kriterler göz önünde bulundurulmuş.
  • JLL’de araştırma müdürü olarak görev yapan Jeremy Kelly’nin ifade ettiğine göre, gittikçe büyüyen bir dijital ekonomide, teknolojik maharet bir şehrin başarısına önemli katkıda bulunan en önemli unsurların başında geliyor.
  • Jeremy Kelly’e göre, yetenekli eleman yetiştirmek, çekmek ve elde tutmak, geleceğe dönük olmak için son derece kritiktir.
  • İlgili Yazı: Geleceğin İş Dünyasına Yönelik Dikkat Çekici 4 Tahmin

Teknolojinin gelişimi, zaman içerisinde şehirlerin de değişmesine neden oluyor ve dolaylı olarak bu durum, günlük yaşamlarımızı etkiliyor. Bu hızlı teknolojik değişimi yönetmek için gerekli altyapıya ve stratejiye sahip olan şehirler ise şimdiden rekabetçi hale gelmeye başladılar.

Ticari gayrimenkul ve yatırım yönetimi şirketi olan JLL‘de araştırma müdürü olarak görev yapan Jeremy Kelly‘nin World Economic Forum’un internet sitesinde yer alan yazısına göre, küresel olarak Hindistan, Vietnam ve Çin’deki şehir ekonomileri en güçlü kısa vadeli momentuma sahip. Patlayan talebi karşılamak amacıyla kendi ufuk çizgilerini ve altyapı platformlarını inşa ettikleri için bu pazarlardaki değişim hızı ve ölçeği sıra dışı. Bu değişiklikler, çeşitli fırsatlar sunarken bir yandan da bu şehirlerin birçoğu altyapı üzerindeki zorlanmalar, yüksek seviyelerdeki eşitsizlik, satın alınabilirlik ile ilgili sorunlar ve çevresel bozulmayla birlikte, daha uzun vadeli kalkınma beklentilerine yönelik zorluklarla karşı karşıya kalmış durumdalar.

Bütün bunların yanı sıra, Jeremy Kelly’nin yazısında belirttiğine göre, sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapan ve sürekli başarı için zemin hazırlayan şehirler tanınmayı hak ediyorlar. Bu şehirler pozitif ve uzun vadeli momentumu garantiye almak için geleceğe en çok hazırlıklı olanlardır. Yazıya göre, bir şehrin gelecekte yaşanacak olan değişimlerden etkilenmeyeceğine işaret eden dört temel unsur şu şekildedir:

  • Teknolojik Değişimi Yönlendirme ve Yönetme Yeteneği
  • Yüksek Yaşam Kalitesine Katkıda Bulunan Altyapı
  • Uzun Vadeli Bir Şehir Vizyonu
  • Yetenek Çekme ve Elde Tutma

JLL şirketi, dünya genelindeki geleceğe en hazırlıklı olan şehirleri belirlemek için “Şehir Momentum İndeksi” hazırladı. New York, Londra ve Paris gibi dünyanın en büyük metropolleri de bu indekste yer alıyorlar. Bununla birlikte Melbourne, Edinburgh ve Montreal gibi eğitim, yaşanabilirlik ve sürdürülebilirlik konusunda güçlü yanları olan nispeten daha küçük şehirler de bu indekste kendilerine yer bulmayı başardılar. Bu arada bu indeskte yer alan şehirler belirlenirken teknoloji şirketleri, eğitim, çevre, şeffaflık, altyapı ve uluslararası patentler gibi önemli kriterler göz önünde bulundurulmuş.

JLL’in Şehir Momentum İndeksi

Teknoloji, En Önemli Etken

Jeremy Kelly’nin ifadesine göre, gittikçe büyüyen bir dijital ekonomide, teknolojik maharet bir şehrin başarısına önemli katkıda bulunan en önemli unsurların başında geliyor. Geleceğin işleri ve işletmeleri, yenilikçi girişimleri beslemek için bir ekosisteme sahip şehirlerde kurulacak.

Dünyanın en geleceğe dönük şehirlerinden bazıları, aynı zamanda en güçlü teknoloji merkezleridir. San Francisco, Silikon Vadisi, New York ve Londra, dünyanın en büyük girişim ve unicorn (1 milyar dolar ve daha üzeri değere sahip olan özel girişim şirketleri) toplanma yerlerinden bazılarına sahiptir. Bununla birlikte bu yeni nesil teknoloji merkezleri hızla gelişmeye devam ediyorlar.

San Francisco ve Golden Gate Köprüsü

Kanada’nın en büyük şehri olan Toronto, yeni teknolojiyi ve girişimler için devlet desteğini ticarileştirme konusunda dünya lideri olma özelliği ile ön plana çıkıyor. Hollanda’nın başkenti Amsterdam ise kentin çok dilli ve son derece eğitimli iş gücü tarafından desteklenen, Avrupa’nın en hızlı gelişen teknoloji sahnelerine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda şehir, çeşitli küresel teknoloji şirketlerinin bölgesel merkezlerine ve önemli girişim toplanma noktalarına ev sahipliği yapıyor.

Singapur’un güçlü eğitim sistemi ve araştırma konusundaki yüksek düzeydeki hükümet harcamaları, onu yüksek teknoloji inovasyonu için bir merkez haline getirdi. Bununla birlikte şehir, aynı Amsterdam gibi dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinin bölgesel merkezlerine de ev sahipliği yapıyor.

Altyapı Projelerine Yatırım

Jeremy Kelly’e göre, dünyanın geleceğe en hazırlıklı şehirleri, aynı zamanda çevik olmalarıyla da ön plana çıkarlar. Bu şehirler, yüksek bir yaşam kalitesini korumaya ve iş dünyasını cezbetmeye devam ederken nüfus artışına uyum sağlamak için strateji ve altyapıya da sahiptirler. Kuzey Asya’nın en büyük şehir ekonomilerine olan Tokyo ve Seul, dünyanın en yüksek teknoloji şehirleri arasındadır. İki şehir de büyük ölçekli altyapı projelerine yatırım yapıyor. Bu kapsamda Seul, Pangyo Teknoloji Vadisi‘ni kurarken Tokyo ise şehir sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak ve yetenekleri çekmek için otonom toplu taşıma sistemi oluşturmayı planlıyor.

Verimli toplu taşıma ve güçlü dijital altyapı; Münih, Berlin, Kopenhag ve Edinburgh da dahil olmak üzere birçok Avrupa kentinin çevikliğinin anahtarıdır. Örneğin Paris’te, dünyanın en büyük altyapı projelerinden birine yatırım yapıldı ve bu altyapı projesi kapsamında yapılacak olan şehirler arası ve çok modlu ulaşım ağı, dünyanın önde gelen mega kentlerinden biri olarak Paris’in gelecekteki momentumuna önemli bir katkıda bulunuyor.

Daimler’den Berlin’e Dair Bir Gelecek Senaryosu

Amsterdam ve Berlin‘de, gayrimenkulün satın alınabilirliğini ve kalkınma hızını yöneten güçlü bir sosyal altyapı, kritik bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Dünyanın en şeffaf emlak pazarlarından bazılarına sahip olan Londra, Toronto, Sidney, Melbourne ve Edinburgh gibi şehirlerde, pazar açıklığı, küresel sermaye ve iş dünyasını çekerek gelecekteki büyümenin güvenceye alınması konusunda aynı derecede önemli bir rol oynuyor.

Yetenekleri Çekmek ve Elde Tutmak, Son Derece Önemli

Yetenekli eleman yetiştirmek, çekmek ve elde tutmak, geleceğe dönük olmak için son derece kritiktir. Austin, Vancouver ve Denver gibi nispeten daha küçük şehirler, güçlü eğitim sistemlerine ve genel yaşam kalitesini artıran, yetenekleri cezbetmeye ve elde tutmaya yardımcı olan iyi geliştirilmiş kamu altyapısına güveniyor.

Gelişmekte olan teknoloji endüstrilerini destekleyen ve Avustralya’nın en prestijli okulları ve üniversiteleri tarafından desteklenen Sidney ve Melbourne de benzer şekilde gelecek için hazır. ABD’nin Boston, Los Angeles ve San Diego şehirlerinde yer alan dünya çapındaki üniversiteler, bir yandan yüksek eğitimli bir iş gücü meydana getirmeye yardım ederken bir yandan da araştırma enstitülerinin kalitesi, bu şehirleri bilim ve teknolojide küresel liderler haline getiriyor.

Geleceğe hazırlık stratejileri, yaşama ve çalışma şeklimizi dönüştüren teknolojik değişimin yanı sıra, kentsel nüfuslardaki küresel patlamanın yeni koşullara uyum sağlaması için giderek daha kritik bir hal alıyor. Kısa vadeli momentum çeşitli fırsatlar sunsa da, işletmeler, yatırımcılar ve konut sakinleri için en önemli olan şehrin uzun vadeli başarısıdır. Güçlü altyapı, sağlam hükümet politikaları ve teknolojik maharet tarafından desteklenen rekabet gücü ve ekonomik gayret, bir şehrin değerini korumak ve gelecekteki başarısını garanti altına almak için kilit öneme sahiptir.

Dolce & Gabbana Çanta Koleksiyonunu Dronelarla Tanıttı
Dolce & Gabbana Çanta Koleksiyonunu Dronelarla Tanıttı

Geçtiğimiz yıllardan bu yana dronelar hayatımızda büyük bir boşluğu doldurmuş gibi neredeyse her alanda karşımıza çıkarken, hiç birimiz kullanım alanları arasında bir markanın defilesinin baş aktörlerinden olabileceğini tahmin etmedi haliyle. […]

comment 0
share
Etiketler
Geleceğe Hazır Şehir JLL Şehir Momentum İndeksi
logo
Marketing Meetup Happiness
25 Nisan 2019
Erken Kayıt Fırsatı

Reader Interactions

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Toyota’dan Uber’e 500 Milyon Dolarlık ‘Sürücüsüz Araba’ Yatırımı

Cemre Üçhisarlı / 28 Ağustos 2018
facebook twitter
Toyota’dan Uber’e 500 Milyon Dolarlık ‘Sürücüsüz Araba’ Yatırımı

Japon otomotiv şirketi Toyota, Uber'e sürücüsüz araba teknolojisine ilişkin anlaşma kapsamında 500 milyon dolarlık yatırım yapmaya hazırlanıyor.

Toyota yetkilileri, iki şirket arasında genişletilecek ortaklığın Uber'in sürücü ağına katılacak sürücüsüz (otonom) arabaların seri üretimini kapsadığını açıkladı. Şirketlerin ortak basın açıklamasında, otonom sürüş teknolojisinin Toyota'nın özel üretim araçlarına entegre edileceği belirtildi. Seri, Toyota'nın 2021'de deneme sürüşleri başlayacak Sienna Minivan model arabasını temel alarak üretilecek. Toyota-Uber anlaşması, Uber'in eriyen değerini de 72 milyar dolara çıkaracak. Uber'in 2017 yılı toplam zararı 4,5 milyar dolara ulaşmıştı. Bu yılın ikinci yarısındaki zararı da 400 milyon dolardan fazla.

Sürücüsüz aracın ilk ölümlü kazası

Hem Toyota hem Uber, sürücüsüz araba piyasasındaki Alphabet'in Waymo şirketi gibi bazı rakiplerinin gerisinde kalmış durumda. Mart ayında ABD'nin Arizona eyaletinde Uber'e ait bir sürücüsüz aracın deneme sürüşü sırasında bir yayaya çarparak ölümüne neden olması da, şirketi zor durumda bıraktı. Şirket Arizona'daki tüm faaliyetlerini sonlandırdı ve sürücüsüz araçlarını yollardan kaldırdı. Toyota ile Uber'in ortaklığı daha önceye dayanıyor. Anlaşma, Uber'in ortaklıklar aracılığıyla sürücüsüz araç teknolojilerini geliştirme stratejisini de, ileri aşamaya taşıyor. Pazartesi günü Uber, bundan sonra arabalardansa elektrikli scooter ve bisiklet kiralama işlerine odaklanacağını da açıklamıştı. Uber geçen yıl bazı bisiklet şirketlerine yatırım yapmıştı. Kaynak: Bbc Türkçe
Nestlé ve Starbucks’tan Dev Ortaklık
Nestlé ve Starbucks’tan Dev Ortaklık

İsviçre merkezli gıda devi Nestlé, ABD’li kahve perakende zinciri Starbucks’ın ürettiği kahveleri küresel pazarda satmak için 7.15 milyar dolar ödeyecek. Nestlé, anlaşma kapsamında yaklaşık 500 Starbucks çalışanını da bünyesine katacak. […]

comment 0
share
Etiketler
Geleceğe Hazır Şehir JLL Şehir Momentum İndeksi

“Şirketler Müşterilerden Önce Çalışanlara Öncelik Vermeli”

Serdar Altan / 22 Mayıs 2018
facebook twitter
“Şirketler Müşterilerden Önce Çalışanlara Öncelik Vermeli”
  • Virgin şirketler grubunun sahibi Richard Branson, müşteri hizmetlerine odaklanarak Virgin'i küresel bir marka haline dönüştürdü. Ancak Branson müşteri hizmetleri konusundaki bu hassasiyetine rağmen, Virgin'in önceliği müşterilerine vermediğini dile getirdi.
  • Ünlü iş adamı müşteri hizmetlerine o kadar önem veriyor ki, bu zamana kadar hep yeni satın aldığı bir şirket, müşteri hizmetleri konusunda uygun bir kalibreye gelinceye kadar o şirkete Virgin ismini vermeyi reddetti.
  • Virgin'in en önemli önceliğinin çalışanlar olduğunu ifade eden iş adamı, mutlu çalışanların, mutlu müşteriler anlamına geldiğine inanıyor.
  • İlgili Yazı: Elon Musk'tan Çalışanlarına İlham Verici Mektup

Genel olarak şirketlerin müşteri öncelikli bir anlayışa sahip olmaları gerektiği söylenir. Ancak Virgin şirketler grubunun sahibi olan İngiliz iş adamı Richard Branson böyle düşünmüyor. Inc. dergisinin paylaştığı habere göre, Richard Branson, Virgin'i bir alana odaklanarak küresel bir güce dönüştürmeyi başardı: müşteri hizmetleri. İngiliz iş adamı, Virgin Mobile'dan Virgin Atlantic'e kadar her yeni Virgin yatırımının, markanın müşterilere karşı eşsiz sorumluluğunu paylaştığını ifade ediyor. Hatta ünlü iş adamı müşteri hizmetlerine o kadar önem veriyor ki, bu zamana kadar hep yeni satın aldığı bir şirket, müşteri hizmetleri konusunda uygun bir kalibreye gelinceye kadar o şirkete Virgin ismini vermeyi reddetti. Ancak Richard Branson müşteri hizmetleri konusundaki bu hassasiyetine rağmen, Virgin'in müşterileri ilk sıraya koymadığını dile getirdi. Branson'ın yaptığı açıklamaya göre, çalışanlar, Virgin'in en önemli önceliği. Bu anlayış Virgin'de o kadar iyi işledi ki, ünlü yatırımcı daha fazla şirketin çalışan odaklı bir yönetim stratejisi benimsemediğine şaşırdığını söylüyor. Virgin CEO'su, Inc. dergisinin geçtiğimiz yıllarda kendisiyle gerçekleştirdiği bir röportajda bu konuyla ilgili olarak şunları söylemişti: "Eğer şirketinizde çalışan kişiler marka ile %100 gurur duyuyorlarsa, onlara iyi bir iş çıkarmaları için gerekli araçları veriyorsanız ve onlara iyi davranılıyorsa mutlu olacaklardır. Şirketinizde çalışan kişiler memnun değillerse, işleri bir gülümsemeyle yapmayacaklardır." Ünlü iş adamı çalışanlarına iyi bakıldığından emin olmak için Virgin uçuşları sırasında kabinde dolaşarak ve doğrudan kabin ekibiyle konuşarak çalışanlarından geri bildirim bile alıyor. Richard Branson'a göre, mutlu çalışanlar, mutlu müşteriler anlamına geliyor. Benzer bir şekilde mutsuz bir çalışan ise marka deneyimini birçok müşteri için mahvedebilir. Şirketlerin çalışanlarına iyi davranmayarak kötü hizmet yüzünden müşterilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklarına dikkat çeken iş adamı, bu nedenle Virgin'in çalışanlarını ilk, müşterilerini ikinci, hissedarları ise üçüncü sıraya koyduğunu ifade ediyor. Branson bunun sonucunda ise hissedarların iyi kazanacaklarını, müşterilerin daha iyi davranacaklarını ve personelin mutlu kalacağına vurgu yapıyor.
Yaş ve Başarı Arasında Nasıl Bir İlişki Var?
Yaş ve Başarı Arasında Nasıl Bir İlişki Var?

Forbes’un en başarılı 100 kurucu listesine göre, global olarak başarılı bir şirket kurma ihtimalinizin en yüksek olduğu yaş 35. Adioma’nın hazırladığı infografiğe göre, büyük şirketlerin yaygın olarak kurulduğu yaş aralığı […]

comment 0
share
Etiketler
Geleceğe Hazır Şehir JLL Şehir Momentum İndeksi

Cuma Günü Mesainin Son Saatlerinde İşlerinize Odaklanmanızı Artıracak İpuçları

Burcu Kaymak / 01 Şubat 2019
facebook twitter
Cuma Günü Mesainin Son Saatlerinde İşlerinize Odaklanmanızı Artıracak İpuçları Masanızın başına oturdunuz, bilgisayarınızı açtınız. İnternete girdiğiniz anda sizi günlük işlerinizden alıkoyacak o kadar fazla dikkat dağıtıcı unsur var ki bu koşullar altında dünyanın en zor şeylerinden birisi odaklanmak olabilir. Çünkü bir kere gitti mi gelmesi zordur, özellikle dikkatiniz bir dağıldı mı rüzgarın sizi nereye götürdüğüne siz bile şaşırırsınız. Üretkenliğin baş düşmanı olan konsantrasyon kaybı ile nasıl savaşabiliriz? Gelin hep beraber bir kaç yolunu öğrenelim. odaklanmak

Farkındalığınızı Artırın

Yapabileceğiniz ilk şey bu. Düşüncelerinizi organize etmeyi başardığınız zaman ilk adımı başarıyla tamamlamış oluyorsunuz. Konsantrasyon öğrenme ve problem çözme yetenekleri ile ilişkilidir. Bu nedenle bir not defteri edinip, günlük planlarınızı kaydetmeniz yararınıza olacaktır.

Dikkat Dağıtan Etkenlerden Uzaklaşın

Önemli bir işe başlarken kendinizi dikkat dağıttığını düşündüğünüz herşeyden uzaklaştırmaya başlayın. Bunu tam anlamıyla başarmak imkansız olabilir ama siz elinizden geleni yapın. Email ve mesajlaşma uygulamalarını kapatın, telefonu sessize hatta gece moduna bile alabilirsiniz mesela.

İyi Uyku Önemli

Yeteri kadar uyumak sizi , o günün nasıl geçeceğini, ruh halinizi belirleyen en önemli etkenlerden. Uykunuz varsa kendinizi 'ruh' gibi hissetmenize elbette şaşırmazsınız. Uykusuzken yeni şeyler öğrenme ve karar alma süreçleriniz yavaşlar. Bu nedenle uykuyu ciddiye alın ve fedakarlık yapmayın.

Yemek Yeme Alışkanlığınızı düzeltin

Hem kan akışınız hem de beyniniz üzerinde bazı sebze ve meyvelerin diğerlerine göre daha olumlu etkileri var. Evet size klişe gelecek ama abur cuburun ne beynimiz, ne ruhumuz ne de bedenimize faydası var. Örneğin kahve yerine elma yemeyi denediniz mi? Ben denedim, oldukça başarılı. Unutmayın odaklanma problemi yaşamamak için sağlıklı yiyeceklerin oluşturduğu bir yeme düzenine ihtiyacınız var. task

Görev Ayrımı Yapın

Kolay işler aradan çıksın diye ilk etapta onları halletmek süper bir fikir gibi geliyor olabilir, ama değil. Sabah, yeni bir güne uyanmışken zor işleri halledip sonrasında kolay işleri halletmek odaklanma sorunu yaşamamanız için önemli. Ayrıca ilk etapta zor işleri bitirmek sonrasında daha az stres yaşamanızı sağlar.

Düzenli Bir Çalışma Ortamı Yaratın

İyi bir plan yapın, ara vermeyi unutmayın. Kendinizi zorlu bir görev sonrasında ödüllendirmelisiniz ki motivasyonunuz artsın. Çalışma çevrenize dikkat etmek zorundasınız. Mümkünse en sessiz sakin yeri bulup orada çalışmaya başlayın. Çalışma ortamınızda dikkatinizi dağıtacak nesneler olmamasına dikkat edin, bir ortamda karmaşa varsa dikkat yoktur. Örneğin; çalışma masanızı temiz ve düzenli tutmanız dikkat toplamanız için bir başlangıç adımı olabilir.

Ara Verin

Sonsuza kadar çalışamayız değil mi? Düzenli aralar verin. Herşeyi aynı anda yapmaya çalışmak sadece panik olmanızı sağlamaz aynı zamanda işlerin büyüklüğü sizin yapacağınız şeyleri ertelemenize de neden olur. Bu nedenle Büyük işleri küçük parçalara bölerek halletmeye çalışın.

Enerjinizi Kontrollü Kullanın

Günlük rutin içinde kaybolup gitmemek için hem ruh hem de bedeninize istedğini verin. Yani yorulduğu zaman dinlenme hakkını. İyice yorulduğunuz bir anda sadece ara vermemek için yapay uyarıcılara ihtiyaç duymamaya çalışın. Şekerli yiyecekler ve kahve gibi. Çünkü bu geçici çözümler sizin ilk etapta kendinizi daha dinç ve iyi hissetmenizi sağlasa da aslında yorgunluğunuzu ötelediği ve hatta bazen gizlediği için uzun vadede oldukça zararlıdır. Size en yiyi gelecek şey ise yaşam ve iş dengesini iyi kurarak başarıyı kendinize yakın kılmanız olacaktır.

Kendinizi Ödüllendirin

Dışsal bir motivasyon kaynağı olarak kendinizi ödüllendirmeniz aynı zamanda sizi iyi hissettirecek başarma hissine dair duyduğunuz güveni artıracaktır. Eğer zorlu bir görevin üstesinden zamanında başarıyla geldiyseniz hiç durmayın, ödüllendirin kendinizi. Ödüllendirmek derken küçük bir çikolata, ya da normalden biraz daha uzun bir öğle yemeğinden bahsediyoruz. Fazlaca abartmayalım. [caption id="attachment_48979" align="aligncenter" width="600"]Studio shot of young woman working in office covered with adhesive notes Studio shot of young woman working in office covered with adhesive notes[/caption]

Bir Çok Şeyi Aynı Anda Yapma Mitini Bir Kenara Bırakalım mı?

Bir şeyi gerçekten zamanında yapmak istiyorsanız, her seferinde bir tane görevle uğraşın. Aynı anda bir çok şeyle uğraşmak odağınızı bir kaç farklı noktaya böleceği için vakit kaybettirmekten başka işe yaramaz, yapmayın. Gerçekçi olun herşeyi aynı anda yapmayı istemeyin. Bir çok işi yarım bırakarak ilerlemek yerine bir işi bitirip diğerine geçme gibi bir alışkanlık edinmeye çalışın, faydasını göreceksiniz..

Listelerin Gücü Adına

Her gece uyumadan önce bir sonraki günü kafanızda planladığınız oluyor mu? İşleriniz içinde ilk etapta kafanızda bir yol haritası oluşturarak başlayabilirsiniz. Örneğin önünüzde bir hafta içinde bitirmeniz gereken bir iş var, ilk etapta kafanızda nereden başlayıp nasıl ilerleyeceğinizi oluşturun ve sonra onu kağıda dökün. Yol haritası çıkararak çalışmak nasıl başlayacağınızı bilmediğiniz durumlarda fazlaca işe yarayacak bir yöntemdir.

Meditasyon Yapın

Her gün 20 dakikanızı meditasyona ayırmayı alışkanlık haline getirin. Meditasyon aklınız üzerindeki kontrolünüzü artırır. Böylelikle kafanızda aynı anda dolaşan bir çok düşünceyi organize etmeyi öğrenirsiniz.

Sabırlı Olun

Sürece başlamak, süreç sonunda alacağınız olumlu çıktılar kadar değerlidir. Tam da bu nedenle başlamak bitirmenin yarısıdır. Yaptığınız işlerde olumsuzluğa odaklanmak yerine, sürece ve bitireceğinize olan inancınıza odaklanmalısınız.
Dünya Pazarlama Zirvesinden Notlar
Dünya Pazarlama Zirvesinden Notlar

Philip Kotler’in kurucusu olduğu “World Marketing Summit” (Dünya Pazarlama Zirvesi) bu yıl 4-5 Aralık 2018 tarihlerinde İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi. Profesörler Philip Kotler, Moran Cerf, […]

comment 0
share
Etiketler
Geleceğe Hazır Şehir JLL Şehir Momentum İndeksi
PRIME DÜNYASINI KEŞFET
Üye Ol, Ayrıcalıklardan Yararlan!
KEŞFET
Prime Özel: Ocak 2019 Trendleri
Ocak Trend Raporumuz Yayında
Trend Takibi: Türkiye'den ve Dünya'dan tüm trendleri inceliyor ve sizler için bir araya getirerek her ayın ilk günü posta kutunuza gönderiyoruz. Peki geçtiğimiz ay hangi trendler ön plana çıktı?
İndir

pazarlamasyon

Dijital nesile sunduğu kaliteli içerikler sayesinde sektörün en çok okunan online kaynağı olan Pazarlamasyon, pazarlamanın tüm bileşenleri, iş dünyası ve dijital dönüşüm konularında özgün ve fayda odaklı içerikler sunuyor.

  • Prime’ı Keşfet
  • İletişim
  • Hakkında
facebook twitter instagram linked-in
  • Pazarlamasyon TV
  • Prime’ı Keşfet
  • Akademi
  • Kariyer
  • Marketing Meetup
  • Prime Üye Girişi
Created with Sketch.
×

Prime Giriş

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun?
| Giriş’e geri dön