Ekim ayında yayımlanan Arda Turan ve Paris Hilton'lu DeFacto reklamından sonra 'Ankaralı Turgut mu Paris Hilton mu?' diye sormuştum. Bu soruyu sormamdaki en büyük etken DeFacto'nun yanlış reklam stratejisiydi ve bu strateji ile sosyal medyada tüm okları üstlerine çektiler.
Tam bu konuyu unuttuk derken gözüme ilişen bir tweet sayesinde DeFacto'nun sosyal medya iletişiminde de büyük hatalar yaptığını görmüş oldum. Önce gözüme ilişen bu tweet'i inceleyelim;
Yapılan küçük bir hata gibi dursa da buz dağının görünmeyen kısmına doğru inmemle birlikte bir faciaya dönüşüyordu. İncelediğim 100'den fazla tweet'in büyük bir kısmında yazım hataları ile karşılaştım. İşte bunlardan birkaçı:
Birkaç dakikalık reklam için milyonlarca lirayı gözden çıkartan DeFacto'nun Twitter hesabından atılan tweet'lerdeki hatalardan kaynaklanan şaşkınlığım devam ederken başka bir hatalar zinciri de gözüme çarptı. Hesaptan sürekli yarışma tweet'leri atılıyordu. Yarışmaların deneyim yaşatmak ve iletişimi güçlendirmek adına ne denli önemli bir konu olduğunu herkes biliyor ancak günde 3 yarışmaya kadar çıkıldığını görmek şaşkınlık katsayımı biraz daha arttırdı ve bu profilin sahte olduğunu düşünmeye başladım:
Defacto.com.tr'ye girmemle birlikte aklımdaki 'sahte hesap mı?' sorusu da kaybolmuş oldu; hesap gerçekti.
Yazım hataları içerik yöneticilerinin değiştirilmesiyle birlikte kolaylıkla ortadan kaldırılabilir ama böyle bir strateji, büyük hedefleri olan bir markaya yakışmıyor doğrusu.