Content vs Context Marketing: Satışa Giden Yolda Bağlam Pazarlaması

İçerik Pazarlaması (Content Marketing) kavramı dijital dünyada reklamdan çoğunlukla daha fazla etkisi olduğu bilinen ve kullanıcıların aradığı içerikleri onlara sunmayı amaçlayan doğru bir yöntem. En çok da bloglar, sosyal medya ve SEO kullanımıyla potansiyel tüketicilerin dikkatini çekmeyi hedefleyen içerik pazarlaması; ilginç ve eğitici materyaller sunmak vasıtasıyla bu potansiyeli gerçek satışa dönüştürmeyi hedefliyor. Son dönemde ise içerik pazarlamasından bir adım ötedye giden, doğrudan erişebildiğimiz kitleye harcanan reklam/içerik eforunu daha faydalı geri dönüşlere çevirebilecek bir kavram giderek güçlenen trend haline gelmeye başladı: Context Marketing.

Context ifadesinin karşılığı sözlükte bağlam olarak geçiyor. Psikolojide ise öğrenmenin gerçekleştiği ortam ve koşul anlamında kullanılıyor. Context Marketing ile ifade edilen ise oluşturulan içeriğin doğru zamanda, doğru kullanıcıyla buluşturulması ve bu yolla hedeflenen marka tanıtımı veya ürün satışının gerçekleşmesine azami katkının sağlanması. Özetle içerik pazarlaması kapsamında çeşitli blog veya web sitelerine makaleler ekleyerek, bunları kişilerin ihtiyaç duydukları zamanda aramalarını ve bulmalarını beklemek yerine, veritabanımızdaki kişilerle, gündeme göre oluşturulacak içerikleri buluşturmak ve bunu ihtiyaç duyulan zamanda gerçekleştirmek. Bu da bağlam pazarlaması yaklaşımının içerik pazarlamasından ayrılan en önemli yönü. Yani Content Marketing çeşitli bilgi sunan içerikler iken, Context Marketing bu içeriğin daha da kişiselleştirilmesi ve ihtiyaç duyduğu anda erişebildiğimiz potansiyel tüketiciye sunulması olarak anlaşılabilir.

Örneğin Mayıs ayında doğum yapan ve e-ticaret sitemizden daha önce alışveriş yapmış bir anneye, bundan 4 ay sonra ihtiyaç duyabileceği yürüteç ürününe ilişkin içeriği sunmak ve bu içeriğe nasıl erişeceği konusunda onu yönlendirmek, bağlam pazarlaması kapsamında yapılacak doğru bir hamle olacaktır. O dönem gerçekten bu ürüne ihtiyaç duyan anne, “Bebeğimin ilk adımı atmasını sağlayacak yürüteç nasıl olmalı?” sorusuna yanıt bulduğu ölçüde, satın alma davranışını da bu içerikteki yönlendirmelerin etkisi ile şekillendirebilecektir.

Context marketing, sahip olduğumuz veri tabanını entegre pazarlama araçları aracılığıyla kullanarak daha da verimli hale getirebilir. Sahip olduğunuz bir lead/bağlantıya daha kişisel ve ilgi çekici içerik sunmayı mümkün kılar. Bu içeriklerle ilgili olan ürünün de böylelikle daha kolay satılmasını sağlayabilir.

Neler Yapmalı?

Doğru ve etkin bir Context Marketing stratejisi için şu adımları atmak faydalı olabilir:

  • Veritabanını sektör ve hedeflere göre doğru bir şekilde bölümlemek.
  • Her bir bölüm için ihtiyaçları ve olası satın alma aksiyonlarını belirleyerek, bunları uygun bir zaman planı içerisine yaymak.
  • Ürünler ile ilişkili olan içerikleri üretmeye devam etmek.
  • Bu içerikleri; veritabanındaki segmentlerle daha uyumlu hale gelecek şekilde küçük değişikliklerle kişiselleştirmek.
  • Daha önce ürün inceleyen veya markamız ile angaje olan potansiyel tüketicileri takip etmek ve onlara yapacağımız pazarlama hamlelerini belirlemek.
  • Bu hamlelere göre alınacak geri dönüşler doğrultusunda, ilgi düzeyine göre hangi adımların atılacağını belirleyen iş akışları (workflow) oluşturmak.
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir