Ne yazık ki dünyamız her geçen gün daha fazla kirleniyor. Ekolojik dengenin bozulması, başta su olmak üzere doğal kaynakların azalışı, hayvan türlerinin birer birer yok olması gibi son derece ciddi ve üzücü problemlerle karşı karşıyayız.
Hem bireysel hem de kitlesel olarak alınan her önlem, atılan her adım çok değerli. Markalar da son dönemlerde bu durumun daha çok farkındalar ve bu doğrultuda çalışmalar yapmaya başladılar. Özellikle lider markaların çevreye duyarlılık konusunda hassasiyet göstermesi hem daha fazla etkili oluyor hem de geniş kitlelerin dikkatini çekebiliyor. Bunun yanı sıra şirketler marka imajlarına olumlu yönde yatırım yapmış oluyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde teknoloji devi Apple, ürünlerini kullanan müşterilerine bir çağrıda bulunarak ellerindeki tüm eski ve atılmaya yüz tutmuş ürünleri alıp kullanılabilir hale getirerek kendilerine teslim edeceğini duyurmuş ve büyük beğeni toplamıştı.
Tim Cook'un "dünyayı bulduğunuzdan daha iyi bırakın" anlayışı kapsamında başlatılan programda Apple, mağazalarında "ücretsiz, sorumluluk sahibi geri dönüştürme" hizmeti sunacak.
Bir başka örnek de Coca Cola'dan geldi. Viral reklamları çok seven ve bu konuda oldukça başarılı olan marka bu kez "mutluluk veren marka" algısını çevre duyarlılığı üzerinden yöneten bir projeye imza attı.
Proje için çevre kirliliği probleminin fazla olduğu Bangladeş'in başkenti Dhaka'yı seçen şirket, içerisinde Pong oyunu olan 6 adet "Happiness Arcade" makinesini 6 gün için şehrin farklı bölgelerine yerleştirdi. Oyunu oynamak için tek şart, normalde demir para ya da jeton ile çalışan makineye bir adet boş plastik şişe atılması.
Video'dan görülebileceği gibi hem eğlendiren hem de farkındalık kazandıran projeye ilgili büyük olmuş ve binlerce plastik şişe toplanılarak geri dönüşüme kazandırılmış.
https://www.youtube.com/watch?v=MFXOs0lHRys
Bunun gibi çalışmaların hızla artacağını ve hatta ileride bu projelerin başlı başına bir pazarlama dalı olacağını düşünüyor ve umuyorum.