Son yıllarda operatör şirketleri büyük bir rekabet içerisindeler. Pazar inanılmaz bir şekilde fiyat değişimlerine duyarlı ve anlık reaksiyon gösterebiliyor. Hal böyle olunca operatörler yapmış oldukları kampanya ve reklamlarla bu rekabette ön plana çıkmanın hesabını yapıyorlar.
Bu ön plana çıkma hamleleri de operatörün reklam stratejisine göre değişim gösterebiliyor. Örneğin Turkcell reklamlarında kurumsal sosyal sorumluluğa sıkça değinirken Vodafone kapsama alanının genişliğinin ve verdiği hizmetin ucuzluğunun altını çiziyor. Özellikle son birkaç senedir Avea'nın değişik bir strateji izlediğini görüyoruz. Stratejileri açık ; Rakiplere saldır ve dalga geç!
'Avea'lı olmayan çocuk' konsepti ile bu stratejinin ilk meyvesi... İlk zamanlarda otoritelerce övgüyle karşılanan bu konsepte yeni reklamlar eklendikçe düzeyli iğneleme yerini saldırganlığa bıraktı.
Avea'lı olmayan çocuk- İlk reklamlarından
httpv://www.youtube.com/watch?v=dlwpxvMhLM0&feature=related
2011 Yılına ait bir reklam
httpv://www.youtube.com/watch?v=MWfV-lou-WM&feature=player_embedded#!
Avea'nın son reklam filmi 2012
httpv://www.youtube.com/watch?v=nCtQsCQFY7E
Reklamlarda başka bir markada olmayıp kendi markanda olan bir özelliği vurgulamak zaten kabul görmüş bir reklam stratejisidir ve geçmiş yıllarda bununla ilgili binlerce örnek görülmüştür. Hatta bu örneklerin çoğunda da global markaların imzası var. Ancak reklam stratejisinin tümüyle bu yöne çekilmesi bilinçaltımızdaki marka kalitesinin yitirilmesine yol açar.
Türkiye'nin dinamikleri şuan için bu tür reklam yapmayı gerektiriyor olabilir nitekim Turkcell ve Vodafone'un da benzer reklamları mevcut ancak bu durumun abartılması ve bunun sonucunda kendi reklamından ziyade başkalarının kötülenmesini etik olarak doğru bulduğumuz söylenemez.